- 743 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Gülüm
Yalnızlık…
Adını bilir misin?Sakin, sessiz akşamlarında yanına sokulup kulağına fısıldayan, acı verirken özgürlüğü tattıran…
Hissedebilir misin onu?Tatlı bir meltem, yada titrek ellerden çıkmış birkaç kırık nota…Ürkek bir dişiye dokunmak ve her temasta biraz daha kızaran yanaklarının sıcaklığını hissetmek…
Saklayabilir misin peki?Gölgelerle köşe kapmaca oynayan bir çocuk gibi, nereye koştuğunu bilmeden…
Artık sormayacağım sana.Sormayacağım, çünkü biliyorum ki cevap vermeyeceksin.Kendimize söylemekten korktuğumuz her şeyi sana tekrar hatırlatsam da konuşmayacaksın…Artık ne sıcak bir nefes, ne de yumuşak bir dokunuş var.Ne gece kadar kara saçların, ne de kan kırmızı dudakların var artık…
Tamamen yalnızım…Hayallerimde var olmuşken, yine onların en kıvrak ve rengarenk özlerine geri dönüyorsun…Seni benden, beni kendimden alırken bu çelişki niye?Ellerimde soluyor yüzün ve heyhat! ,kahpe bir rüzgar savuruyor küllerini yüzüme, bunu hak etmiyorsun!
Ayın solgun, gümüşi ışığı aydınlatırken yüzümü, bir şunu biliyorum ki sen ölmedin….Ve ben var oldukça, o özden sürekli dışarıyı dinleyeceksin.Belki düşünceli, belki kızgın, belki de hafif bir tebessüm olacak yüzende bana hiç göstermediğin…Beklide bir sigara yakacağım o an, küllerini savuran o kahpeye doğru…
Hissetmek güzel, seni ve sensizliği.Acı-vücudumu delip geçen onlarca bıçak gibi-, şehvet-en arzulu anlarında bir bakirenin yatağında olmak gibi- ve gerçek-suratıma çarptığın her keskin tokat gibi-.
Bekle, biliyorum bir gün mutlaka kapını çalacağım güzelliğim.Bekle ki seni bıraktığım yerde bulabileyim, bekle ki dokunuşlarımda ki sen ol ,bekle ki nefesin nefesime karışsın, bekle ki seni bulayım gülüm ve o gün serin bir meşe gölgesinin altında sevişmeliyiz seninle ,ilk defa…
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.