- 569 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
UMUDA YOLCULUK 1
Gündüzün ilk belirtisi, habercisi tan yeridir.Tan attı mı karanlıktan aydınlığa yavaş ama akıcı bir şekilde hareketlilik olur.Biz insanlarda böyle değilmiyiz? Sanal alemde annemizin karnını tekmelerken birden kendimizi gerçek hayatta bulmaz mıyız? Zaman sonra olgun birer birey olarak hayatın gerçekleriyle karşılaşırız.
Neymiş bu hayatın gerçekleri derseniz? Bence hayatın bu gerçekleri:
***Asgari ücret ile ev geçindirmek,
***Hiçbir sosgal güvencesi olmayan birinin karın tokluğuna çalışması,
***Tek gayesi evinde aş bekleyen sıcak bir yuvaya bir kuru soğan ve yarım ekmek götürebilmektir.
Hayat eskiden günlük yapılan bir yürüyüş iken, şimdilerde ise bir yaşam kavgasını aratmıyor dersek yalan olmaz.Ha bu arada bu yarışta şartlar ve koşullar eşit mi? derseniz buna da insan olarak inanmamızı kimse beklemesin. Mesela Ülkemizin doğusunda büyüyen bir anadolu insanının hayali sadece devletten bir sandalye kapıp, kendini bu aşamaya getiren Devletine bir nebze olsun borcunu ödeyebilmek, lakin bu anadolu insanıyla aynı kulvarda yarışanların imkanları sınırsız, hayallerinin ucu açık ve bir makam mevkinin bile takipçisi görününmündedir.Ha bu arada her iki profildeki insanda kendisine göre haklı olabilirler.Doğuda okuyup biryerlere gelmek, insanlardan saygı görebilecek bir konuma gelebilmesi için çoğu zaman gurbet yoluna düşer.Gurbet çoğumuz için sadece altı harf ve bir kelimeden ibaret değildir.Gurbet o kadar çok şey alır ki bizlerden; kimi zaman ailemizi, kimi zaman yaşayamadığımız çocukluğumuzu bazen ise hayallerimize dahi sığdıramadığımız ilk aşkımızı alır götürür benliğimizden.Sılaya çıkanların birçoğu hayatında belki ilk defa ayrılığı tadıyordur.Hele o sılada ki ilk ayrılık, ilk uyku, ilk yemek yalnızlığın ta kendisidir.Hani size yalnızlığı tarif edin deseler günün birinde, bence: Çekinmeden bu ilk duyguları anlatabilirsiniz.
Gurbette sevinçlerin ve mutlulukların çoğu tek kişilir tadılır.Bu duyguları yatağının baş ucunda varsa bir günlük yada odanın bir ucunda muhubbet kuşun, ancak onlara aktarabilirsiz gurbetin sana tattırdıklarını...
YORUMLAR
Öncelikle yazınızın içtenliği ve konusu için teşekkür ediyor bir konuya da ben değinmek istiyorum. Hayatın gerçeklerini tamamiyle " hayat " çerçevesinde alırsak yalnızca maddi gerçeklere değil maneviyatı da bu çerçeveye sığdırmamız gerekir. Maddiyatı düşük ancak maneviyatı geniş çoğu insan güvenle hayata sarılabilmektedir. Zaten maddiyatı kötü olan insanların hayata tutunabilecekleri tek yol maneviyatlarında gizlidir. Saygılarımla...