- 718 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
İnsanlığı Bu Güne Getiren Üç Önemli Aşama
İnsanlık tarihinde her şey istenildiği gibi gitmemiştir. Biz hayatımızda ne varsa hepsini annemiz babamız arkadaşlarımız ve toplumdan öğrenerek neyin iyi neyin kötü neyin yararlı neyin zararlı olduğunu adeta hazır bulmuşuz. Peki ya yıllar önce insanın gruplarının azlığında her şeyi hazır bulmak mümkün müydü? Pek mümkün dememiz doğru olamaz çünkü hayatımızdaki edindiğimiz bizim için küçücük gördüğümüz bir deneyim yıllar öncesine göre çok büyük bir buluştu. Bizim için önem arz etmeyen bu küçük deneyimlerin safhalarının sizlere aktarmak istiyorum.
İnsan hayatında önemli röle sahip üç aşamayı sizlere kalemim yazdığınca anlatmak istiyorum. Tabi ki bu bir görüş böylede olmamış olabilir ama ben bildiğimden şaşmadan aslında bizi biz eden bizi bu güne getiren üç aşamaydı bilinmez. Belki bu gün adına batıl inanç dediğimiz bu uygulamalar anlatımlar o zamanın insanı için bir yasa teşkil ediyordu, o ilkel kabilelerin yaşaması için uyguladığı bir takım normlardı. Zaten değişen ve küçülen Dünya da bir çok deneyimimiz sona eriyor. tek tipleşmeye doğru adım attığımız şu günlerde herkes döner yer kola tüketir oldu. Bu durumda bir çok yöresel yiyecek içecek hatta giyecek ürünlerimizi kaybetip sadece herkesin giydiği özgünlüğün bitmiş olduğu bir Dünya’ya gidişimiz başlamış durumda. İnandığımız doğrular aklın egemenliğinde batıl inanç denilen uydurma bir sürü kalıp laflarla geçiştirirlir oldu. Bu günlerde her şeyin kolaylaştığı insanların daha az iş yapıp daha fazla dinlendiği şu dünya da hala huzuru bulmuş değiliz. Her şeyimiz olsa dahi bir yudum huzur arar olduk. Bir yudum huzura muhtaç hale geldik, çocuklarımız sakat doğar oldu sağlıklı beslenme denilen bir şey kalmadı denilecek kadar azaldı. Yediğimiz yiyeceklerin genleriyle oynandı çiftçi daha fazla üreteyi dedi, satıcı daha fazla satayım dedi, tüketici ucuzunu alayım dedi ve şimdi işin içinden çıkılmaz hale geldi.Yemeye kıyamadığımız paraları teknolojiye yatırır olduk.Atalarımızın önerdiği doğal çayları, doğal bitkileri hastalanınca kullanmak yerine doktora gidip sentetik ilaçlarla iyileşmeyi denedik.
Haller böyle iken bile bize çok saçma gelmiyor bunlar belki yüz yıl sonra bize saçma gelmeyen bir bizim çocuklarımız tarafında aşağılanıp koca karı uydurmaları denilip batıl inanç denilip bir köşe de bırakılacağını, ya da alan araştırması yapan kişilerce kitap haline getirilip kütüphanelerde toplanacağını eskiyeceğini yıpranacağını hepimiz biliyoruz. Bir olguya böyle kör gözle bakmak günümüz insanlarına yakışmaz. bizler bunlar neden böyle yapmışlar diye sorgulamak gerekir.Sizlere şimdi bu olayı nasıl gerçekleştiğini bir şeyin iyi kötü yaralı zararlı olduğunu nasıl bildiklerinin aşamalarını anlatacağım;
1)Sınıflandırma;
Bize göre ilkel gelen bu insanlar toplayıcılıkla geçindikleri dönemleri düşünelim. Hepimiz mantarı biliriz ve yeriz. Bu mantar türlerinin zararlısının yararlısının olduğunu hepimiz az çok biliriz. Peki ya ilk insanlar bunu biliyorlar mıydı? Hayır bilmiyorlardı, canı pahasına bu mantarları yiyerek ölerek bu mantar türlerinin sınıflamasını yaptılar.İşte şu mantarı yiyen insan ölmedi lakin şu mantarı yiyen öldü diye mantarları bir sınıflandırmaya koydu. Mantarlara iyi-kötü, zehirli- zehirsiz, faydalı- faydasız, gibi bir çok sınıflandırma yaparak o mantarın özelliklerini kavradılar aslında. bu sınıfalandırmayla yedikleri şeylerin sağlıklı mı sağlıksız mı olduğunu kendilerine göre sınıflandırdılar.
2) Anlamlandırma;
Sınıflandırmasını yaptığımız bu nesnelerin ister mantar olsun ister farklı bir yiyecek giyecek isterse canlı bir hayvan olsun insanlar bunları anlamlandırma yoluna gitmişlerdir. Bu mantarın neden yapıldığını, ne işe yardığını,neyden oluştuğuna bakılarak insanlar bu nesneleri kendilerine göre tasarlayıp anlamdırmışlardır. Bu şekilde de artık bu nesnenin amacını ögrenip ona göre muamele yapmışlardır.
3) Adlamlandırma;
Aslında adlandırdığımız her şeyi bize mal etmiş oluruz. Kendimize göre bu nesneye bir isim koyarız. Onun özelliklerine rengine zehrine iyiliğine vb. şeylerden hangisi ön plana çıkıyorsa ona bir ad takarız. işte bu ad onun kimliğidir bundan sonra o nesne o adla anılacaktır o toplulukta. bizim adına ilkel dediğimiz bu topluluk bakmış zehirli iyisi var kötüsü var zararlısı yararlısı var hemen adına mantar demiş ve o nesne kendilerine dost olmuştur belkide.
İşte yukarıda belirtiğim tüm aşamalar insanlığın bu güne gelmesine sebep olan temel aşamalarındandır. Bu gibi zor şartlarda binlerce insanlar ölüp canlarını feda ettiği bir çok uygulamaya karşıt tepki göstermişiz. Lakin bizim delimiz bizi kurtaracaktır. özgün olmak için gelenegimizi takip etmemiz bu günlere uyarlamamız gerekir aksi halde daha gür yanan gelenekler içinde kaybolup kendimizi bulamayabiliriz.Özgün olmanın yolu da öz’lü olmadan geçer...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.