- 852 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
oyun
izafiyet teorisi ile hayatımıza 4. boyut girdi ve uzay mekan ilişkileri bu mantıkla sürmektedir.4. boyut zaman boyutudur.ışık hızı ile ışık günü , yılı gibi kavramlar doğdu.kur’anda da bu zaman kavramları vardır.(önce söz ((düşünce))vardı.söz allah idi.hadisi zaten açıkça görülen ve sizin bir gününüz bize 50.000yıl gibidir.) Gibi ayetler bu kavramlara aşinalık verir.izafiyet teorisi bize bu kavramları açar.bence 5. boyut enerji boyutudur.ışık hızının karesi ile yol alabilen bir cisim saf enerjidir.ve bilim elektronların da kütle değil enerji yumağı olduğunu açıklamıştır artık.yani atom , maddeyi oluşturur ama atom madde değildir fikri gibi......
Öyleyse bizim maddesel ortam diye algıladığımız evren ve içindekiler aslında tek yapı taşı olan saf enerjidir.... soyuttur...hayaldir...surettir!!!!!
okyanus(deniz) fikri böylece ortaya atılmış ve akla yakın gibi...sanki tanrı fikrine biraz daha yaklaştık.acaba 6. boyut saf enerjinin saf düşüncesi mi????enerji okyanusunu dalgalandıran fırtınalar gibi düşünce fırtınaları mı????yoksa hayat dediğimiz şey ; bu dalgalanmaların yoğunlaştırdığı saf enerjinin maddesel evreni oluşturduğu ve evrimle bize kadar gelen , bugüne kadar yansıyan herşey mi????
Düşünce kaynağı için bilinç , bilgi , hafıza , idrak , duygu , his...gibi unsurların içinde olduğu bir zihin gerekli....
Big bang teorisi için de yine başlangıç maddesinin , zihninin , kavramının olması gerekli.....
Evren nasıl saf enerjiden oluşuyorsa , o saf enerjinin kaynağı da olmalı....
Evren nasıl genişleyerek sonsuza uzanıyorsa , bir mahşer fikri var ve dönüşecek olan evren kavramı varsa.....
Herşeyin kaynağı olan o zihin ve ayrıntılarının,içerikleri ve parçacıklarının da dönüşerek sonsuz hayat denen kavramın da olması gerekir sonucuna varıyorsak...
Tanrı o zihin’dir diyebiliyorsak......(allah o zihinde veya o zihin’in de sahibi)bizler için zihin ötesi!!!!anlamamız imkansız olan ALLAH!!!!!!
Dünya tarihine baktığımızda ; atlantis , mu , sümer , babil , hitit , şaman , adem , tevrat , zebur , isa , islam....bunların hepsinin son 40 - 50 bin sene önceye kadar gidebildiğini ve birbirini içerir , destekler fikir, hayat tarzları ,yaşam biçimleri ,devlet ve toplum yapılarını düzenleme amaçlı bilgiler ,yönlendirme ve şartlandırmalar olduğunu görebiliyorsak....
Din kavramı ve öcüsüyle ; insanları yönetebilmek , korku ve şartlandırmaya yönelik yöntemlerle sınıfların hegamonyasını sağlayarak , üstün elitlerin ortaya çıktığını ve sömürünün o elitlerin hayatlarının , refahlarının idamesi için kullanıldığını görebiliyorsak.....
Tanrı ; bu ayrıcalıklı elitlerin başkanı sonucuna varırız!!!!!!!
Din adı altında bu bahsedilenleri felsefe , psıkoloji , insan ve doğa bilimleri gibi bilimsel alanlara bırakarak insan ve dünya tarihi oluşturmak , dersler almak gerektiği ile bilimlerin en önemli amacının tarih bilimine ışık tutabilmesi olacağını düşünebiliyorsak.....
.........
Din ; bir sömürü aracı olmaktan çıkarılıp , bilim ve ilimlerin ışığında , yansız ve dürüstce ele alınmalıdır.
Vicdan ve ahlak ile erdem sahibi ehil kişilerce ve topluma mal edilerek gizli olmaktan çıkarılmalıdır.kaos ve benzeri düşüncelerle din bilgisinin birtakım elitlerce tekelde olması bizi yine en başa götürecektir.zaten bu düşünce, sınıfların hegamonyasını sağlamıştır ve halen bu düşünce geçerlidir.buradan hareketle ,din;
güç sağlayan bir araç olarak yine karşımızdadır.dünün rahipleri , eskinin kralları , bugünün vatikan ve benzerleri ile siyasalları , devletleri aracılığıyla ekonomi patronları olan sanayi dev tröstleri ve nihayet küreselleşme mantığı.
Din hep çıkar gruplarının aracı olmuş ve olmaya devam etmektedir.elit mantığına göre ; tanrı = güç , para , hırs , egoizm ve uşaklığın erdemidir .....kısaca pandora’nın kutusundan çıkanlardır!!!
Insan ise onurlu ve erdemli,adaletli,basiretli,iyilikçi ve sabırlı olmak zorundadır.
Tanrı ve insanlar savaşını mutlaka ve mutlaka insanlar ve tanrı birlikte kazanacaktır......
Bizim amacımız ise ; din bilgisini , o kutsal zihin’de arayıp yakınlaşmaya çalışmak ,O ve BİR seviyesine ulaşıp , O güce yakın olabilmektir.
Bizlere din olarak yutturulan o sömürü aracından kurtulup , adem’den islam’a kadar olan kutsal bilgileri ayıklamak , özümsemek ve amaca ulaşabilmektir.
AMAÇ ;
TANRI adını o pis emellerden ayıklayabilmek , saf TANRI bilgisine verdiği ad olan İSLAM ile ALLAH’da bütünleşmektir.
Bugün; sermaye şarlatanlarından etkilenmeden ,
Islam – hrıstıyan gibi kutuplaşmalarla sermaye savaşlarına girmeden ,
haçlı gücü ile islam ve ümmet düşmanlığına , oyunlarına , tuzaklarına düşmeden , İNSAN olabilmektir.
İNSAN ve TANRI birliği yolunda dürüst , akıllı , yansız ve saf olabilmektir.
Bu istek ve amaçları , küreselleşme oyunundan ayırarak , gerçek , küresel DİN anlayışına erişebilmektir.
Bence şu mecaz hep hatırda olmalıdır : şeytan ayrıntıda gizlidir.