- 1488 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Sevgililer Günü
...Sevgilim...
......Bugün Sevgililer Günü...
......Sabah uyandığımda, Sevgililer Günü hediyelerini almaya başladım; Sabah ışıklarına kadar süren tartışmanın ardından, mutfakta oturup içtiğin sigaranın dumanından... Uykumun sarhoşluğunda "bana inat yapıyorsun haklıyım ve ergeç bunu anlayacaksın"lardan payıma düşeni aldım...
......Mutfak penceresini açtım, rüzgarın soğukluğu güneşin karşı dağlardaki yansıyışına karışırken çifte kumruların seyrinden aldım hediyemi. Yüzümü yıkarken aynadaki yansımamdan, biraz buruk ve hüzünbaz bir bakıştan aldım hediyemi. Evden çıkışımın delili kapının çarpan sesinden, altıncı katta yaktığım merdiven ışığının birinci katta beni terkedişinden... Demir kapıdan çıkıp hemen karşıdaki hastahane duvarına yazılmış "Mc Wolf" yazısından, köşedeki çöpü karıştıran yaşlı teyzenin utangaç gülüşünden ve ardına baka-baka ara sokağa kaçan "maskara"msı kediden aldım hediyemi...
......Gözlerin olmasada gökyüzünün mavisinden aldım, her sabah gittiğim yolda adımlarımı tanıyan kaldırımlardan...
......Rasathane cam-i ne doğru Bulvarı geçerken bir -sela nın- makamından aldım en kötü haberin hediyesini...
......Bütün gün çalıştığım yere gelen çiftlerin Sevgililer Gününü kutladım. Onlar da benim çaresiz yalnızlığıma hüzünlendiler. Eve döndüğümde saat çok geçti Deniz uyku sarhoşuydu, kapıyı sen açmadın çeketimin iç cebine sol göğsümün üstünde sakladığım beş karanfili mavi örtülü yatağın üzerine bıraktım, bir de bu yazdıklarımı. Sen üçlü koltukta uyumuş belkide bensiz rüyalardaydın...
......Bütün bunlar sevgililer günü hediyesi...
......Sağol Sevgili...
......Ne söylesem, başım eğik gözüm toprağa bakarken...
......Bir gün olsun huzur yüzü görmemiş sevgimizin yıkıntıları arasında dolaşıp, mutsuz bir sevdanın sancıları içinde...
......Ne desem?
......Çalınmış, yağmalanmış, parçalanmış bedenine hangi yüzle sarılıp, hangi güzel dilde anlatsam sevdamı?...
......Gizliliğin, eksikliğin, aptallıkların, ahmaklığın... Ama en önemlisi sevgisizliğin aşk’ı olurmu ki söylesem?
......Yada çatışmaların, kavgaların, acıların, ölümlerin arasında sevginin lafımı olur iki gözüm?
......Bugün Sevgililer Günü...
......Hatırlarmısın; Şelale giden alt yoldan sen gelirken ırmakta buluşmaya, ben belime kadar uzanan eğrelti otları arasından dik bir yamaçtan uçar gibi koşarak gelip ter içinde sana sarıldığımı. Bir kızılağacın dibinde ırmak şırıltısında diz dize oturup saatlerce sana doyamadığımı. Dokunmaya korktuğumu ve bakmaya kıyamadığımı. Kımızı bir minibüsün en arka koltuğunda ilk defa elimi tuttuğunu. Her şeye rağmen seni olanca yüreğimle ve cesaretimle sevdiğimi ve sevdama dair hiç bir şey gizlemediğimi hatırlarmısın?
......Ve hatırlarmısın; ilk defa ve belki bir daha gitmeyeceğim, yaşadığımız şehrin kalesinin burcunda durup nasıl ağladığımı, ilk defa atlamayı düşündüğüm yerin orası olduğunu. Eski ahşap evinize her geldiğimde sabahlara kadar ağladığımı ve ahşap duvarlara yazılmış tarihlerin zehirli bir ok gibi yüreğime battığını. Saat 16:00 vardiyasına gitmem gerekirken, dudaklarından duymaya inanamıyacağım kadar geçikmiş bir cümlenden çaresiz kalıp saatlerce sahilde ağladığımı ve bitmek tükenmek bilmeyen bu gözyaşlarımın, bu çaresizliğimin, bu vazgeçmişliğimin hala bu gün devam etmesinin sebebi olduğunu hatırlarmısın?
......Bugün Sevgililer Günü...
......Olmadı güzelim, olmadı...
......Ben Seni Sevdim... Güvenmek istedim. Sen bana güvendin... Sevmek ıstedin ama ikiside olmadı...
......Bugün Sevgililer Günü...
......Benim ise sana verecek hiç bir şeyim kalmadı. Ne bu enkazda kırmızı gül bitiyor. Nede karanfil büyür yıkıntılar arasında... Ve hiyanetlerden buket olmuyor...
...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.