- 2307 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Gel Gitme 2
Sana yazdığım ama gönderemediğim onlarca mektup var ki, sayılarını aklımda tutamıyorum. Yazdığım, yazdığım ama bir türlü gönderemediğim... Hepsi çekmecemde saklı. Sen gittikten sonra her gece masa başına oturup yazdım sana. Hislerimi, kinimi, sevgimi, küfrümü...
Her kağıdı birer birer, satır satır doldurdum. İçimden geldiği gibi yazıyorum. Nasılsa sen okuyamayacaksın. Nasılsa bilmeyeceksin seni özlediğimi. Gözlerin satırlar arasında dolanmayacak. "Gel, gitme" diye yazarım ama sen okuyamazsın. Sakın acıtasyon yaptığımı sanma. Sadece alıkoyamıyorum kendimi "Gitme" demekten...
Giderkende zaten sadece "Gitme" demiştim.
Unuttun mu ?
Ama dinlememiştin. Gitmiştin. Bu kışta kıyamette bir başıma bırakmıştın beni.
Hadi ben elimi cebime koyar ısıtırım. Senin ellerin üşümez mi ? Isıtıyor mu yanındaki ?
Isıtıyordur tabii. Zaten sırf ben kalbini ısıtmak istediğim için bırakıldım. O senin bedenini ısıttığı için galip şimdi. Olsun. Böylece senin nasıl bir aşk’a düşkün olduğunu öğrendim. Kalbe değil, bedene ithafen yaşıyormuşsun.
Şu kapıdan o kız için beni ardında bırakıp, çekip gittiğin günü sanki dün gibi hatırlıyorum. Gözümün önünden film şeridi gibi geçiyor. Bekliyorum seni. Bütün olanlara karşı her ne kadar sana kızsamda... Amansız, hiçbir kurtuluşu olmayan bir hastalığa yakalanmış ölümü bekleyen bir hasta gibi... Umutsuzca, çaresizce, sabırla...
Geleceğin günün hesabını tutarken uykuya dalıyorum. Senli rüyalar alemine... Hayâl meyâl hatırlıyorum bana söylediğin sözleri.
Ama bir tek "Seni seviyorum"lu sözlerini hatırlıyorum.
Bir de sen giderken bana bakan gözlerini.
Sana bir şey daha söyleyeyim.
Gel, gitme !
18.01.2012 / 23:53
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.