- 7540 Okunma
- 12 Yorum
- 0 Beğeni
ANDIMIZ
23 Nisan 1933’de zamanın Milli Eğitim Bakanı Dr. Reşit Galip tarafından kaleme alınan ve o günden beridir İlköğretim Okullarında öğrenciler tarafından tekrarlanan andımız şöyledir;
“Türküm, doğruyum, çalışkanım.
Yasam;
Küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir.
Ülküm; yükselmek, ileri gitmektir.
Varlığım, Türk varlığına armağan olsun.
Ey Büyük Atatürk!
Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğime ant içerim.
Ne Mutlu Türküm Diyene!”
Şimdi! Her gün milyonlarca çocuğumuzun hep bir ağızdan haykırdığı "Andımız"ı üç-beş yabancı çocuk söylemek istemiyor diye kaldırmak isteyenlere soruyorum;
-Türklüğünüzden utanç mı duyuyorsunuz, yoksa çocuklarınızın dürüst ve çalışkan olması mı rahatsız ediyor sizi?
-Küçüklerine sevgi, büyüklerine saygı göstermek ve hürmetle davranmak bir Türk geleneğidir. Çocuklarınızın terbiyeli, saygılı kişiler olması mı sizi üzüyor?
-Çocuklarınızın okumasını, yükselmesini ve ileri gitmesini mi istemiyorsunuz?
-Çocuklarınızın vatan ve millet uğrunda hayırlı işler yapmasını mı istemiyorsunuz?
-Atatürk’ün açtığı yol; akıl ve bilim yoludur. Gösterdiği hedef Çağdaş Medeniyet seviyesine ulaşmak ve onu geçmektir. Siz, yetişen genç nesillerin bu yoldan gitmesinden mi memnun değilsiniz?
-Siz kimin yöneticisisiniz? Üç-beş yabancının mı, yoksa bu ant’ı haykıran milyonlarca gencin mi?
-Sahi! Siz Türk değilmisiniz?
Biz de, hayata başlarken Bayrak, Silah ve Namus üzerine ant içtik;
“Barışta ve savaşta, karada, denizde ve havada her zaman ve her yerde MİLLETİME ve CUMHURİYETİME doğruluk ve muhabbetle hizmet ve kanunlara ve nizamlara ve amirlerime itaat edeceğime ve askerliğin namusunu Türk Sancağının şanını canımdan aziz bilip icabında VATAN, CUMHURİYET ve VAZİFE uğrunda seve seve hayatımı feda eyleyeceğime namusum üzerine ant içerim.”
Ant içmek cesaret işidir, bir kez içilince yüreklerden silinmez.
"NE MUTLU TÜRK’ÜM DİYENE!"
Bekir GÜÇLÜER
YORUMLAR
işde budur işte yazı budur yürekten tebrik ediyorum
hani yazmışsınızya bir kaç yabancı çocuk için işte o birkaç yabancıya şirin gözükmekiçin andımızı kaldırmaya çalııyorlar ama onlar dediğiniz gibi birkaçyabancı çocuk gerisi türklüğünlegurur duyan türk evladı
tebrik ediyorum ant içmek hayatını vermek demektir
bekir güçlüer
Ziyaretiniz ve değerlendirmeleriniz için teşekkür eder, saygılarımı sunarım.
Sayın Güçlüer
Yüreğinize ve kaleminize sağlık.
Ulusal bilgi ve bilinci içselleştiremeyenlerin yersiz ve haksız
olarak ANDIMIZ'ı kurçalamalarının altındaki niyeti gören halkımız
topyekün ses vermeye başladı.
Gönüllerden silinmeyecektir ANDIMIZ...
selamlar,başlarılar.
ipekyolu tarafından 2/10/2012 8:18:06 PM zamanında düzenlenmiştir.
bekir güçlüer
Ziyaretiniz ve değerlendirmeniz için teşekkür ederim.
"Andımız" hayatımızdan ve gönüllerden silinmemesi dileklerimle,
Saygılarımı sunarım.
