HOLİGAN!..
İki ayrı taraftar tribünlerinden iki ayrı gencin,nefretle başlayan hikayesidir bu.Aralarındaki husumeti tribün abilerinden duymuşlardı ilkez.internette karşılıklı küfürleşmelerle başlamıştı ilk diyalogları.Eee nede olsa ait oldukları renklere gönül vermişlerdi her ikiside.Tutkuncasına aşıktılar takımlarına.İnternette sözleştiler;Bir sonraki BJK,BURSA maçında kozlarını paylaşacaklardı.Hazırlıklara daha iki gün önceden başlamışlardı;Palalar,muştalar ve mumçakalar hazırdı. *Metin;Bakırköylü dargelirli bir ailenin 3 çocuğundan büyük olanıydı 1996 şubatında dünyaya gelmişti.Bu beşiktaş sevgisini ismi gibi,işçi emeklisi olan babasından almıştı.Koyu beşiktaşlı olan babası Ethem Rıza;Aile büyüklerinide karşısına alarak çocuğuna hayranı olduğu METİN ismini vermişti.Ahtı vardı;Üç cocuk arzu ediyordu ve üçünede Metin,Ali,Feyyaz isimlerini verecekti.Kısmet olmadı Metin ve Aliden sonra kızı dünyaya gelmişti,Olsundu kısmetse torunlarında yakalardı nasılsa Feyyazı.Metin onikisine geldiğinde,babasından habersiz ilk beşiktaş maçını izlemek üzere dayısının peşine takılmış ve soluğu inönüde almışlardı.Stad dolu olduğu için içeri girememişler,bir kafede yoğun sıgara dumanı altında izlemek zorunda kalmışlardı.Dayısı iki hafta sonraki antep maçının sözünü vererek evlerinin yolunu tutmuşlardı.Kendisinden 6 yaş büyük olan dayısı;Fenerbahçe,Galatasaray ezeli rekabetinden çok heyecanla,aradada küfürler sıkıştırarak,bursaspor maçlarından bahsediyordu.Metin birgün bursa maçı öncesi arkadaşlarıyla hararetli bir şekilde tartışan babasının sözünü bir küfürle kesmişti.Eee nede olsa hocası dayısıydı.Babası şaşkın,birazda öfkeli şekilde oğlunu terslemiş,bir beşiktaşlı terbiyesine yakışmıyacak davranışlarda bulunmamasını isemişti.Metinin o gün hayli morali bozulmuş,ve kafası iyiden iyiye karışmaya başlamıştı.Dayısı ve babası arasında gelgitler yaşıyordu.Biryanda"Beşiktaş terbiyesi"diyen babası,diğeryanda şiddete meyilli "Kısasa kısas"çı dayısı. *SİNAN;Bursanın hisar semtinde yaşayan,Tekstil işçisi orta halli bir ailenin 2 çocuğundan küçük olanıydı.1996 martında dünyaya gelmişti.Babası ibrahim;Sağlığında ona sürekli mart buzası diye takılır,sinan ise bu duruma tebesümle karşılık verirdi.O trajik olay gününe kadar sinan ve ailesi,gayet mutlu bir yaşantı sürüyorlardı kıtkanaat geçinselerde.Bursasporluluğu haliyle babasından geliyordu.Babası onu ezilir gerekçesi ile 10 yaşına giresiye kadar hiç maça götürmemişti.Sinan tv’lerden izlediği bursasporunu hasretle bekledi ta o güne kadar.4-0’lık manisa maçının babasıyla son maçı olduğunu tahmin bile edememişti.Maç çıkışı alel acele kendisini eve bırakmış,vardiyesi başlamak üzere olduğundan servis minübüsüne yetişmek için vakit kaybetmeden koşturarak çıkmıştı durağa.Son görüşüydü o gün babasını.Akşam paydos etmişler,servis münübüsü sanayiden mudanya yoluna çıkarken hızla gelen tırın altına girmişlerdi.Babasının acısı ile sarsılan sinan,ergenlik geçiş dönemininde etkisiyle iyice hırçınlaşmıştı. ------------------------------------------------------------------------------------------------------------ Devam edecek!...
YORUMLAR
Yazının, seçtiği değişik içeriği dışında ilginç diyebileceğim bir özelliği yok dostum.Bu yazıyı geriye dönük okudum (2.yi anlayarak okuyabilmek için) Yazılarınızı bir de paragraflayarak, yazım kurallarını özenle uygulayarak yazın bakalım, nasıl bir farklılık çıkacak ortaya...SAYGIYLA
yalazı
İki komşu şehrin iki güzide futbol takımı...Ama gel gör ki neredeyse birbiriyle savaşan iki düşman devlet haline geldi...Maalesef pek çok konuda olduğu gibi sevgi, barış ve kardeşlik futbolda da sözde kalıyor. Sanırım o yaşananlar üzerine olacak yazınız.
Şididen başarılar dilerim.