BEDBİN DÜŞÜNCELER VE ÜMİTVAR DÜŞÜNCELER...
Nedir bunca yaşanan bedbinlikler.Nedir her biri bir dünya olan milyarlarca beden üzerinde bulunan kafaların içindeki hodgam fırtınalar.Herkes şekva halinde bulunduğu durum içinden.Yok mu hiç güzel hayallerimiz,yokmu hiç güzel gerçeklerimiz?
" Beşer şaşar" demiş büyüklerimiz.Bazı insanların hayatlarının yolları öyle şaşmış ki farkında değiller emniyet şeritlerini ihllal ettiklerinin.Güvenli yolları güvensiz bulup,güvenli sandıkları uçurumların kenarlarında hayat sürüyor çoğu insanlar.Ama farkında değiller,heyhat!
Varsa ben,yoksa ben.Benlikten sıyrılamamış kalın kafataslarının içindeki nöronları dumura uğramış insanların.Yüce Allah dahi,Kur’an da "benliği" ısrarla reddetmiş olmalı ki en büyük olayları dahi yarattığını ifade ederken( lisan-ı acizanemizde hata olması kaydıyle)mahcubiyet ifade eder gibi "Biz yaptık" diyor.Hal böyle olunca senin ne haddine "benlik"ey bedbin insan!
"İnsanların iyiliğine teşekkür etmesini bilmeyen,Rabbine şükretmesini de bilemez" diyor yüce peygamberimiz(sav).Açlık içindesin,yokluk içindesin falan adam sana kışın ortasında odun kömür getirmiş,aş,ekmek getirmiş.Allah aşkına sorar msın ona senin düşüncen nedir diye?Benim gibi düşünmüyorsan kalsın dmek aklının ucuna gelebilir mi?Adamın niyyetinin ne olduğunu sorarmısın o an yokluğun pençesinde kıvranıyor iken.Malesef bu duygularımızı materyalist felsefe çökertmeye çalışıyor.Sanki sana yardıma gelen insana mutlaka niyyetini sorgulama fikri empoze etmeye çalışıyor.Evsize ev verirsin,niyetin nedir,yolsuza yol yaparsın niyetin nedir?söyleyin Allah aşkına bu durum nedir?Zıkkımın köküdür sanki onlara yapılan yardımlar. Sen yapsana o zaman o iyilikleri?sana engel olan mı var,Hasetlik damarları çatlamak üzere olan adam!
Bizim necip milletimiz kuşlara dahi ağaçlarda evler yapabilecek kadar ince ruhlu idi.Sadaka taşları dediğimiz o sadaka sütunları üzerine akçeler konlur,herkes ihtiyacı kadar olanını alırdı.Ne oldu da bu hallere düştük.Evin cayır cayır yanıyorken itfaiye beş dakika gecikse bombardıman ediyorsun yetkilileri.İtfaiye gelene kadar birileri kova ile evini kararınca söndürme telaşı içerisine girse "dur sen ne yapıyorsun?"sen şu partidensin,veya şu görüştensin diyebilir misin? Depremde enkaz altında kalsan sadece benim gibi düşünenler gelsin diyebilir misin?O halde sadece başımıza bir iş gelince mi unutacağız böyle kötü düşünceleri.Normal zamanda birbirimizi mütemadiyen eleştirip açıklarımızı arama derdine mi düşeceğiz.Düşmanlık bıçaklarını mı bileleyeceğiz içimizden nefret parıltıları ile.Üzülüyorum,sadece üzülüyorum.
Siyaset kısmen birleştirir fakat külliyen ayrıştırır.Bu sözümün arkasındayım.Bir ülkede 50 çeşit parti varsa 50 çeşitte ayrışma vardır demektir.Ortak yönlerinin birbirine yakın olması farketmez.Öyle olsaydı kimse liderlik sevdası gütmeden sözleşir, birleşir,özleşirdi.Siyaseti bırakın o işin erbabı yapsın.Sen oy zamanı git oyunu ver.Siyaset insanda hırsın gelişimine katkıda bulunur.Ben kendi milletine karşı hırslı değil ,ortak düşmanlarımıza karşı hırlsı olmayı tavsiye ediyorum.Aklın yolu birdir sen bana köstek,ben sana.Bu ülke nasıl çıkacak düze.Herkes kendi derdinde.Atı alan Üsküdar’ı geçiyor bizde eyvah fırsatları nasıl kaçırdık diye dövüneceğiz sonra.
Bu ülkede Murat’ın,Ahmet’e çıkardığı engellemleri ve kötülemeleri George ve Nick yapmamıştır.Akıllı olun birazyahu.Bana karalar çalarken sen çok mu aksın kardeşim.Beni satır satır gizli gizli izlerken sen çok mu dürüstsün ey beni art niyetle izleyen.Her söze verilecek bir cevap mutlaka vardır.
Allah sizlere;" kimlere daha çok cevap yetiştirdiniz,kimleri daha çok kodese tıktınız,kimleri dah çok fişleidiniz,kimleri iktidar etme sevdasına düştünüz" diye sormayacak.Sorulacak sorıuları da cevapları da sizler benden daha iyi biliyorsunuz.Bunu burada ifade etmeme gerek yok.Kırıniçinizde ki korku zincirlerini,kırın sizi nefsinize esir etmiş bedbin düşüncelerinizi.Vatan hepimizin.Bayrak hepimizin.Ben inanıyorum ki az evvel de bahsettiğim gibi barış zamanı birbirimizi na kadar yesek te savaş ta tek yürek olur,Kuvay-ı milliye ruhu ile,Çanakkale ruhu ile topyekün aynı cephelere birlikte koşarız.Benim derdim,benim sancım bir felaket gelmeden de nasıl birlik,nasıl dirlik içinde olabiliriz sevdasıdır.Bu ülkede inşallah ezan susmaz,bayrak inmez,vatan bölünmez.Varsa bunlara uzanacak eller,Merhum Akif’indeyimiyle işte "iman dolu göğsüm gibi sehaddim var".Bu uğurda gelecek bir kurşuna hedef olacak çelikten yüreğim işte tamda sizlere bu satırları karalaerken karşınızda duruyor...(Talipname’den)
Talip KAZGI
8 ŞUBAT 2012 ÇRŞ.
KÜTAHYA
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.