- 573 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
belki birgün özlersin...
incecik iplerle baglanmısız hayata
belki bir gun
olur ya
beklemeden bitmesini filmin
salonda cıkmaya calısmak gibi
ısıkların yanmasını bile beklemeden...
ne kadar kalabalık bir cenazedeyim..
varlıgımda olmayan herkes burda..
bu kadarmı bekleniyordu ve hazırdı bunca insan
bir gazete kösesinden verilmiş
4 puntoluk harflerle yazılan cenaze davetine...
çelenk yada cicek gonderilmemesi
isteniyorsa bagısta bulunulması tema vakfına,
oda olmadı her gelenden
bir kac satır yazması istenebilir
acılan siyah kaplı hatırata...
öptügüm ve dokundugum her kadının kokusu icimde
ne zamandır alamadıgım her nefesin hesabını vermekle yukumluyum
ve bir suredir erteledigim yalnızlıgım
zor gecen bir geceden arda kalan caresizlik satırlarım...
ne yoklugunu kabul edebilecek kadar gucluyum
nede sensiz kalabilecek kadar cıldırmıs...
tüm bu olan bitenin bir anlamı yoksada
ben hala sıradan bir güne uyanmak hayalindeyim...
saat sekizde işe gitmek icin yola cıkan
öglen saatlerinde yemek icin paydos eden
ve aksam ustu evine dönmek icin kalabalık belediye otobuslerinde yolculuk eden...
ölümün sıradan günlere paylastırılmıs haline yasamak diyorken
başka bir hayat akar durur damarlarımda
kokusu sen...
tadı sen...
kücük ellerinden incecik bir ölüm planlanır
ve yasanır agır agır bir mazi oluş
üstümde biriken her kelimenin sorumlusu benim
her sustugumun ve her isyanımın
ve en cok bana kızıyor tanrım
kabul edemedigim icin her yalancı baharı...
gelecekmisin yada gelirmisin bilmiyorum
bunca zaman yarım kalmısken
gelisine ne kadar tamamlanır bu tiyatro sahnesi...
ve kac soytarı bulunur ardından aglayan?
oynaması icin
akıp giden bu zaman parcasından...
ne zaman bu kadar abarttım seni bilmiyorum
ne zaman bu kadar
bu kadar beyazdın
gözlerimi alan bakısların
kalsaydın
ne yazabilirdim bir kac satır
nede
aglar
kendimi aşık sanıp...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.