- 1371 Okunma
- 9 Yorum
- 0 Beğeni
SÖNDÜR IŞIKLARI
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Güneş açtı. Ne oldu, şaşırdın mı? Gidişinden sonra güneşin hiç açmayacağını mı sandın?
Yapma be canım, kuyruk acımın yaralarını defalarca merhemledim, sardım.
“Geçmez” dediğimiz yaralar bile geçiyormuş meğer. Yağmur; kar yağdı, mevsimler birbirini kovaladı. Şimdi ise bahara hazırlık yapmaktayım.
Gönlümün mevsimi dört mevsimi anlatmaz, senin için gönlümde yepyeni bir mevsim yarattım.
Elbet unutmalar bende şahane duracak, adın neydi diyeceğim o anlar da gelecek o anlar bana yepyeni bir güç katacak. Hayat doluydum ben, sen doluydum. Yine bahardı, sen vardın.
Gittin tamam da baharımı neden aldın? Onu diriltinceye kadar canım çıktı!
O kadar çok yalnız kaldım ki, kendi sesime bile hasret kaldım. Hatırlar mısın? Peşimden yarış atı gibi koştuğun zamanları… O bir zamanlar var ya bir zamanlar, senin de pervane olabileceğinin kanıtıymış meğer kahretsin ki çok sonradan anladım.
Kalbin çarptı mı, dilin damağın kurudu mu, en önemlisi canın benim için yandı mı? “Beter ol” diyeceğim sevgilim ama kötü niyet kotamı doldurdum, bedduaların da bir sınırı var, bu kadar yeterli haddimizi aşmayalım.
Saygı önemliydi aramızda, o yüzden kedi köpek gibi birbirimizi yiyip durmuştuk. Zaten herkes için saygı önemliydi; ama hiç kimse birbirini yemeden de duramazdı sanırım aşkın bir diğer cilvesi, en önemli nazıydı bu.
Güneş açtı karlar da eriyecek. Yüreğim hâlâ buz gibi elbet bir gün iliklerime kadar ısıtacak bir seven bana gelecek. O vakit bu satırlar yaşatacak seni, bana dua et sevgilim; seni kalıcı bir hâle getirdim her zaman. Öldüğünde aslında inadına yaşayacaksın.
Bir tek biz yaşayamadık. Biz hiç olmadık ki yaşayalım. Sevdiğimi söylerdim hep, delicesine sevdiğimi… Hep kayıtsız kaldın. Bilemezdim o zamanlar, sevseydin canını bağışlardın.
Sevmedin, hiçbir zaman hiçbir şeyin olamadım.
“Sana karşı hiçbir şey hissetmiyorum” cümlesinin altında kal da boğul e mi?
Yıllar yolları kovalarken sendeki insafsızlık bana bulaşıp satır aralarının dakikası geçmeden büyük bir çelişki yarattı.
Artık iyi olamayacağım. Zaten kötüydüm hep sana göre… Neden biliyor musun sevgilim?
“Ah lütfen dur! Güneş en tepemde, başımda kavak yelleri…”
Güneş bile cümlemi tamamlamamın yersiz olduğunu biliyor. Nedenlerinde boğul e mi?
Boğul ki bütün nedenlerinin içinden ben çıkayım! Nefessiz kaldığını sandığın an elimi uzatıp seni bana katayım. Aptalsın sevgilim, aklın var mı ki aklında yer bulacağım?
Söndür ışıkları. Sende bahar yağmurları bende güneşli bir hazan…
Haydi, söndür ışıkları! Mevsimlerimiz bile bir değil, söndür de bitsin yüreğimin çetin savaşları, dinsin beni darmaduman eden bu yaşlar! Kalbimin sökük yanlarını diktim. Şimdi bende yamalı bir sevmek var.
Dilara AKSOY
YORUMLAR
merhabaomrum
Tebrikler sevgili Dilara...
Yine "Dilaraca" bir deneme okuduk.
Sevgiler.
merhabaomrum
Merhaba Dilara Hanım,
Özenle seçilmiş sözcüklerle çok anlamlı cümleler kuruyorsunuz. Bazılar tak diye okuyanın beynine giriyor. Bazıları ise, derin olduğu için düşündürüyor. Bu becerinizi öyküye yansıtın derim. Olay örgüleri arasına serpiştirin. Anlamı derin olan ifadeleri diyaloglarda uzun tutabilirsiniz. Anlatımlarda ise iki-üç cümle halinde olmalı. Okuyan fazla kafa yormamalı. Yoksa öyküyü yarıda bırakır.
Sizden uzun tutulmuş bir öykü okumak isterim. Yazım, anlatım, kurgu ve olayların örgüsü konularında geniş bir yapıcı yorumda bulunurum.
Kolay gelsin derim.
Başarı dileklerimle saygılar.
merhabaomrum
Ben Edebiyatla çocuk yaşta ilgilenmeye başladım 13 senedir yazıyorum. Kısa bir şiirle başlamıştım sonra öykü yazmaya başladım ve yıllarca sadece öykü yazdım. Öykü defteri oluşturmuştum, hatta okula götürür okulda da yazardım. Arkadaşlarım da imrenerek okur, benden ilham alıp yazmaya çalışırlardı. Birden fazla öykü defterim vardı.
Hep hayal gücümle oluşturduğum bazıları o yaştaki bir çocuğun zihninde canlanan komik anılardan da yola çıkılmış öykülerdi.
Okumuş olduğum Polisiye Romanlardan etkilenerek yazardım en çok ve polisiye öyküler yazmaya çalışırdım. Daha sonraki yıllarda ise yazdıklarımın edebi değer taşımadığını sadece o yaşlarda hayal gücünü çalıştırıp okuduğu romanlardan ilham alan bir çocuğun duygu ve düşünceleri olarak ele alıp, defterlerimi attım.
O zamanlardan beridir de en çok şiir ve deneme yazarım. Arada yazdığım öyküler de oluyor aslında ama en çok deneme ve şiir alanında kendimi geliştirdiğimi düşünüp o öyküleri yayınlama cesareti bulamıyorum nedense.
Lâkin dediğiniz gibi bir öykü yazar ve güzel olduğuna inanırsam paylaşacağımdan şüpheniz olmasın üstadım.
Değerli eleştirileriniz için çok teşekkür ederim.
Veysel Başer
Edebiyat konsundan belirli bir altyapınız olduğu belli oluyordu. Kendinize olan yazım güvenini artırmak için; eğer okumadıysanız benim sayfamın makale bölümündeki "Yazım,Kültür; Yazın, Sanattır" adlı, yazım kurallarını okuyun. Yeni ilaveler yaparak tek bir bölüme aldım. Henüz tam düzeltme yapamadım. Kopyalayıp, devamlı gözönünde tutun. Ben öyle yaparım. Çünkü, insanoğlu çabuk unutur. Tereddüt ettiğimde hemen açar bakarım.
Başarılar dilerim. Saygılar.