AŞK VE EVLİLİK

• 5 Şubat 2012 Pazar 21:30:47

Aşk nedir konusunu işlmek istiyorum bugün size.Sizce aşk nedir?
Çocukluğumuzda kendi aramızda aşk ile ilgili tekerlemeler söylerdik birbirimize "aşk bir sudur,iç iç kudur" ya da "Aşk bir turşu suyudur içenin midesi bulanır,içmeyenin canı çeker" gibi.Sanki hamile bir kadının aşermesi gibidir aşk,çocukluğumuzun o latifeli günlerine göre..
Aşk bana göre "yardan serden geçmek ve kalbini sevdiğine rehine vermektir" kısaca.Size göre nedir bilemiyorum.
Aşkın şairi olarak kabul etiğim günümüzün büyük üstadlarından (Nobel sahibi olmayan!) divan edebiyatının günümüz üstadı ve büyük edebiyatçı İskender PALA en son yazdığı "OD" isimli romanında aşığını bekleyen aşığı şöyle ifade eder kitabının bir bölümünde "Ey Aşık! Sevgili geldi, bak ben geldim. Aç eteğini, doldurmaya inci getirdim. Nefesin kesildiyse ben sana nefes vereyim, gönlün öldüyse ben onu dirilteyim, sana taze can ihsan edeyim. Ey Can, vuslat kapısını açtık, dön geriye, gel bize!.. Bak dilsiz, dudaksız sana o eski sırları söylemekteyim, aç gözünü. Ey Zümrüdüanka, Kaf Dağı’ndan dön aramıza ! " Aşk Kaf dağlarının ötesinde erişilemeyecek kadar uzaktır bazen,Zümrüd-ü anka kuşlarının sırtında getirlip sevgiliye sunulabilecek kadar..
Her genç kız beyaz atlı bir prens beklerken,her genç erkek te mehtap yüzlü bir dilberi özler kavuşmak için.Her gördüğünü seven bir sonraki gördüğü ile bir önceki aşkını unutan kişilere aşık tabiri kullanmak saygısızlık olur.Onlar olsa olsa insanoğlunun şıpsevdi nevinden insanlardır diyebiliriz.Gönlü hovarda,her gece bir barda olanlara amiyane tabirle "züppe"deriz lisanımızda.ye iç gez her gün biriyle fingirdeş ve sonra aşktan bahset!...
Aşk saflıktır,aşk özlemdir,aşk aç kalmaktır,aşk derin düşünmektir,aşk kendini kaybetmektir,aşk sorulan soruları anlayamayacak kadar dalgın olmaktır,aşk..saysam sadece bu konuda bir sayfa şeyler karalayabilirim.Uzatmayalım.
Günümüz evllikleri çoğu zaman aşk üzre değil menfaat üzre maalesef.Bir kız istemek için kapılarına oturduğunuz zaman ilk suallerden birisi "oğlunuz ne iş yapar?" oluyor.Oğlunuz ahlaklı mı,ayyaş mı,kumarcı mı,soran yok.yeterki bir işi olsun.gerisi kendiliğinden olur zannediyorlar.Aşk karın doyurur mu diye bir soru akla gelebilir?Karın doyurmaz ama huzursuzda bırakmaz.
Evlilik aşkı öldürür mü? bence evet.aşk özlemdir çünkü.Hergün bereaber olduğun birine nasıl özlem duyabilirsin ki?isitisnalar kaideyi bozmaz diyorum bu arada.
Hayatı gözlemliyorum gençler günümüzün tabiriyle okul yıllarında aşık oluyorlar,ya da bir şekilde tanışıp flörte başlıyorlar,birbirlerine delicesine aşık olduklarını zannediyorlar,bakıyorsun bir kaç yıl geçmeden mahkemede dilekçeler havada uçuşuyor,karı-koca birbirine en galiz hakaretleri yapıyor.ve ayrılık..İstatistiklere göre flört yöntemi ile evlenenler görücü usulü dediğimiz ana-baba ya da bir yakının tavsiyesi ile yapılan evlenmelere göre çok daha başarısız ve boşanma oranları daha yüksek.Belkide burda birbirine katlanma diğerlerine göre daha yüksek.Aşk değilde parasal evlilikleri öne çıkaranlar ekonomik özgürlükleri olduklarından dolayı çok daha rahat birbirlerine eyvallah etmeyebiliyorlar.Bu da boşanma oranlarını tetikleyen unsurlardan birisidir.Bu da irdelenmesi gereken ayrı bir konudur.Burada bir genelleme yapıyorum yanlış anlaşılmasın.Aksi olmaz demiyorum.