Sayın Güçlüer yazınızı okudum.Yorumları da okudum.Tabii ki her fikre saygımız sonsuz.
Konu bir vatan, bir devlet, bir bayrak ise ona 40 yamalı bohça ile sahip çıkılamaz.
Biz imparatorluk enkazı üzerine kurulmuş bir devletiz.Çeşitli ırkların aramızda mevcudiyeti kaçınılmazdır.Onların kimliklerini 90 yıldır asimilize etmediğimiz gibi ( halen beraberiz ) öyle bir niyet sahibi de olmadık ve olmayız da...En kalabalık kitleler zazalar ve kürtler olup halen bunlarla 5 milyon evlilik söz konusu.Etle tırnağı ayrıştırmaya gayret edenler muvaffak olamıyacaklardır.
Bu değerlere ancak birlik beraberlik dirlik düzen içinde sahip çıkılır...Bunun da yolu ortak hedefleri kavramaktır.Sıkıntılar geçicidir.Mutedil olmak gerekir.
Bunu da sağlıyacağımızdan hiç şüphem yoktur.
Tebrik eder saygılar sunarım.
bekir güçlüer
Ziyaretiniz ve kıymetli değerlendirmeniz için teşekkür ederim.
Bu değerlenme üzerine, benim ayrıca bir beyanda bulunmamın doğru olmayacağı düşüncesiyle,
selam ve saygılarımı sunarım.
Sizi gönülden kutluyorum, çok değerli aydın ve CUMHURİYET sevdalısı dost kardeşim. Her çalışmanız ve tüm yazılarınız insanımızın uyanması için aydınlık yollar açıyor, çok anlamlı mesajlar içeriyor. Artık Bu coğrafyanın ve aziz topraklarımızın sahipleri olarakta, insanlarımız içine düşürülmek istenilen tuzaklardan, ataletten kurtulup cesur yüzünü göstermli, bizleri bölüp parçalayacak , sonumuzu getirecek, hain davranışların farkında olmalıdırlar.
Beyler, gençler, aydınlar !.... Yaşamında CUMHURİTETİN emeği, kursağında CUMHURİYETİN ekmeği, benliğinde ve varlığında CUMHURİYETİN emeği olanlar!.... Uyanın ve aklınızı başınıza toplayın.... lafla peynir gemisi yürümez. CMHURİYETE, onun laik yapısına, tüm kurumlarına, ille de "MİLLİ EĞİTİME VE KURUMLARINA" ATATÜRK ilke ve DEVRİMLRİNE olabildiğince kapsamlı ve pilanlı saldırılar söz konusudur. Bu saldırıları dinamik ve cesur karşı koyuşlarla dudurmak, etkisiz kılmak, oldukları yerde söndürmek, bu haince saldıranları yapanları çok yakından tanımak, HER TÜRK İNSANIN KAÇINILMAZ, İHMAL EDİLEMEZ GÖREVİDİR. Bütün bu karşı koyuşları, şiddete başvurmadan, kardeşlik ve demokrasi kuralları içersinde, çağdaş ve laik inançlı insanlara yakışır biçimde, yapıp gerçekleştirmek zorundasınız.
Kemal Polat
kempol tarafından 2/7/2012 1:37:51 AM zamanında düzenlenmiştir.
bekir güçlüer
Ziyaretiniz, beğeniniz ve değerlendirmeleriniz için teşekkür eder, saygılarımı sunarım.
Merhaba Bekir Bey,
Güzel yazınızı öğleye doğru okudum. Memleketten insan manzaraları görmek ona göre yorum yapmak için bu zamana kadar bekledim.
Bazıları var ki, kendilerine destek bulmak için Laz, Çerkez, Boşnak, Arnavut diye geveliyorlar. Öyle diyenlere sözüm şu. Geveleme, git ne olduklarını sor ondan sonra yaz.
