BABA DATALIM

• 16 Şubat 2012 Perşembe 00:15:44

Yıl yine bilmem kaç tam hatırlamıyorum. Zannedersem 1990 yada başları tam olarak bilemiyorum. Büyük kızım o zaman tek çocuk. Kızım Aslı üç yaşlarında olmalı. Çok bilmiş bir de bir dilli maşallah bıcır bıcır konuşuyor. Kime çektiyse bu kız bilmiyorum benim ağzım var dilim yok. Babası da desen pek konuşmayı sevmez o zamanlar. Şimdi maşallah Recep’te bir çene var susmuyor. Kızınca diyorum herkes karı dırdırından bıkar ben koca dırdırından bıktım. Neyse bu konulara girmek istemiyorum. Yine diyorum geline demişler ‘’kocan ne kötü’’.Gelinde’’babamın evinde bu kadarı da yoktu’’ demiş. Benimde Recep bir tanecik kocam iyi ki de hayatımda var.

Aslı yani kızım bıcır bıcır konuşan tatlımı tatlı bir çocuk. Çok da güzel akıllı ve mutlu bir çocuk maşallah. Aslında herkesin çocuğu akıllı ve güzeldir. Kirpi yavrusunu pamuğum diye severmiş. Anne olmak böyle bir şey evladın dünyanın her şeyinden güzel gelir.
Biz dört yıllık falan evliyiz. Bir tane televizyonumuz vardı. Eski Amerikan filmlerinde gördüğünüz kabinli ayaklı siyah beyaz televizyonlardan onu izliyoruz
.Zaten o zaman bir kanal gösteriyor sadece. Seçme hakkımız yok sadece onu izlemek zorundayız.

Recep bir akşam renkli televizyonla eve geldi Aslı’yla ben çok mutlu olduk. Bizimde artık renkli bir televizyonumuz var. Bir ben sarılıyorum Recep’e öpüyorum bir kızı sarılıp öpüyor. Aile saadetimiz hat safhada Recep de bu sevgi selinden gayet memnun. Hatta faydalanmak için şımarıklıklar cilvelenmeler falan yapıyor. Neyse bunlar ailevi muhabbetler burada keseyim.

Televizyonumuz yeni ama kanal bir tane o zamanlar daha sadece TRT var başka izleyecek kanal yok. İster beğen ister beğenme o kanalda ne varsa onu izlemek zorundayız.

O zamanlar film kasetleri vardı gidip kasetçiden film kiralıyordun onun oynatıcısı vardı takıp film izliyordun. Şimdikinin DVD oynatıcısı ve DVD gibi o zaman kaset şeklindeydiler. Görümcemde o kaset çalarlardan vardı. Recebe dedim

-Recep ablandan o makineyi alsanda kaset alsak izlesek TRT de yok bir şey olur mu?

-Tamam yarın gider isterim iyi akıl ettin yarın getiririm.

Televizyonda tek kanal olunca güzelde bir program yoksa biz program yapıyorduk. Yanlış anlaşılmasın ailecek kızım ve kocamla birlikte kızıma masallar anlatır gölge oynatırdım. Kendi kendimize eğlenceler türetirdik can sıkıntısından. Bazen üç kişilik olurdu bazen iki kişilik eğlenceler geceler uzun başka yapacak bir şey yok.

Ertesi akşam Recep elinde bir sürü film kaseti ve kaset oynatıcı geliyor. Kızım ve ben çok mutlu oluyoruz. Akşam yemeğimizi aceleyle yiyoruz. Bir an önce film seyretme çabasındayız. Ben sofrayı toplayıp bulaşıkları yıkayıp mutfağı topluyorum. Recep film oynatıcıyı televizyona bağlıyor kaseti içine koyuyor.

Bende çayı demliyorum mısır patlatıyorum. Evi sinema salonuna çeviriyoruz. Her şey tamam film izlemeye müsait bizde ailecek hazırız. Recep kaseti koyuyor film başa saracak. Aslı başlıyor

-Baba hadi datalım uykum deldi.

Birde peltek konuşuyor zilli hayır diyemiyorsun.

-Kızım film izleyeceğiz daha erken izleyelim yatarız

-İyide baba benim çok uykum deldi hadi datalım baba hadi lütfen

-Kızım uyu burada ben yerine yatırırım hadi kızım.

-Baba datağa datalım hadi baba çok uykum deldi datalım baba.

Babasını çekiştirip duruyor yatalım diye. Duracağı yok ısrar ediyor hadi hadi diye.Recep bakıyor ki kurtuluş yok. Onu uyutmadan rahat yok. Hem de Aslı uyursa daha rahat film izleriz diye düşünüyor. Filmde zaten yetişkinlere göre vurdulu kırdılı macera filmi yanlış anlaşılmasın. Kırmızı noktalı film değil sadece macera filmi Bana dönüp

-Sen filmi başa sar ben kızı uyutup geliyorum.

-Tamam sen uyut gel çayda demlenmiş olur. Sakın sen uyuma ama bekliyorum.

-Tamam uyumam on dakikaya geliyorum çay demlendiğinde yanındayım.

-Sende uyuma ona göre kızarım yoksa hııı

Bana göz kırpıp Aslının elinden tutup uyutmaya gidiyorlar. Recep Aslıyla yatak odasına geçiyorlar çünkü başka oda yok bir oturma odası bir yatak odası bie de mutfak o kadar. Evimiz küçücük kömürlükten bozma bodrum katı bir ev. Aslı da bizimle aynı oda da yatıyor.

Ben beklerken filmi başa sarıyorum çay demleniyor kendime çay alıyorum. Recep daha yok Aslıyı uyutamadı her halde diyorum. Kapı açılıyor kapıda Aslı minicik boyuyla karşımda duruyor.

-Anne babamı datırdım uyudu hadi biz film seyredelim.

Ya bu kız çok bilmiş biz film seyrediyoruz. Recep horul horul uyuyor. Çay içiyoruz patlamış mısır yiyoruz. Sonraki her gece bunlar tekrarlanıyor. Recep kaset getiriyor. Yemek yiyoruz ben mutfağı toplayıp çay demlerken Recep kaseti yerleştiriyor. Tam izleyeceğiz Aslı başlıyor uykum geldi hadi yatalım baba diye tutturuyor. Recep her akşam Aslıyı uyutmaya gidip kendisi uyuyor. Kızımla ben film izliyoruz ve çok eğleniyoruz.

Recep de aslında halinden memnun çünkü uykuyu seviyor. Rahat rahat uyuyor o da. Görümcemin o makinesi bizde bir haftadan fazla durdu. Recep bir kerecik olsun film izleyemedi. Bir daha da eve getirmedi. Aslı bazı akşamlar babasınla erkenden yattı ben de rahat rahat televizyon izledim. Oh ev bana kaldı dünya varmış.

ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
16.2.2012
.