- 1815 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
HAYALLERİNİ ERTELEME
HAYALLERİNİ ERTELEME; sen tavuk değilsin (1)
Bu yazıyı okuyana bir şey soracağım.
Çocukken en büyük hayalin neydi hatırlıyor musun?
Lunaparka gitmek, dünyayı dolaşmak, okulda en başarılı öğrenci olmak, Yâda sevgilinle evlenmek mi?
Peki yapabildin mi bu hayallerini?
Duyar gibiyim söylediklerini:
-Bilmem, yani aslında hayallerimden vazgeçtim diyemem, ama erteledim. Malum gelecek telaşı yüklenince insanin omuzlarına, unutuluyor bazı şeyler.
Hayalperestliğin saflığını, temizliği ve masumiyetini zamanla kaybediyorsun çünkü ayakta kalabilmek için daha gerçekçi olmak zorundasın, bir anlık dalgınlığını bile kaldıramıyor bu hayat.
Yatağa uzanıp tüm bedenini hatta ruhunu uykunun kollarına bırakacak kadar beynin yorgun iç dünyandaki hayallerini gerilere öteleyecek kadar güvensiz, Fakat bir o kadarda kendini istemediğin bir hayatı yaşamaya mahkûm edecek kadarda fedakârsın.
Kendince haklısın ama hiç düşündün mü? 20 yıl sonra yaptıklarına değil yapamadıklarına üzüleceksin ve bir sürü keşke’lerin olacak. Hayallerini gerçekleştirmek için karar verip yerinden kalktığında artık çok geçmiş olacak. Yaşlılık ve umutsuzluk omuzlarına binecek ve seni mutlu edecek hayallerine istesen de gidemeyeceksin.
Kendine güven ve bir yerden başla. Hayalini kurduğun şey için bir adım at. Boş ver elalemi, kim nederi. Oturarak amacına ulaşamazsın unutma ki oturarak başarıya ulaşan tek yaratık tavuktur.
Dalın ucuna gitmekten asla korkma çünkü meyve ordadır ama tedbirini de al düşmeden, kimseyi üzmeden git hayallerine. Bu hayatta ya tozu dumana katarsın yâda gidenleri seyredip tozu dumanı yutarsın.
Hiçbir şeyi erteleme!
Hayat bir hayali doyasıya yasamak için çok, ama gerçekten çok kısa.
HAYALLERİNİ ERTELEME; kuyuda kim kalır? (2)
Bir gün, bir çiftçinin eşeği kuyuya düşer.
Adam kuyuya düşen eşek için ne yapacağını düşünürken, hayvan da saatlerce anırır.
En sonunda çiftçi, hayvanın yaşlı olduğunu, kuyunun da zaten kapanması gerektiğini düşünür ve eşeği çıkartmaya değmeyeceğine karar
verir. Komşularını yardıma çağırır. Her biri birer kürek alarak kuyuya toprak atmaya başlarlar. Eşek ne olduğunu fark edince, daha beter bağırmaya başlar ve bir süre sonra sesini keser. Eşeğin sesi gelmeyince çiftçi kuyuya bakar ve gözlerine inanamaz Eşek, sırtına düşen her kürek toprakla müthiş bir şey yapmakta, toprağı aşağıya silkeleyerek yukarı çıkmasına basamak hazırlamaktadır
Bir süre sonra, komşular toprak atmaya devam edince, herkesin şaşkınlığı altında eşek, kuyunun kenarından dışarı bir adım atıp çıkarak uzaklaşır!
Bu hikâyedeki gibi hayat üzerimize toprak atmaya devam ediyor. Sıkıntılarımızın her biri amaç için bir adımdır.
Sadece umudumuzu kaybetmememiz lazım. Her olayda her durumda illaki sıkıntılar engeller olacaktır ama umut her zaman olmalı. Arkamıza bakarak yürümemizi isteseydi Yaratan, ensemize de bir çift göz koyardı. Kafamızın önüne iki göz koymuş bunla hep ileri bak arkana bakma ileri bakarken yanlarını da gör demek istemiş adeta. Mesela bir hedefin var ama bu hayalini gerçekleştirmek için umudun ve motivasyonun düşük ne yapman lazım bu durumda?
Birinci adım hedefini belirle; Ne istediğini düşün bu hedef senin için ne kadar önemli sana ne getirir, senden ne götürür bunların hesabını yap ve hedefine ulaşmış insanları incele. Sana getirisi büyük olacak ve seni mutlu edecekse hedefine odaklan o isteğinle alakalı hayaller kur ve eyleme geçir düşüncelerini.
İkinci adım ise inanç; Amacına ulaşacağına inan. Daha sonra. Zamanını eforunu bu hayalin için harcamaya hazır ol. Amacınla ilgili tüm kaynakları bulup araştırarak bilgi sahibi olurken enerjin yükselecektir. Enerjin yükseldikçe yoluna çıkacak olan kaya parçaları deneyim olarak beyninde taşıyacağın taş parçaları haline dönüşecektir. Bir hedefe kilitlendinse umutsuzluğu yasaklayacaksın kendine her zaman umudun ve hayalin canlı olacak. Pozitif düşünüp üzerine atılan toprakları sabırla silkeleyerek yükselmeyi bileceksin ve sebatla motivasyonunu düşürmeden amacına doğru gitmeye devam edeceksin. Motivasyonun düşüp moralin bozulduğunda, amacına ulaşınca neler yapacağının hayalini kurarak kendi kendine başaracağını tekrar et. Amacına ulaşmak için motivasyonun yani umudun yüksek olmalı ve başaracağına inanmalısın. Strese girmeden sakince hedefine doğru ilerle çünkü umut tükendiğinde strese gireriz ve bu durumda kalp çalışmak istemez yâda zorlanır. Kromozomlarda telemier denilen bir uç vardır bu uç koptuğunda insanın yaşama süresi azalır kendi kendini imha eder. Bu uçların kopmasındaki ilk etken strestir. Stres inceltir yüksek tansiyon şeker hastalığı ve kötü beslenmede koparır.
Umutsuzluk kuyusundan çaresizliği seçerek çıkmayan insan, eşek bile olamaz çünkü eşek bile hayvanlığı ile umuda sarılıyor. İçimizdeki umutsuzluğu atıp silkelenelim. İstersek en derin çaresizlik kuyularından yılmayarak, sabırla çıkabiliriz. Her zaman bir umut vardır çareler bitmez umudun bittiği anlarda bile çare yine biziz.
Selam ve dua ile
Nurten Atıcı...yesillyeşil