İkinci konum ise şu. Dindar gençlik (!) yetiştireceğiz ya, bunun önceliği elbet ilköğretimden, hatta anaokullarından başlamalı. Kızların başları sıkıca örtülmeli, oğlanların başları takkeli ya da sarıklı olmalı. Dindarlık ölçüsü de İsmailağa cemaatinin benimsediğ şekil olmalı. F şekli, dinler arası diyalog nedeniyle küffar giyimli olabilir.
Üzülecek durumlara bazen işte böyle uyduruk gülümsemeli yanıt verilmeli diye düşündüm.
Saygılar diliyorum değerli Bekir Bey.
bekir güçlüer
Yazıya olan ilginiz ve anlamlı değerlendirmeleriniz için teşekkür eder, saygılarımı sunarım.
ırkçılığı,ırkı öneseyip,insanlığın,insani değerlerin önüne alan her söylem iticidir,tepki yaratır.kimseyi zorlayarak türküm,kürdüm arabım, boşnak ım dedirtemezsiniz.Hangi çağda yaşıyoruz.Bu nasıl bir düşünce...insan insani meziyetleri ile övünür,övünmeli.Aksi halde biri çıkar derki ben boşnagım daha doğruyum daha çalışkanım, varlığım da boşnak varlığına armağan olsun.bu doğru bir yaklaşım olmaz.Eğitim yuvaları tek tip insa yetiştiren askeri disiplinle çalışan yerlerde çıkarılmalı ;bilimsel,evrensel ve insani değerlerle donatılmış insanlığa yararlı bireyler yetiştirmeli.Ne mutlu insanım,insanlık için birşeyler yapabiliyorum diyene. varlığımı da ancak insanlığa doğruluğa ve güzelliğe adarım diyebilecek bunu içselleştirecek bireyler olmalı hedefimiz...
bekir güçlüer
Ziyaretiniz için teşekkür ederim.
Ant içmek, lahmacun yanında ayran içmeye benzemez,
Ant içmek, cesaret işidir, bir kez içilince yüreklerden silinmez.
tek kelimeyle bravo..
birilerine kapak olsun..
selamalar sevgili yazarım..
bekir güçlüer
Ziyaretiniz ve değerlendirmeniz için teşekkür eder, saygılarımı sunarım.
Bir varmış ,bir yokmuş,Çetrefili bir coğrafyada erdemli insanların,hayatları pahasına kurdukları bir ülke varmış.Çook eski zamanlarda herkes mutlu mesut yaşarmış,takin fitne tohumları ekilesiye kadarmış.Herkes birbirinin gözünü çıkaracak boyuta getirilmişler.Gel zaman,git zaman kavramlar birbirine karışmış ve karıştırılmış."Doğru-Yanlış,İyi-Kötü,Dindar-Dinci,Vatansever-Teröris,Polis-zorba bu ayrımı millet yapamaz hale getirilmiş.Eee nede olsa Tüm medyayı baştan ele geçirmiş olan KÖTÜ'"ler,Bangır bangır yayınlarla halkın kafasını karıştırmışlar.Halkda "DOĞRU'yu-YANLIŞ olarak görmeye başlamış ve bu kötü kişileri iyi sanarak desteklerini artırarak sürdürmüşler.Henüz tutuklanmayan birkaç kişide,halis duygularla "VATANIN TEHLİKEDE OLDUĞUNU"Dilleri döndüğünce haykırmaya çalışmışlar.İşte böyle bir duygu yoğunluğuyla kimisi makaleler,kimiside dörtlükler kaleme almaya başlamışlar.Başarırlarmı zaman gösterir diyerek yılmadan yazmaya,çizmeye devam etmişler!..İşte öyle bir duygusal ortamda yukarıdakı haklı eleştirel makaleye,aşağıdaki dörtlük vari karalamalarla destek çıkmaya çalışmış sıradan vatandaşın biri; BİR ÜLKENİN BİRİNDE!..
Emniyet ele geçirilmiş!
Oturan,oturana;
Oturan , oturana!..
