- 2770 Okunma
- 6 Yorum
- 1 Beğeni
Bir Poşet Gofret ,Yıkılan Hayaller
Seksenli yıllar, altı kardeşten üçü, yani ben ve iki abim tarla-tapan işlerinde babama yardım ediyoruz. Benden küçük iki kardeşimin birisi 6-7, diğeri 3-4 yaşlarında.
Ekinlerin biçim mevsimi, yani temmuz ayı. Biz üç kardeş sabahın taa köründe kalkıp, adeta kendi kendimizle yarışırcasına akşama kadar dur durak bilmeden tarladan kâh sap getiriyoruz, kâh biçilen buğdayı eve taşıyoruz. Velhasıl nefes almaya vaktimiz yok.
Bir gün yine biçilen tarlamızın ekinini eve taşımamız esnasında babam bize bir teneke(Yaklaşık 13 kg) buğday verdi.
-Oğlum çok çalışıyorsunuz, bununla tarlaya giderken bir şeyler alıp yiyin. Dedi.
Tabi bizim gözlerimiz parladı. Çünkü günlerce durup duraksamadan çalışmamızın sonunda küçükte olsa babamızdan verilen böyle bir hediye bizim için büyük lütuftu. Hatta enerji katsayımızı en az ikiye katlayacak bir lütuf… Bakkaldan en çok sevdiğimiz yiyeceği yani gofreti aldık. Büyük abim Mahmut bize güvenmemiş olacakki, gofreti kendi yanına aldı. Salih abim ve beni de her zaman ki gibi traktörün römorkuna gönderdi. Gofreti paylaşma teklifimiz karşısında,
- Acelemiz var şimdi vakit kaybetmeyelim, tarlada paylaşırız.
Şeklinde, aslında pekte inandırıcı olmayan bahane öne sürdü. Düştük tarlanın yoluna. Yalnız Mahmut abimle, Salih abim arasında nedeni bilinmez ezeli bir çekişme vardı. Mahmut abim bizlere karşı çok sert, Salih abim de bir o kadar merhametli ve korumacıydı. Tarlaya doğru giderken göz ucuyla Mahmut abimi kolaçan etmeyi de ihmal etmiyoruz. Öyleya neme lazım arada bizim gofretler birer birer mideye indiriliyor olabilir. Birkaç kez gofreti bizim yanımıza vermesi için teşebbüste buluınduysakta bir çift sert bakış bizi bu isteğimizden derhal vazgeçirmeye yetti.
Yolculuk esnasında bir ara baktım Mahmut abim çaktırmadan gofretleri bir bir mideye indiriyor. Salih abimde görmüş olacak ki, Traktörün kasasından zıpladığı gibi, Mahmut abimle münakaşaya başladı birkaç saniye sonra benimde araya girmemle ortalık yatıştı. Ancak Mahmut abim traktörü durdurdu, gofret poşetini tekerin altına koydu, bir ileri, bir geri yaptığı gibi gaza dokundu. Anlaşılan Mahmut abimin karnı doymuştu! Yani anlayacağınız gözümüzden sakındığımız bizim o güzelim gofret tuz buz oldu. Bizim “ne yapıyorsun” dememize fırsat kalmadan traktör tarla yolunda son hızla ilerlemişti bile…
Tabi şimdiki nesil bir poşet gofretin değerinin ne olduğunu sorabilir.
Size göre bir kaç lira, bana göre bir yıllık çalışmanın bedeli...
YORUMLAR
AYŞE 09 Rumuzlu Hanfendi,Ben bu olayın kahramanı HÜDAİ Beyin abisiyim,
Maalesef o zamanki hareketim çok yanlıştı,bunu yıllar sonra küçük yaşta köyümden ayrılıp,Yatılı bir okulda okumaya başlayınca anladım.Neyimi ana,baba,kardeş sevgisini ama geçmiş tekrar yaşanmıyor.Çocukluk işte kardeşin de olsa ona hükmetme isteği,keşke hiç böyle bir anıya sebeb olmasaydım.Dedimya geçmiş tekrar yaşanmıyor,Ama hoş olmasada bir anı.Şimdi çocuklarımıza anlattığımızda gülüyorlar,onlara çok tatlı geliyor.Kardeşimin bu yazısı sayesinde ta torunlarımıza kalacak bir eser oldu.Aslında kardeşim olayın ikinci perdesini anlatmamış.Şöyleki bu olayı yıılar sonra kızına anlatırken,yeğenim baba diyor,Amcama yalvarsaydınız yine gofreti ezermiydi diye soruyor kardeşimde evet yine ezerdi diyor,Ozaman ayaklarına kapansaydınız belki ezmezdi diyor.İşte cocuk olayı ne kadar ciddiye alıyor.Kardeşimde bu olayı anlattığında ahalice gülmüştük.
Çok güzel yazılmış bir anı,kötü bir anıda olsa sebebi bende olsam ,En azından böyle güzel bir yazı yazılmasına sebeb olduğum için bari buna sevineyim.
Hüdaverdi ER (Hüdai)
Bizler büyürken bize sunulanların kıymetini bilirdik. Çünkü azdı ve bir taneydi. Şimdikiler nasıl bilecek ki. Hata bizlerde galiba... Evlatlarımızı hiç bir şeyden mahrum etmemek için ne isterlerse evet diyoruz ve ne yapıp edip alıyoruz. Anınız gözlerimi doldurdu. :((((
Yüreğinize sağlık. Saygılarımla...
Hüdaverdi ER (Hüdai)
Güzel yorumunuz için müteşekkirim.
Güzel yazınıza teşekkürler. İçimi cız ettirdi. Bizlerin çocukluğu böyle geçti.Şimdiki çocuklar bunları
anlamaz. Dün kardeşlerimle konuşuyorduk, bisküvinin ne kadar değerli olduğundan sözettik eskiden.Çayın yanında bisküviyi misafirlere şeker gibi sunardık. Çay tabaklarına koyarlardı en
fazla aldıkları üç bisküviyi.
tebrikler,
selâm ve saygılarımla..
Hüdaverdi ER (Hüdai)
Güzel yorumunuz için müteşekkirim.
Hüdaverdi ER (Hüdai)
Güzel yorumunuz için müteşekkirim.
çocuk hayallerin yıkıldığı an.Hüzün dorukta, elden ne gelir.Unutulmayan anı kalır.
yazan kalem daim olsun.