iLERİYİ dÜŞÜNEN yÖNETİCİ

• 17 Şubat 2012 Cuma 08:11:35

İLERİYİ DE DÜŞÜNEN YÖNETİCİ
Sevgili yönetici dostum,
Günümüzde yöneticilerin çoğu günlük yaşarlar ve tabii ki çoğu yarınlarda neler olacağını fazla tahmin edemezler ve bun ada ihtiyaç duymazlar. Çünkü amaçları yarınlara kalmak değil, günü kurtarmak ve kendilerinden daha üstte olanlar memnun etmektir. Daha doğrusu onlar yarınların yöneticilerine veya sanatkarlarına bakmak gereği duymazlar.
Değerli yönetici dostum,
Her gecenin bir sabahı, her günün bir akşamı olduğu gibi, her yöneticinin de bir yarını vardır. İdeal yönetici bugünlerden çok yarınları düşünerek sadece bu günlerde değil yarınlarda da kendisine faydalı olacak insanların kalbini kazanabilmeli ki yarınlarda da başarılı olsun , mutlu olsun.
Değerli yönetici dostum,
Bunu şöyle anlatayım. Diyelim ki genç politikacı insan, sadece kendisine bugün oy verenler ile ilgilenmekte ve kendisine sevgi ile yazı yazan , şiir okuyan ve bunu gerçek manada içten ve samimi yapan çocuğa sadece oy hakkı yok diye değer vermiyor. O çocukta bu tutumu unutmuyor ve ilerleyen yıllarda daha etkili şiirler yazıyor. Ama çocukken kendisi ile ilgilenmeyen o politikacıya şiir yazmıyor. Politikacının ona kızmaya hakkı olabilir mi? İyi bir yönetici bu yeteneği görerek daha çocukken destek olacak ki, ilerde de destek beklemek hakkı olsun.
Değerli Yönetici dostum,
Sana bu mektubu yazdığım gibi geçmişte sevdiğim yöneticilere de çok mektuplar yazdım. Bilinçli ve gerçek manada bizleri seven insanlar mektuplarımıza cevap yazma nezaketi gösterdiler ve bende bu mektupları sakladım. Zamanı gelince kitaplarımda veya anılarımda sık sık bahsettim. Bazı yöneticiler ise cevap verme nezaketine bile katlanmadılar. Bende onları unuttuğum gibi unuttum.
Değerli Yönetici dostum,
Zamanın da bize destek olmayan yöneticiler daha sonra adam gibi düşündükleri zaman bizlere yaptıkları haksızlıkları hatırladılar ve “keşke destekleseydim” diye düşündüler. Bazıları gurura kapılarak bunu açıkça söyleyemezken , bazıları yazdıkları yazılarda, yaptıkları konuşmalarda pişmanlıklarını belirtseler de , hatalarını telafi edecek bir girişimde bulunmadılar ve bizlerde onları unutmaktan başka bir şey yapamadık.
Yarının güzel yöneticisi dostum ,
Bizi hakiki manada seven engelli olmasına rağmen düşüncelerinin güzelliğine hayran olduğum bir arkadaşım “ Üzülme sen gelişeceksin. Sana destek olmayanlar pişman olacak ama senin artık başkalarının desteklerine ihtiyacın bile olmayacak” sözünü her zaman sevgi ile anarım. Gerçekten de güzel ve yerinde bir düşünce.
Değerli dostum,
Çok yönetici de, bizlere destek olmadıkları ve yardım etmedikleri, aynı zamanda ya önemsemedikleri ya kıskandıkları, ya gelişimimizden rahatsız olduklarından bizlere yardım etmedikleri halde sıkışınca “ onu seviyoruz” yalanlarına da sadece kendileri inandılar. “ Beni seviyordun neden yardım etmedin” dediğimiz zaman ya yüzleri yere bakmaya başladı ya da sırıttılar sadece. Çünkü seven insan gerçek manada seven insan sevdiğine gücü oranında yardım eder. Zaten gücü olmayandan kimse yardım istemez. Gücü olan yönetici de zaten bu gücü insanlara yardım etmek amacıyla kullanır. Akıllı yönetici bu gücü asla güçsüz insanları ezmek için kullanmaz ya da onların faydasına kullanmaya bakar. Güçsüz insanların bedduasının gücünü bilirler.
