- 1070 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
SEVGİLİLER GÜNÜ
Sevgililer gününü sevmiyorum. Gavur icadı olduğundan mıdır bilemiyorum. Şimdi, “Senin hiç sevgilin, sevdiklerin yok mu?” diyeceksiniz. Elbette var. Öğünmek gibi olmasın hem de pek çok.
Sanıyorum kapalı bir bayan yazara, damarına dokundurarak, “Cemaatler ve dindarlar Sevgililer Günü hakkında ne diyorlar?” diye sormuşlar. O da “Sana söyleyecek hiçbir sözüm yok. Git cami cemaatine sor. Sana bir güzel cevabını verirler” demiş. Dokundurana dokundururlar. Bence bu da doğru değil. Müsbet hareket etmek lazım. Kötülük yapana iyilikle mukabele etmek lazım, kavl-i leyyin/tatlı sözlülükle cevap vermek lazım.
Biz Müslüman olarak peygamberimizin emri olmasına rağmen hediyeleşmeyi bir türlü öğrenemedik. Biz öğrenmezsek işte gavur böyle öğretir. Biz cömert değiliz. Gönül zenginliğimiz yok. Çöle dönmüş bir gönülden ne çıkar. Gavur bunu yaparken cömertliğinden ya da gönül zenginliğinden yapmıyor. Biraz insaniyetinden biraz da para kazanma hırsından. Başlangıçta iyi niyet olabilir ama şimdi sazı tamamen tüccarların ele geçirdiği kesin.
Biz lafa gelince sevgiye dair en okkalı lafları ederiz, sağlam delillere dayanarak konuşuruz ama eyleme gelince çok cimri ve utangaçız. Sevdiğimizi sevdiğimiz kişiye bir türlü söyleyemeyiz. Ona gönlünü alacak küçücük bir hediye dahi vermeyiz. Neden? Aile terbiyesinden, geleneklerden, göreneklerden vs. vs. Bir baba çocuğunu büyüğünün yanında sevemez, çünkü ayıp sayılır. Bu ayıbın kaynağı nedir? Gelenek. Kesinlikle dine dayanmıyor.
Allah kulunun kalbine öyle bir muhabbet vermiş ki, aklınız hayaliniz durur, bütün kainatı kuşatacak kadar engin ve de zengin bir muhabbetle dolup taşan bu kalp ne zamandan beri çoraklaştı? Bunu fazla aramaya gerek yok. Muhabbetin kaynağı Allah’tır. O’ndan uzaklaşan her şeyden uzak olur, fakirleşir, acizleşir, duyguları kurur, yalnızlaşır, korkak olur, muhabbeti huzurevlerinde ve hevesat merkezlerinde unutur, neticede alçalır, yabancılaşır ve canavarlaşır.
Allah’a yakın olan büyür, yücelir, medenileşir, duyguları gelişir, hürmeti, şefkati ve muhabbeti artar, neye muhabbet ederse Allah’ın muhabbeti ile muhabbet eder. İşte gerçek aşk budur, gerçek sevgili Allah’tır.
Allah’tan uzaklaşınca insan yanıbaşındaki sevgililerini de göremez. Sureten birlikte yaşasa da yan yana camide namaz kılsa da göremez. Gerçek âşıklar sözümüzden dışarı, cami cemaatinde aşk yok ki, sana aşktan haber versin. Azar işitmek isteyen varsa, buyursun gelsin.
Gavurlar biraz olsun medenileşmiş, bizim kıymetini bilemeyip de küstürdüğümüz güzel şeyler onların eline geçmiş. Çıkar yolu yok. Bu gavurlar bize hem sevmeyi, hem de hediyeleşmeyi başımıza vura vura, cebimizden paralarımızı aşıra aşıra öğretecek. Eminim bu lafımı hiç beğenmediniz. O zaman gelin hayata gavurun uzak gözlüğünden değil de Müslümanın yakın gözlüğü ile bakalım.
Allah bize şah damarımızdan daha yakın. Peygamber sünneti ile gönlümüze koca bir cennet bahçesi kurmuş. Aşkı hariçte arayan mecnunlar gibi perişan dolaşıp ömür tüketmektense, onun bunun itip kakmasına razı olmaktansa, şeref ve izzetimizle kendimize dönelim. Gerçek aşkı, gerçek sevgiliyi bulalım, dünyaya ait ne varsa hediye edip geçelim, geçtiğimizden kesben değil, kalben geçelim. İşte o zaman gözümüz de gönlümüz de açılır, her şeyi görürüz. Sevgililer günün kutlu olsun sevgili kardeşim.