- 1280 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
SEVGİLİ NEZAKET
Ey olmazları olur eden efsunkâr sevgilim, büyülü aşkım;
Varlığım seninle büyür, sensizlikle yok olurum. Sen benim yitik sevdam kaybolan güzelliğimsin. Nezaket imbikten süzülüp süzülüp sana endam olmuş ve letafet de gerdanına inci inci dizilmiştir. Senin varlığınla anlam bulmuş güzeller, çiçekler senin aşkınla bir başka sevdaya tutulmuş.
Ben senin inceliğinle ve deruni ilminle mücehhez olur anlamıma anlam katarım. Sen benim insanlık mayam, kalbimin onurlu misafiri canlar canı iki dünya sultanı güzel sevgilim, nazik-i güzinim, can alıcı sevda gülüm. Sen yoksan alelade varsan fevkaladeyim. Yalvarırım sana beni bana bırakma, ne körlükler yaşarım sensizlikte, kalbimin çekilen filminde ne karalar görürüm, içim kararır boğulurum. Hadi öp kelimelerimin elinden, aşk giydir sözlerime, tut elimden merhamet oku dudaklarıma okşa şefkatli ellerinle tarak görmemiş saçlarımı. Kaybetmekle buldum mu ki ben beni, sığındım sana, iltica ettim gönül ülkeme, ne olur kalbimden kovma beni.
An olsun zalim görün, zulmet bana, an olsun gaddar ol as kes beni. Çok kabardım çok şiştim, beni benden kopar, al fazlalıklarımı, yont beni. Kabalık kalmasın hem tenimde hem tinimde, ruhundan bir ruh daha ver ruhuma, kışlıktan kurtar beni, üşütme soğuklarda can ver canıma, evvel bahar olalım, teneşirlik bedenim kalkıversin ayağa, kazanayım ihsanınla kendimi, martta mert nisanda insan olayım.
Beni sana bölsen ey nezaket ben kalırım, ikimiz birer biriz. Böl biri bire, bir kalır, ne artan kalır, ne elde kalır, bir kalır bir kalır, itminan olmadıysan çarp kendini bana, birle birin çarpımı bir olur. Kurbanın olayım hiçleme beni, birliğimi alıp sıfır etme. Belki sağ kolun edersin, on yüz bin oluruz, olmazsam sağ yanında ya dokuz, ya doksan dokuz ya da dokuz yüz doksan dokuz eksik kalırsın. Hadi aşkta kar etmemizin zamanı geldi.
Sen ki nezaket, benim kurutulmuş gülümsün. Çek ölümsüzlük kevserini sevda damarlarımdan güller gibi açılsın yüzün, bülbül kanı yürüsün çehre-i cemiline, gülüşünle güller açsın, mütebessim gül yüzünden misk-i amber yayılsın, ve zarafetinle hoş tutulsun gönüller, bir de çarpılsın şeytan suratlı düşmanlarım.
Doğan güne selamım olsun gülümsesin yüzüme, asılan suratıma rengârenk güller saç, gülistan olsun benim de yüzüm, tatlı dilli güler yüzlü kıl beni, ıstırabınla kasma beni, olacaksa gariplerin duası, özümü sözümü kendinle müzeyyen kıl, büyüt beni sende. Sonra şehirlerde namını anlatayım masal bekleyen çocuklara, ninni söyler gibi bebeklere.
Sen ki ey efsunkâr sevgilim, erittin kayadan da sert kalpleri, fethine muzaffer oldun, dört bir yanı surlu ülkelerin. Hadi avuçlarına al bir gül alır gibi beni, rayiha şırınga et özlemekten çatlamış damarlarıma. Gözlerimi aşkın başkenti kıl, sihrine bandır beni. Suçum büyük lale sümbül gül istedin, kabak aldım, eskidi giysilerim, incelmedi ruhum kaba kaldım. Aciz bırak mucizenle, çarpsın aynada gizli gözlerin, beni de kendin gibi nazik-i güzin et. Temennamı dikkate al, zehirli bir ok sık kirpiklerinden, ölsün içimin dışımın kabalığı, adın nezaket bilirim, adım adına çıksın, sencileyin nezaket olayım.
Haddeden geçmiş nezaket yal u bal olmuş sana
Mey süzülmüş şişeden ruhsar-ı al olmuş sana
Nedim
Hayrullah Gürdağ
SEVGİLİ NEZAKET Yazısına Yorum Yap
"SEVGİLİ NEZAKET" başlıklı yazı ile ilgili düşüncelerinizi ve eleştirilerinizi diğer okuyucular ile paylaşın.