Sevgili genç yönetici dostum,
Hayatta hep yüksekte olmayacağız. Zaman gelecek bir kenara çekilmek zorunda da kalacağız. O zaman bizlere destek olmasını istediklerimiz insanlara hiç gurura kapılmadan güçlü zamanlarımızda destek olmalıyız ki, onlarda daha güçlenince bizlere daha çok moral versinler.
Değerli genç yönetici dostum,
Günümüzde ununu elemiş, eleğini asmış yöneticilerin çoğu, anılarını yazmaya çalışırlar. Bazıları yetenekli olmasa da anılarını yazar, bunlar biraz okunur. Bazıları da zamanında yardım ettikleri usta kalemlerin kalemleri ile kendilerini daha geniş kitlelere anlatırlar. Burada işin püf noktası, güçlü kalemi olanlar ile iyi geçinmekte yatar.
Değerli genç yönetici dostum,
Genelde insanların , özelde genç yöneticilerimizin kendisini kamuoyuna yazılı ve sözlü ifade etmesi çok önem arz etmektedir. Çok çalışan değil, kendi çalışmalarını doğru ve zamanında kamuoyuna anlatan yöneticiler geride derin izler bırakmaktadır. Kendisini halka ve eli kalem tutanlara sevdiren yöneticileri eğer eli kalem tutanlar da vefa nedir biliyorlarsa gelecek nesillere anlatmaktan hiç bıkmazlar. O yüzden ben sana eli kalem tutan vefalı insanlar ile arkadaşlık kurmanı ve onlara değer vermeni tavsiye edeceğim.
Değerli yönetici dostum,
İnsan görevde iken kendini anlatmasının önemi anlaşılmayabilir. Çünkü görevde iken çevresinde kendisine yaranmak isteyen iyi insanları kötü, kötü insanları iyi gösteren çok insan bulunur. Bunları en yakın danışmanları bile yapabilir. Genç ve heyecanlı yönetici de gençliğinin verdiği heyecanla bunları kendisine sunulan katıksız gerçek sevgi sanabilir. Ama görev elden gidince kimse kalmayabilir yanında o zaman kendisini gerçekten seven insanları anlar ama kimisi çok uzaklardadır. Kimisi dünyasını değiştirmiştir. Öyle ki görmek istemedikleri insanlar bile yanındadırlar ama uzaklaştırması da mümkün olmayabilir.
Genç Yönetici dostum,
Bu tür yani sevmediği halde bolca bizleri sevdiğini söyleyen buna kimseyi inandıramayan hem “yalancı” olarak anılmasına sebep olan hem de çok komik duruma düşen insanlara sadece acımak ve komik oldukları için de gülmek gerekiyor. Ağlanacak halimize güleriz misali. Özü sözü bir olmayanlara sadece gülmek ve yavaşça onlardan uzaklaşmak gerekiyor. Hem yalan söylemelerine fırsat vermeyerek onları zor durumda sokmamak hem de boş konuşmaları dinlememek için. Bunları dinlemek yerine bir yazı okumak, bir güzel işle ilgilenmek daha güzel.
Değerli Yönetici dostum,
Ben senin de komik duruma düşmemen için bunları sana anlatmaktayım ki, ilerde “ beni seven bir ağabeyimiz var ki, zamanında bana ağabeyliğini göstererek eğriyi ve doğruyu dosdoğru göstermiş ve bunları da yazılı hale getirerek bana faydalı olmuştu” diyesin diye. Seni ne kadar sevdiğimi anla işte sevgili genç yönetici dostum.
Değerli genç yönetici dostum,
İnsanı sevdiğine o kadar anlatacak güzel sözleri vardır ki, yazacak yazıları vardır ki, günümüzde mevki ve makamlarını kendilerini geliştirmekten daha çok sevenler hem güzel sözlere, hem güzel yazılara , fazla önem vermiyorlar. Ancak o sevdiği mevki ve makamları ellerinden alınınca değer verirler ama o zaman da uygulayacak alan bulamazlar bu söz ve yazıları. Çünkü güzel sözler ve yazılar ancak güzel mevkilerde iken değer veren insanlar ile daha güzel olurlar
Seni muhabbetle kucaklıyor ileriyi hep ileriyi görerek kendini ona göre hazırlamandan dolayı seni daha çok seviyor ve destekliyorum.
Yolun açık güzel söz ve yazılara gözlerin kulakların dikkatli olarak hep ileri diyorum…
TURAN YALÇIN-TOKAT