Sen ey sevdiğim,uğurlamaya yetişemediğim,
Sevgimi bir türlü dile getiremediğim babam,
Sen vardın ben yalnızdım,
Sen gittin ben kimsesiz olmadım ama sensiz kaldım...
Senle dolu yüreğimi sana anlatıyorum,
Biliyorum,beni artık dinliyorsun...
İstiyorum ki herkes bizi duysun...
Ben,ben artık susmayacağım
Hep seni anlatacağım...

Acıyan esirgeyen allahın adındandı adın:refet.
Yaradan istediği içindi bunca zahmet
Yoksa çekilebilir miydi onca eziyet...
Deden,ninen,annen,iki kardeşinin,
Ailem dediğin annemin
ve biz,üç çocuğunun
Sekiz insanın canı,olmuş senin sekiz canın

sen, sen "oyun çocuğu"
on sekiz yaşında dünya evine girmişsin
Daha çıkamadan çocukluğundan.
çünkü:
canından çok sevdiğn baban hastalanmış
seni, yerine vekil bırakmak istemiş,
Hastalığı artıkça günden güne
acele etmiş mürüvetini görmeye..

Bir gün,eşinle tarlada
Oyun oynar gibi çalışırken
çocuk gibi kavga etmişsiniz
Küsmüşsünüz birbirinize
Barıştıramamışlar...

İkinci oyun arkaşın annem,
o uğurlamış seni askere
Deken dedem,torununu görmüş görmesine de
Sen,erkek evlatların en büyüğü
Askerde kavuşacağın günü beklerken
Hasret kalmışsın en sevdiğne...
Döndüğünde yokmuş yuvanda
onun cansız bedeni bile...
ağlamışsın,yanmışsın babam!
ağlamayı,yanmayı bana mı miras bıraktın babam...

Yaralı yüreğinle çalışmaya dalmışsın,
Annemle kendinden başka kimseyi
işinde sorumlu saymamışsın
Yüklendikçe yüklenmişsiniz kendize
kıyamadığınız için kardeşlerine,
Nasıl kıyabilirdin
çanakkale gazisi "çok kıymetli" dedene
anandan çok sevdiğin ninene...
ince alin ve küçük muzafferine...
nasıl ulaşılır senin mertebene babam,