- 928 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
köşe yazılarım / BENAZİR...
B E N A Z I R …
Benazir Butto Zülfikar Ali Butto’nun 21 Haziran 1953 doğumlu,Amerika’da eğitim görmüş,batı terbiyesi almış ,aydın,bilgili ve görgülü kızıdır.Babasının başbakan General Ziya Ül Hak tarafından görevden alınıp 4 Nisan 1979 ‘da asılmasının ardından apar topar ülkesine dönmüş ve 25 yaşında kendisini Pakistan gibi sancılı bir ülkenin acımasız siyaset arenasında bulmuştur.
Pakistan 1971 de Hindistan’dan ayrılmış ve kendi yönetimini kurmuş,demokrasisi dine dayalı bir ülkedir.
Zaten Zülfikar Ali Butto’nun asılmasının sebebi de batılı ve demokratik düşünce yönünde tavır sergilemesi idi.Ziya Ül Hak ‘tehlike’yi fark etmiş ve hemen ayaküstü bir darbe ile Butto’yu alaşağı edip , asmıştır.
Benazir aşağı yukarı 25 yıldan fazla süren siyaset hayatı boyunca yüzlerce badireler atlatmış , sabırla,inançla ve inatla hepsinin üstesinden gelmeyi başarmış,tam anlamıyla dişi bir savaşçıydı.Taa ki göz göre göre ölüme gidinceye kadar.
Belki bir iyilik ,dürüstlük ,alçakgönüllülük ,yardımseverlik timsali değildi.Ama yapması gerekeni gözünü kırpmadan yapan,bu uğurda kendisine her yolu mübah gören çok kuvvetli bir kadın olması bakımından beni hep etkilemiştir.Son başbakanlık yaptığı dönemlerde eşinin adının yolsuzluk iddialarına karışması ve hatta ; ‘yüzde oncu ‘ lakabının takılması karşısındaki serin kanlılığı ve akıllıca manevralarla elindeki tüm olanakları sınırsız kullanarak olayları örtbas etmesi beni hem dehşete düşürüp kızdırmış,hem de zekasına ve direncine hayranlık duymama sebep olmuştur.
Görevden alınmalar,amansız gizli servisler,ev hapisleri,göz hapisleri,düşmanlar,muhalefet,sürgünler….Hiç biri bu güçlü kadının azmini kıramamıştır.
Pakistan tarihini incelediğiniz zaman yine süper güçlerin kirli ellerinin izine rastlarsınız. Özellikle İngiltere’nin bir şirkete (Doğu Hindistan Şirketi)ortaklık bahanesiyle (daha o zamanlar Hindistan’dı yani Pakistan henüz ayrılmamıştı) 17. yüzyılda sızmaya başlamasıyla harekete geçirilen plan yüz yıl kadar sonra çıkarılan esaslı bir iç savaşla amacına ulaşmış ve Hindistan İngiltere Krallığı’nın himayesine girmiştir.
Bir önceki ‘Demokrasi Deyip Geçmeyin’ başlıklı yazımda da kısaca değindiğim gibi büyük balığın küçük balığı yutma hikayesi…Bildiğiniz gibi aslında bu işler cüsseye bakmıyor tabi ; büyükten kasıt kesenin,dolayısıyla gücün büyüklüğüdür.
Bu güzelim Güney Asya ülkesinin ganimetleri İngilizleri epeyce beslemiş ve semirtmiştir…
Benazir Butto’yu araştırırken hep aklıma bizim ülkemizin ‘darbeli’ siyasi geçmişi ve sonrasındaki ‘demokratik’ süreç geldi…Türkiye’nin yakın tarihi Pakistan için tekrar yazılmış gibiydi ya da bildik ,klasik bir oyunun başka oyunculara yeniden oynatıldığı da düşünülebilirdi.İtiraf etmeliyim ki hırsını Tansu Çiller’e çok benzettim;eline güç vermişseniz karşısında durmayacaksınız,ya yanında ya da arkasında olacaksınız.Yoksa ezilmekten kurtulamazsınız.
Örnek : 1-Benazir Amerika’larda yetişmiş ,batılı düşünceye sahip Amerikancı bir kadın olmasına ve böyle bir babanın evladı olmasına karşın başbakanlığı döneminde Afganistan Talibanı’na çok büyük destekler vermiş ve Taliban Hükümeti kurulduğunda da kendilerini ilk tanıyan ülkelerden biri olmuştur.
2-Bir rivayete göre de Sindh Bölgesi’nde sahip olduğu arazileri bir uçtan diğerine trenle ancak yarım günde geçebilirmişsiniz.
O başından sürekli kayan baş örtüsü ,kapkara sürmelediği gözleri ve pırıltılı yöresel elbiseleriyle hatırlanacak çekici bir kadındı aynı zamanda…Müslüman bir ülkede başbakan olmayı başarmış ilk kadın olması belki ailesinin siyasi geçmişiyle kendi becerisinden daha çok bağlantılıydı ama Pakistan gibi bir ülkede kim olursa olsun bir kadın için azımsanmayacak bir başarı olduğunda siyasetbilimciler hemfikirdirler.
Evet 27 Aralık 2007 de bir suikastle yaşama veda ettiğinde yine bir yandan başından kayan başörtüsünü tutmaya çalışıyor,diğer yandan da halkına gülümseyerek el sallıyordu.Yaşamla vedalaştığını bilmeden…
Eğer öldürülmeseydi aynı akşam Amerikalı iki senatöre yemekte kendi partisinin (Pakistan Halk Partisi) gizli servisince hazırlanan bir rapor sunacaktı…O raporda şunlar yazılıydı :
1-Devletin gizli servisi muhaliflerin ve yasama organlarının telefonlarını dinliyor.
2-Özel istihbarat birimlerince muhalifler hakkında bilgiler toplanıp ,taciz edilerek yıldırılıp saygınlıklarıyla oynanıyor.
3-Bürokratlara çeşitli yollarla baskı yapılarak gerektiğinde yalan ifade vermeleri sağlanıyor.
4-Güvenlik güçleri basına muhalifler aleyhinde yalan haber sızdırarak basın yoluyla karalama kampanyası yürütüyorlar.
5-Pakistan bilgi merkezi seçimlerde kullanılmak üzere sahte kimlikler çıkardı.
Ve not : Bu koşullarda Müşerref’ten adil bir seçim yapması beklenemez,bizim tek silahımız son derece kısıtlı ve kontrollü kullanabildiğimiz basındır…
Ama bu bilgiler ‘hakem’ Amerika’ya iletilemeden Benazir yok edildi…Acaba hakem bu bağıra bağıra gelen ‘gol’ü gerçekten görmemiş miydi?Bunu bilemeyeceğiz tabi , tek bildiğim hakemler oyunun kurallarını en iyi bilen ve düdüğü öttüren kişilerdir.
Efendim Benazir tıpkı adının taşıdığı anlam gibi yaşadığı sürece ‘benzersiz ‘işler yaptı,hemcinsinsimiz olarak gurur duymamak mümkün değildir.
İnsan olarak kendisine Allah’tan rahmet diliyorum.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.