- 509 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
Koku!
Her zaman ihtiyacım vardı sana. Bu sefer daha çok! Gelme ne olursun!
Düş kırığı aylar biriktirdim de geldim, yoksun! Taze sevinçlerin üzeri çoktan gazetelerle kaplanmış bile. Toz bağlamayan tek köşe, giderken yatağın üzerinde bıraktığın yorganın altı. Yarı çıplağım ve uzanmalıyım azıcık; üşüyorum.
Yatak çok soğuk, boş odalar gibi ürkütücü. Sarıldığım yorganın tenime değen her hücresinde isyan var. Çıkıp gidesim bu dünyadan bir anda, senssizliği kabullenemeyeşim ve daha bir sürü şey!
Kimsenin umurunda değilim. Ne kadar da güzel bir duygu, duygularının hiçbir insanın umurunda olmaması! Yastıktan canım sıkıldı, gitmeli az öteye; iteceğim ve hatta yere düşecek. İnsanların yüreklerine dokunmak isteyen bütün yazarların yalancı olduğunu bağıracağım avaz avaz. Hiçbir insanın umurunda olmamak, esasında yastığın nefes almamı etkiler gibi, bana temas etmesi. Bu yastık da sen kokmuyorsun artık! Belki bu yüzden saçmalıyorum.
Yastık yoksa kolum var. Seviyorum kolumu. Bana kolunu hatırlatıyor. Bir de zaman geçtikçe, sporu bıraktığım için kaslarım eriyor, daha yumuşak oluyor etlerim. Seninleyim sanki! Koltukaltı kıllarım uzanmış. Bir de kalkıp ecnebilere bu yüzden kızardım da, bana gülerdin. Garip bir şey, kendi kokuma aşık oluyorum. Böyle giderse seni unutabilirim; kalkmalıyım ayağa!
Gece uzun bir yoldan gelmek gibi kıvranmak. Sessizliğin bu kadarı fareleri dahi korkutuyor. Ölülerin ayin yaptığı tenha bir köşe bulmalıyım!
Sessizlik; peh...! Sessizlik ha? Yok olman aslında her şeyi sessizleştirmiyor mu zaten?
Uzun menzilli ayrılıkların fitilini ateşlediğimizden beri, farklı kıtalarda yeni bir dünya arıyor gibi miyiz acaba? Kendimi o kadar çok bağlamışım ki sana, her şeyi aynı anda, aynı frekans da hissedecekmişiz gibi geliyor!
Ayna, ayna az ötede. HER KORKU FİLMİNDE BİR AYNA OLUR DEĞİL Mİ? AYNALAR OLMAZSA, KENDİNİ GÖREMEZSE OYUNCU, SANKİ HİÇBİR ŞEYDEN KORKMAYACAKMIŞ GİBİ! pardon büyük harflerle yazmışım aynalı kısmı. korktuğumu itiraf ederken oluyor bazen böyle şeyler. ya hiçbir şeyin değimeyeceğini itiraf eden SATIRLARIM olsaydı. Ne DiYoRuM bEn DaHi BiLmİyOrUm. Ayna önümde ve kendime bakmaktan korkmuyorum. Fakat dilimin ucu kanıyor. Fakat dilimin ucu...
Ayağıma batan camların acısını tutmak için içimde, dilimi ısırdım. Fırlattığın çerçeveden dağılan cam parçaları beni bekliyormuş demek ki! Korku sinemasında oynadığını bilmeyen bir oyuncunun, korkuyu gözlerinden fışkırtacağı andayım. Yazık; kimsenin umurunda değil göğüs kıllarımda kuruyacak olan dilimin kanı!
Birinci çekmece:
-Boş!
İkinci çekmece:
-Boş!
Üçüncü çekmece:
-Bir tarak. Saçlarından birkaç tel hâlâ orada! Onları almalıyım!
Dördüncü çekmece:
-Kan lekesi olan bir iç çamaşır.
Beşinci çekmece:
-Son yazdığın mektup. Kağıdın üzerinde elinin izi. Hâlâ kırmızı ve kan kokuyor.
Nihayet bitti! Daha çekmece çekecek halim yoktu. İç çamaşırın bir avucumda, saç tellerin yanaklarımın üzerinde. Yatağa uzandın yeniden. Bu sefer yorganı da çekmedim üzerime. Birkaç damla kan kalmıştı ağzımda, lavaboya gidip tükürmem lazımdı; olmadı!
Ohh... Geldin sonunda! Gözlerin, o gözlerin yok mu! Biliyor musun, ben senin en çok gülümseyen halini her zaman göstermekten sıkılmayaşını çok seviyorum. Yemyeşil bakıp da önüne, sonra başını kaldırman ve hiçbir şey olmamış gibi gülümsemen! Omzuna kadar saçlarının yanında, gözlerini sen bana bakmasam da görebiliyorum ya; inanılmaz... Anlatamıyorum!
Bu parfümü sürme demiştim sana değil mi?
Yine aynı koku! Delirteceksin beni. Saçların neden ıslak hâlâ? Gül gül, tamam; sormuyorum canım!
Üzerine kahve dökülmüş, neden temiz elbise giymedin? Şu baldırlarından akan kanı da temizleseydin keşke! Pis koktuğu için değil, rahatsız etmesin bacak aralarını. Şey.. dur çekme gözlerini, tamam bir şey demedim canım. Kolunu uzat, seni koklamam lazım!
Bu, bu benim kokum. Hayır hayır senin! Hayır bizim... Of, bütün gece şurana burnumu yaslayıp yatabilirim yanında.
Ne güzel kokuyorsun! Gitme olur mu; gitme yanımdan!
Oh... Az terli olunca senin olduğunu daha iyi anlıyorum bu kokunun. Su olup akasım var içinde.
Gözlerin, kapatmasan; bütün gece bana baksa!
Elini çekiyorsun yavaş yavaş...ne oluyor... canım...canım???
...
Birkaç dakika,
...
Birkaç saat,
...
Birkaç gün,
.
Uyanırsam ve kalkarsam bu yataktan, yine olmadığını anlamayacak mıyım? Uyusam burada, rüyalarımda olsan her zaman.
Ama bugün o kokunu daha çok alıyorum. Vücudunun her yerin hem de!
-Canım?
Gözlerin solgunlaşıyor. Kolların?...Kollarım?...
Kokun?
Sen?
-Canım?
Koku! Yazısına Yorum Yap
"Koku!" başlıklı yazı ile ilgili düşüncelerinizi ve eleştirilerinizi diğer okuyucular ile paylaşın.