Fitness center anısı
Meteliğe bazuka attığım günlerdi.Bir elimde nane limon bir elimde adaçayı dalıyordum uzaklara ve daldıkça oksijen tüpüm bitiyordu , atıyordum kendimi kumsallara ve kumsallardan da sokaklara.Ve sanki herkes elinde nane limon, sırtında oksijen tüpüyle sokakta dolaşan birini görmemiş gibi bakıyorlardı bana.
Acıkmıştım ve derhal bir şeyler tüketmeliydim.Sağa baktım ,sola baktım oturdum kenara ,şöyle bir düşündüm ve tereddüt etmeden attım kendimi bir fitness center’a …
Kas geliştirme ve bu kaslarla gıcık kaptıklarını mağdur ettirme merkezine girmiştim ve girer girmez tüm gözler bana bakıyordu. Sanırım bu durum sonraki dakikalarda da değişiklik göstermeyecek ve bakışlar öylece uzayıp gidecekti.
Elimde çay,sırtımda tüp…Evet delikanlılık liginde puan kaybediyordum ve derhal kaybettiğim puanları telafi etmeliydim. Bir atak yapmalıyım diye düşünürken sonradan ünvanının balkan kick boks şampiyonu olduğunu öğrendiğim bir yer elması kapıda belirdi.Aman Allah’ım o nasıl bir belirişti.!.Bir an göz göze gelmiştik ve onun gözlerinden şampiyonluklarından dolayı gurur,kazanılmış madalyalardan ötürü şımarıklık ve kaybettiği saatinden ötürü biraz gam biraz da keder sezmiştim.Bir kaç saniyelik bakışma sonucunda oranın ikimize dar geldiğini hissetmiştim. .Fakat talihsiz şampiyon neden risk alsındı,neden saldırsındı neden böyle bir hata yapsındı?Fakat ben sırtımdaki tüpün çizdiği karizmayı balkan şampiyonunu un-ufak ederek geri almalıydım.Seri bir şekilde kalktım,ayak bileğine bir yan kesme el darbesi indirerek onu oracıkta nefessiz bıraktım. Sonradan tıp camiası da ayak bileğine alınan darbeyle nefessiz kalan bu sporcuyu çok konuştu elbette…
Olay yeri inceleme ekipleri gelmeden koşu bandında biraz ter attım,saçlarımla tek mi çift mi oynadım sonra tüpümü omuzlayıp çıktım kapıya,Ferhat Göçer misali gözlerimi kısıp baktım uzaklara..
Sonra da yeni bir macera yaşayabilme umudunun ağzımda verdiği kekremsi bir tatla karıştım kalabalığın arasına…