2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1908
Okunma
Bu bir lisan-ı hafidir ki ruha dolmakta
Kızıl havaları seyret ki akşam olmakta
Ahmet Haşim
Sevgili Dost,
Sen görmeyeli; nice yalancı güllerin dikenleri parladı ellerimizde, nice yastık düşsüz uyandı. Serviler kök salarken kurak hafızalara, sözlerin sırrı döküldü ayakaltlarına. Dön, dudak kıpırtılarımdan dökülen harflerimi topla, düşmeden !
Sevgili Dost,
“Ağır, ağır çıkacaksın bu merdivenlerden” dediler, sabırla!
Rastıklı kaşların vehimli gölgesi örterken gözlerimizi, aldatıcı karanlıklar ayak izlerimizi yuttu; düştük basamak basamak kaygan dillerden, sadakatin nefesi kesildi. Unuttuk sabrı çoktan.
Dön, Bir nefes ver !
Sevgili Dost
Uyku sessiz sessiz ninnisini söylerken, Niyazi-i Mısrî’nin sesi yankılandı kubbede. Yükseldikçe yükseltti, yaydıkça yayıldı dört bir yana davetin sesi. Uyandı sabah, duydun mu ?
"Huda davet eder elhamdülillah
Bu can dosta gider elhamdülillah
Hakîkat şehrine çün rıhlet oldu
Gönül durmaz iver elhamdülillah."
Sevgili Dost
Gel gidelim !
İsra Doğan