Aşk çeşit çeşittir,insan insana aşık olur da hayvana olmaz mı?melek gibi biriyle evlendiğini zanneden bir kızımız ya da bir oğlumuz bir bakıyorsunuz insanın hayvan çeşidiyle evlenmiş geç farkediyor bunu,geçmiş olsun..dönüşü çok zor.
Kimimizde kız beğenmez,oğlan beğenmez kendimizi bulunmaz hint kumaşı zannediriz.Kız beyaz atlı prens bekler,oğlan mehtap gözlü bir dilber demiştik.Her şey zamanında güzeldir.Vakti eriştiğinde evlenin,vakti eriştiğinde davranın,geç kalmayın ha..
Şimdi size bir hikayecik anlatacağım :
"Zamanın behrinde bir köyde güzeller güzeli bir kız varmış.Kapısına oturanların haddi hesabı yokmuş.Kız kimseleri beğenmezmiş.Ak tenli olsun,zengin olsun,beni daldan dala kondursun misali her geleni bir kusur bulur reddedermiş.Köyün gariban bir oğluda eller ister haktır da köyümün güzeline talip olmak bana caiz değil midir der,o da gider kapısına.kız yüz ekşitip hemen geri yollar,reddeder.
Oğlan umudu keser,başak biriyle evlenip uzak diyarlara gider.Az kazanır ama mutlu ve huzurlu olur.Yıllar sonra köye geri döndüğünde o kızı merak edip sorar.kimle evlenmiştir diye merak eder.Falan köyde falan biriyle evlendi derler.Üşenmez o köye gider.Gizlice kocası kimdir diye izler, bir de ne görsün evden iri kıyım,sıska boylu,göbekli,kel bir adam çıkmıyor mu?İiçinden bunun için mi reddettin onca koç yiğitleri diye geçirir içinden.Gizlice kıza ulaşıp sorar tercihini neden bu adamdan yana yaptın diye?
Kız evinin önünde bulunan tas gibi her renkten güllerin bulunduğu bahçeyi işaret eder.Eline bir bıçak verir ve git bahçeye baştan gir sonundan çık ve bana en güzel bulduğun gülü kes getir diye bahçeye yollar.Oğlan alır bıçağı girer bahçeye daha girer girmez gözleri parlar her biri birbirinden güzeldir güllerin.Tam sarı bir gülü kesip dönecekken,az ilerde pembe bir güle ilişir gözü,onu keseyim derken az ilerde kırmızı bir güle ilişir gözü.O gül bu gül derken bir de bakar ki bahçenin en sonuna gelmiştir.Ama kurala göre geri dönmesi yasaktır.En sonda boynu bükük cılız kurumak üzere olan beyaz bir gülü getirip kıza sunar.
Kız onca güzellerin bulunduğu bahçede bula bula bu gülü mü buldun der.Oğlan mesajı anlar.ve Mutluluklar dileyip ayrılır."
Evet, genç kızlar ve genç delikanlılar vakit erişince kaşıdır,gözüdür diye ayrıntıya fazla dalmayın.Ayrıntı boğar güzellikleri.Aşk evliliği meşk evliliği olayına fazla dalmayın.Akıl evliliği yapın.Eski aşkları arasanız yanılırsınız.Siz ne bir Leyla olabilirsiniz,ne de bir Mecnun.Siz sizsiniz bunu unutmayın.
Burada aşkın insani boyutunu anlattık genelde bir de ilahi aşk vardır.Hakk a aşık olmak.Resule aşık olmak.Evlilikle bitirilmesi düşünülen aşklar dünya saadeti sağlarken,ilahi aşk dediğimiz şeyler de ahiret saadetini sağlar.Bunun her ikisi de bir arada götürülebilir.Kimse Mecnunun Leyla yüzünden helak olduğunu,kendini yiyip bitirdiğini iddia edemez.Leyla dan Mevlaya bir yol bulmuştur Mecnun..(Talipname’den)

Talip KAZGI
05 şubat 2012 PAZAR
KÜTAHYA