- 1210 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Aslında Ölüm
Çaresiz kaldırımlarda koşan ey fani, dertlerin koşmakla biter mi sanırsın. Saçlarıma düşen bembeyaz karlar bilmem neyin habercisi... Ağlamamın mı yoksa gülmemin mi? Bilinmez artık dilimde bir şarkı, bir şiir var. Ilgıt ılgıt sonsuzlugu söyleye, nameler kulaklarımda şairi benliğim, yazarı ölümdü bu haykırışalrın... Ve başladı damarlarımda bir ölüm öyküsü, ne sonu olan ,sonsuzluğa giden... Herkesin tattığından lakin kimsenin tadı söylemediğinden... Ey sonsuzluğun sahibi bir yudumda bana nasip eyle.. Aslında neydi ölüm yokluğa mı girmekti yoksa yoksulluga mı? Ölüm bendim ölüm sendin ölümlü dünyaydı. Tabutumdan bir ses yükseliyordu, bir haykırış o da şöyleydi;
Ölüm; beni benden,
Beni tenden almaktır,
Sonsuz bir yolculukta yalnız,
Yapayalnız kalmaktır,
Ölüm seni benden almaktı ölüm hayatta yaptığımız son eylem yaşadığım son an adımıza söylenen son türküydü. Kimi içinden söylerdi kimi ağzından çıktığı kadar bagırırdı sonsuzlukta. Kimi ölüm şarkısından ders alır kimisi bir lahza da eylenirdi davulla zurnayla. sonsuzluga yaklaşmış ey yolcu yolunu mu kaybettin? Yaşam denilen yolun sonu burası, arkanda dolu şehir dolu yol vardı lakin pişmanlıkların zamanı değil burası. Burası mutlu olmanın mutluluğa koşmanın başı... Hadi kaldır başını bak semaya senin için selalar. Bırak gözlerinin yeşeilliğini geri de senin hayatın başka renkte artık... Bu şairliği bırak kurduğun o boyalı cümleleri senin şiirin farklı ahenkte artık... yudum yudum içerken sonsuzluğun şerbetini şu dizeler geldi aklıma utandım;
Ölüm hayatı bizden,
Kusursuzca çalmaktır.
Ölüm yaşam dertlerinden,
Yaşam köleliğinden,
... Hür olmaktır.
Belki de doğru söylüyordu benim içimde ben olan benliğim. Çalmıyordu belki ama ihtiyacı vardı benim hayatıma. Biz insanlar hep yanlış yargılarla doluyuz, yanlış yargılar doldurur içeriz temiz bademize.. Bir yudum biri istese vermeyiz lakin başkalarından biz çalarız. yılların köleliğine inat kaçarız yaşamın elinden sonsuzluğa doğru. Kurtuluşumuz acı çekmemiz kesilir bir bir ölümün kucağında. Sen bilmezsin ey saki bu şarabın tadını sen dağıtır biz içeriz. Lakin kimimiz yolda kimiz yatakta, dagda köyde evde işte... Daha doğrusu dünyada içeriz saki. Artık azad oldum ben badeyi içtim saki bak ne güzel söylemiş şair;
Hepsi bitti işte bir bir;
Şöhret, gençlik ve gurur,
Bütün benliğin yenilir,
Bir sıfıra öylece köle olur,
Şöhret merdivenlerini tırmanırken bir bir iki iki aklım daha yükseklerindeydi, içtikçe içiyordum yaşamın boyalı büyüsünden, içtikçe sarhoş oluyordum bu gençliğim bitmez en büuük benim diyordum. Bir tabak daha gurur yerken kahkalarla gülüyordum. Artık benliğim yenildi sana ey saki bir yudum daha ver. Dosta düşmana karşı. İçim içime sıgmıyor benim, koştukça kaçasım geliyor, öldükce ölesim geliyor saki... Öldüm saki iste sıfırı yedim doğarken nasılsam şimdi de öyleyim. Hadi bu mısraları beraber okuyalım ey saki;
İşte ölümle başlar hep
Gerçek sefa, gerçek huzur,
Ölüm dert, cefa çobanlığından
... Sür olmaktır.