Yargı iğdiş edilmekteymiş!
Susan , susana;
Susan , susana;
Ordu zapt edilmekteymiş!
Tutuklanan,tutuklanana;
Tutuklanan,tutuklanana;
Millet sindirilmekteymiş!
Korkan , korkana;
Korkan , korkana;
Memleket tarumar edilmekteymiş!
Uyuyan , uyuyana;
Uyuyan , uyuyana;
Onların yüzleri, din maskeliymiş!
İnanan , inanana;
İnanan , inanana;
Onlara göre şaiir;suç işlemekteymiş!
Suçlayan , suçlayana;
Suçlayan , suçlayana!..
Şair cezalandırılmak istenmekteymiş!
Tez elden , sustutrula
Tez elden , kellesi vurula;
Şair ise '' Onlara '' yanıt vermekteymiş!
Önce Vatan;
Ölümüne Vatan!..
------------------------------------------------------ Cesur yüreğin ve kalemin ışık olsun genc beyinlere.Saygı,şükran ve sevgiyle TAKİBİMDESİN ÜSTAD!...
bekir güçlüer
Ziyaretiniz, yorumunuz ve anlamlı şiiriniz için teşekkür eder, saygılarımı sunarım.
Farklı etnik kimliklere saygı duymuyoruz.sonra diyoruz ki bize saygı duyacaksınız.Onlara zorla andımızı söyletiyoruz.
O saydığınız maddelerin hiçbiri andımızı okumakla olmuyor sayın yazar.Kimse andımızı okuyarak Türk olmaz.İnsanın etnik kimliği anadan doğma olur.
Nasıl bizim Türk'üm deme hakkımız varsa, onların Kürt'üm, Laz'ım, Ermeni'yim, Rum'um, Çerkes'im deme hakları var.Empati yapın lütfen.Birisi size zorla etnik kimliğinizi unuttursaydı, zorla asimile etmeye çalışsaydı ne kadar hoşunuza giderdi.İşte ayrışma, bölünme denen kavramda burdan doğuyor.3-5 dediğiniz milyonlarla ifade ediliyor, onları yabana atmayın.
bekir güçlüer
Ziyaretiniz ve değerlendidmeniz için teşekkür eder, saygılarımı sunarım.
Özcan SOYLU
Ant içmek, cesaret işidir, bir kez içilince yüreklerden silinmez.
olmayanadam
Haklı olduğunuz yönler çok ama çok kültürleri de içinde barındırın mozaik bir yapımız var.
Kürt vatandaşa zoraki Türküm dedirtmenin kime ne faydası olabilir?
Irkın yerine ideal birliği içeren ant'lar daha faydalı olur birliğimiz ve kardeşliğimiz için.
Kardeş der ama güvensizlik sergilersek ya da hep benim dediğim dersek kardeşler bile gücenir.
Farkı yanlarımızı kaşıyan çok. Ortak yanlarımıza bakmalıyız.
Elbete mecliste yapılan yeminler de lahmacun yanında ayran içmeye benzemez.
Lakin Eset'in Suriyesine benzetmek isteyen çok ülkemizi.
Daha demokrat ve daha aydınsak bu zokayı yemeyeceğiz.
Fikrinize saygı, emeğinize teşekkür.
Kaleminiz var olsun.
bekir güçlüer
Ziyaretiniz ve değerlendirmeniz için teşekkür ederim.
ülkemizin bir mozayik olmadığının bilimsel açıklamaları vardır.
Bu konu belki bir başka yazı konusu olabilir.
Saygılarımı sunarım.
Özcan SOYLU
Ant içmek, cesaret işidir, bir kez içilince yüreklerden silinmez.
Ant içmek, lahmacun yanında ayran içmeye benzemez,
Ant içmek, cesaret işidir, bir kez içilince yüreklerden silinmez.
söz biter.........saygılar
bekir güçlüer
Ziyaretiniz ve yorumunuz için teşekkür eder, saygılarımı sunarım.