- 5641 Okunma
- 20 Yorum
- 0 Beğeni
KİM EŞEK?
Kimi matematik, kimi tarih, kimi coğrafya vs. çalışıyordu. Burası bir etüt merkeziydi. YGS’ye hazırlanan birçok genç burada emek sarf ediyordu. Her ortamda muhakkak marjinal karakterler çıkardı. ..
Emiş de fazla çalışmaktan yorulmuş olmalı ki pencereden dışarıyı seyrediyor, gelen geçen insanlar hakkında yorumlar yapıyor, konuşuyor da konuşuyor… Derken bir seyyar satıcının yemişlerine dikkat kesilerek: Aaaa canım muz istedi, ya şeftaliye ne demeli… Çilek de ne güzel…
Can: _ Aşk olsun Emiş, seyyar arabada bir tek erik kaldı, hem de can eriği… Onu da isteseydin.
Emiş: _ Ne olmuş yani canımız çektiyse…
Can: _ Kızım hamile misin her gördüğünü canın çekiyor?
Emiş: _ Evet, hamileyim. İtirazın mı var?
Can: _ Ya peki kaç aylık?
Emiş: _ Üç
Can: _ İyi dokuz ay sonra doğurursun.
Emiş:_ Geri zekâlı aptal! Üç aylık diyorum, altı ay kalır.
Can: _ Kızım sen eşeksin, eşekler on iki ayda doğurur.
Tüm salon kahkahayla gülüyor, Emiş kıpkırmızı kesilmiş soğuk soğuk gülse de o da kaptırıyor kendini ortamın kahkahasına…
Emiş:_ Aşk olsun Can, ben eşek miyim?
Can:_ Ne yapayım, bu espriyi uzun yıllar sandukamın tozlu raflarında saklıyordum, ne yapayım sana denk geldi, kısmetli kızsın valla.
Yemiş:_ Küstüm, alacağın olsun, konuşmuyorum!
Can’ın yanında duran samimi arkadaşı Tolga, Can’ı dürterek:
_ Yazık oğlum, o kadar insanın içinde rencide ettin kızı, yazık gönlünü al.
Sevda:_ Tolga haklı Can, yazık, çıkışta gönlünü al.
Can:_ Tamam arkadaşlar üstüme gelmeyin. Hem o zaman niye gülüyor? Kıza eşek diyorum, kız gülüyor ya…
Tolga:_ Espri güzel oğlum, ne yapsın kız. Esprinin güzelliğinden mağduriyetini unuttu.
Cemre:_ Gerçekten eşekler on iki ayda mı doğuruyor?
Can:_ Evet, ansiklopedide okumuştum.
Rüya:_ Susun artık ya ders çalışmaya çalışıyoruz şurada! Az bir zaman var sınava!
Bu etüt salonunda en çok ders çalışanların başını çekiyordu Rüya. Ortalığı kaynatanların başında da Can, Emiş, Tolga vs. geliyordu. Rüya bunlara sürekli çatıyor, onların salonda fısıltılarına bile katlanamıyor, sürekli onları fırçalıyordu. Bu yüzden iki taraf da birbirlerinden hiç ama hiç hoşlanmazdı.
Akşam olmuş, herkes evine doğru giderken Can Emiş’e seslendi:
_ Emiş, özür dilerim, kalbini kırdım, hâlâ arkadaşız değil mi?
Emiş:_ Biraz ağır oldu ama herkesin içinde…
Can:_ Haklısın, özür dilerim benim canım arkadaşım…
Emiş:_ Dua et, espri güzeldi.
Böylece o gün güzel son bulmuştu.
Nihayet YGS sınav maratonu bitmiş, en yüksek puanı Can almıştı, o ortalığı kaynatan zıpır çocuk… En çok çalışan Rüya ise düşük bir puan almıştı.
Etüt salonunun başarılı öğrencileri olan Can; Hukuk, Tolga; Türk Dili ve Edebiyatı, Emiş; Felsefe Grubu Öğretmenliği, Sevda; Psikolojik Danışma ve Rehberlik, Cemre de sınıf öğretmenliğini kazanmıştı ve birçok arkadaş daha üniversiteli olmuştu. Etüt salonunun başarı yüzdesi yüksekti; yüzde altmış çoğunluk artık üniversiteli olmuştu… Rüya ise sadece rüyasında kazanabilmişti.
YORUMLAR
e d i b / a h m e t
Sevgiyle, hürmetle...
yazınızı yeni okudum eğlenceliydi :) ve yaşanmış bir olayın aktarımı gibi sıcak ve gerçekçi..kaleminiz çok güçlü tebrik ederim .ve uyku modundan beni dürtüp güldürdüğü için yazınıza minnettarım :))
e d i b / a h m e t
Gülen yüzünüz hep gülsün...
