- 3926 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
Gül Dikensiz Olurmu
Çoook ama çok eski zamanlarda, uzak mı uzak bir ülkede “Garip” adında bir bülbül yaşarmış. Garip’in en büyük tutkusu, seher vakti geldiğinde gül bahçesine uğrayıp, yanık yanık kırmızı güllere karşı seranatta bulunmakmış. Bazen işin dozunu öyle bir kaçırırmış ki, akşamın olduğunu fark edemezmiş Garip Bülbül.
Günler günleri, aylar ayları kovalamış durmuş, bizim Garip bülbülün ne güle sevdası bitmiş, ne de ilanı aşkı. Lakin bir sorun varmış Garip bülbül için; gül dalına her konuşunda, gülün sevdasından mıdır bilinmez kendinden geçer, gülün dikenlerinin ayağını yaraladığını fark etmezmiş bir türlü. Ancak sesi kısılıp ötüşünü kestiğinde inceden bir sızı hissedermiş her seferinde ayağında.
Bir gün yine seher vakti gül bahçesine giderken yolda bir pınar başına uğramış Garip bülbül. Pınarın başında tıpkı kendisi gibi su içen bir başka bülbüle rastlamış. Bülbülle selamlaşıp kısa bir hasbıhal ettikten sonra, garip bülbül pınar başında rastladığı bülbüle nereden gelip nereye gittiğini sorar. Pınar başındaki bülbül, anlatır meramını ve der ki;” Buradan kuş uçuşuyla üç günlük mesafede bir ülke vardır, bu ülkenin gülleri dünyanın en güzel gülleridir. Hem ayrıca bu güllerin dikenleri de yoktur. Bu güller kendisine yapılan seranata da karşılık verirler”
Bizim garip bülbül selam verip ayrıldıktan sonra tekrar gül bahçesine uğrar. Yanık yanık ötmeye başlar kırmızı güle karşı. Fakat pınarbaşındaki bülbülün söyledikleri Garip Bülbül’ün içine yer etmiştir bir kere. Kendi kendine “Yıllardır bu bahçenin gülüne karşı ilanı aşk yaparım, bir gün olsun sesime cevap vermedi, üstelik her defasında dikeni ile ayağımı kanattı” diyerek bülbülün bahsettiği ülkeye gitmeye karar verir.
Ertesi gün yola çıkar ve dur durak bilmeden üç gün üç gece yol alır. Bir seher vakti varır uzak ülkenin gül bahçelerine. Bahçedeki onlarca değişik renkli gülü görünce, Bizim Garip bülbül yorgunluğunu unutur, bir gülün üzerine konar ve başlar yanık yanık ötmeye.
Gerçektende bu güllerin dalında diken olmadığı gibi, Garip bülbülün sedasına da anında cevap verir güller.
Birkaç gün bu şekilde gelip geçer. Yine bir gün gülbahçelerine yolu düşer bizim Garip bülbülün. Yanık yanık öyle bir ötmeye başlar ki, kırmızı güller de eşlik eder kendisine. Güllerin cazibesi başını döndürmüştür bizim Garip bülbülün. Tam o sıra da kuvvetli bir pençe kaptığı gibi havalanır bizim Garip bülbülü. Garip bülbülün son sözleri şu olur “ Ben gülün dikenine katlanmadım, gülün yalancı seranatına kandım ve bir atmacaya yem oldum. Demek ki gül dikensiz olmuyormuş!”
YORUMLAR
Bu dertli bülbülü tanıyorum ben...bahar ayı geldimi ısparta gülleri açıp dagları.taşları gül kokusu sarınca güllere sevdasından hiç ayrılmaz ..bir bütün olurlar ki..bülbülün aşkı dile gelir binlerce gülde sevda türküleri söyLer şen.şakrak sesiyle..Bizede aglıyarak gül toplamak düşer.....tebrikler güzel yazınız için......güller diyarından selamlar