Senle başladı ey saki benim gerçeklerim meger gerçek aşk sende gerçek huzur sendeymiş. Ben bun sene seni nerelerde aramışım. Sana kavuşmak güzel be saki nefesimin canı cıksın biraz daha ver şu badaden... İçeyim kanasıya içeyim doyasıya ey saki... Yıllardır gece gündüz demeden otlattığım dert,cefa koyunlarından bıktım artık kendimi sana sürüyorum saki... Yalnız sana doyasıya sana,senle başlıyor benim sonluzluga seferim. Çabuk içelim saki bu hayatın kabagı başıma patlamasın. Yoruldum gayri saki hadi şiirimizi okuyalım beraber gür sesimizle;
İnsan doğarken ağlar,
Bin pişmandır zaten,
Ağlar ağlar çığlık atar,
Ölünce mutludur ki
Sessiz ve sakin yerine yatar,
Saki dogarken ağladığım gün aklıma unutmuştum oysa onu, yaşamım sinema çizgileri gibi bir bir geliyor saki. Bu hayatı ben yaşamadım,yaşamayacağım diye de çok ağladım Saki... çığlıklarım çıktıkça agzıma süt verdiler mama verdiler. adımı koyup sahiplendi dünya beni saki, oysa ben oranın malı değildim. Saki yerimi buldum artık doldur yine bardağımı içelim senle... İçelim saki hadi bir şiir de sen söyle;
"Her canlının bir kez tattığını,
Şerefle o da tadar"
Ölüm yaşam halısından,
Tek seferde. tek hamle de
...Dür olmaktır.
Her canlı senin şarabından tadıyor ey saki. Şarabı yapana binlerce şükür... Ellerim açık anlım ak bu yolda ona dönüyorum ey saki bu gün mutlu günüm. Yaşam çok kullandı beni halada kullanırdı. Sen geldin saki sen aldı beni benlğimden hek ettiğin yer ora değil dedin, dürdün beni bir halı gibi çektin aldın beni yaşamın ayagının altından. Tek seferde tek hamlede işte saki... Sen doldur badeden birzda ben söyleyeyim dipi yanık yaşam kokan şiirimden;
Her yol gibi bu ömründe
Bir başı bir sonu vardır,
Koşacağın son nokta
Son menzil, ölüme kadardır,
Bu yolda çok koştum saki, bitmez sandım. Zor günlerim olduğu gibi kötü anlarımda oldu. İşte saki son çeşmeden bademi içiyorum. İşte bu yolun sonu ölümmüş artık anlıyorum. son kez senle içiyorum saki yaşamdan kurtulmanın şerefine. başlangıçlarımı senle yapıyorum. menzilden ötesi neredir saki. Nerede kalacağım artık aman neyse saki biz içelim sonsuzluğun son badesinden. Hadi beraber söyleyelim saki bu şiir senin için;
Yaşam giydiğin elbise,
Rengi de bembeyazdır...
Ölümle kirlenir sanırsın,
Ölüm aslında;
Yaşamın elinden sonsuzluğa
... Kür olmaktır.
İşte bu elbiseyi bu mecliste giymek için almıştım.Senin yanında güzel görüneyim diye saf ve temiz görüneyim diye... Ama saki bildiğin gibi değil ben kirlendim hayat mezralarında. yaşamın çamurlarına battım ey saki. İyi geldin senle anlamlı dünya senle bir manası var yaşam denilen ölümün senle manası var ölüm denilen yaşamın saki. Artık yeter senin daha bu mecliste bade dağıtacağın çok adam var. Hakkını helal et saki bari sen et. Dünyada hazırlıksız yakalandım. Habersiz kaçtım dostlarımdan
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.