Esen ve şen kalınız...
Eğlendirici hoş sohbet anı çok güzel bir anlatımdı ve dokuz ay hamilelik yaşadığım günlerin uzunluğuna isyan etmem gerektiğini öğrendim oniki aydan sonra gerçi şimdide anlamı kalmadı .Tebrikler Ahmet hocam kaleminiz daim olsun selam ve saygılarımla.
e d i b / a h m e t
Sevgiler, hürmetler...
Değerli şair arkadaşım yazılarında şiirlerin kadar güzel anlamlı.
tebrik ederim..
e d i b / a h m e t
e d i b / a h m e t
"Bu etüt salonunda en çok ders çalışanların başını çekiyordu Rüya." peki sonuç ne? "Rüya ise sadece rüyasında kazanabilmişti."
Sanki ismi ile uyum halinde olmuş.Uyuyup rüya görmüş. Oysa "en çok ders çalışan" kazanmalı değil miydi?
Bir terslik var, var olmasında da nerede?
Tebessümle okudum. Gönlüne sağlık.
e d i b / a h m e t
Selam ve saygılarımla...
e d i b / a h m e t
Gerçekten Çok sürükleyici ve güzel bir hikaye tam bir tiyatro havasında olmuş kendimi olayın merkezindeymiş gibi hissettim ...
Hala gülüyorum espriye .
Yüreğine kalemine sağlık bana bu duyguları yaşattığın için çok teşekkür ederim.
süper bir eserdi.
yazının başlığını ve resmini görünce eşeğe bir fenalık yaptılar da onu anlatacaksınız gibi
düşündüm.
ama okuyunca insanı keyiflendiriyor bu eser. düşündürüyor da aynı zamanda.
kaleminize sağlık,
saygılarr...
e d i b / a h m e t
e d i b / a h m e t
e d i b / a h m e t
e d i b / a h m e t
Bundan mütevellit çok teşekkür ediyor, saygılarımı sunuyorum...
Sevgiyle...
Oldukça sürükleyici, akıcı bir öykü olmuş, üslup harika, tebrik ediyorum...
e d i b / a h m e t
Iyi guzel ve hos bir yazi lakin saydiginiz meyvelerin hepsi ayni mevsimde olmadigindan ayni. Tablada nasal bir araya gelmis
Can erigi ilk Erken ilkbahar meyvesi
Uzum sonbahar meyvesi
Kiraz yaz meyvesi
Yemis yank incir gec sonbahar meyvesi
Kivi kis meyvesi
Bir Ziraat Muhendisi olarak aklim almadi
Temmuzda adanada paltomuzu giyip kar topu oynadik der gibi birsey...
Erdem Gümüş tarafından 2/15/2012 3:18:00 PM zamanında düzenlenmiştir.
e d i b / a h m e t
Erdem hocam, Akdeniz'in incisi olan Hatay'da hepsini bir arada gördüm inanınız... Fakat siz bir ziraat mühendisi olarak uzman birisiniz ve hazirana ayına uygun meyvelerden yazsam sizce nasıl olur?
Tavsiyeleriniz doğrultusunda can eriği hariç hangilerini çıkarmalıyım ya da eklemeliyim...
Saygılarımla...
Kul Figani
Kizkardesim de oraya gelin gitti
Iyi bilirim oralari
Hamile isi olunca can erigi,badem caglasi ve turfanda cilek arada olur ve yakisir
Cunku hamileler eksiyi sever
Kendine iyi bak aziz ve muhterem fahri hemserim
Seni seviyorum
Tebrik ederim,öykünün anlatımı oldukça akıcı yapılmış...Güzel bir öyküydü...
e d i b / a h m e t
Çok teşekkürlerimle...
Mevlüt GÖZDE
Teşekkürlerimle...
güzel yazıydı, keyfle okudum.. (fon ve yazı renkleri biraz gözü yoruyor ama...)
yalnız şu KİM EŞEK kısmını çözmüş değilim,
-Esprinin maduru Emiş mi?
-Çok çalışan Rüya mı?
-Yoksa yüksek not alan Can mı ?
-Yada anlamadığım için ben mi? :))
saygılarımla,
Alsancak Kenan tarafından 2/15/2012 3:08:33 PM zamanında düzenlenmiştir.
e d i b / a h m e t
e d i b / a h m e t
Latife tabiii...
Efendim, o soru kısmını özellikle okuyucuya bıraktım...
Tekrar tekrar teşekkür ediyorum...
Selam ve saygılarımla...
Mizahî yönü ağır basan bir durum hikâyesini ustaca kurgulamışsınız sevgili yazarım...
Baştan sonala sürükleyici ve merak uyandırıcı bir öykü...
Beğenilerimle...