ARAMAK

• 2 Şubat 2012 Perşembe 17:46:57

ARAMAK

“Aramakla bulunmaz ama bulunlar arayanlardır”
Bir Veli

Aramak arınmak içinmidir? Yoksa aramak arlanmak içinmidir? Aramak neyin peşinde olduğunu bilmeden sürekli sorular sorup çok yönlü cevaplar mı almaktır? Veya Bu soruların cevaplarını varoluşumuza bırakıp tekrar mı yola çıkmak? Aramak belki de arzulamaktır,arananı arzulamaktır. Arayanla aranılan arasındaki tüm yollar ,tüm cevaplar,tüm aralar Arayanın arada kalmasını engellemez.

Arayan hep arada bir yerde gidip gelir.Arayan neyi arar? Aşkımı,Bilgeliğimi,erdem ve faziletimi,huzur ve mutluluğumu?Belki aşkı belki bilgeliği beklide hiçbirini aramaz? Ve fakat arayan hakikatin bütünlüğü içinde kendi yerini arar. Hakiki varlığı hakikatın içinde ne anlam ifade eder,nerede durur?Arayan,yalanların ve oyunların,yapaylık ve yüzeyselliklerin arasından ve içinden sorular,düşüncelerle süzülüp asliyetini arar,görünen dünyadan sıyrılıp,gölge insanlarda soyunup hakikatini arar. Yani hakçası Yaratanın katında nerede durduğunu ve ne ifade ettiğini arar.

Ve fakat zordur arada kalarak arayış sürecinde olmak. Meşakkatlidir durmadan iki dünyanın içinden yürümek. Ayaklarınız toprakta kalarak insanlarla,günlük yaşamla,oyunlarla beraberken bir yönüyle bunların içinden çıkmanın çırpınışı ve çabası vardır içinizde. Zaten arayışta tam burada başlamaz mı? Sıkışıp acı çektiğinizde. İnsan yaşamı ve hakikat arasındaki sıkışmışlık gerginlik ve buhranlara sebep olmaz mı?

Günleriniz ızdırapların içinde,kitaplar,düşünceler,sorular,sorunlar,ibadetler,insanlar ve günahlarla geçmez mi? Bu arafta kalıp iki tarafıda görmenin zorluğudur. İnsanda asıl itibarıyla Araf varlığı değimlidir.?ne ahiretten tarafa ne de dünyadan tarafa olmak…ikisi arasında arafta olmak…ne zor arada kalmak ey ins… Ve fakat arayanlar arafın farkına varanlardır. Dünya ve ahiret arasında,hayat ve ölüm arasında.insanlık ve beşeriyet arasındaki arayış ne de ızdıraplıdır.Ve en önemlisi yaşanan hayatın içinde kaybolmak ile hayatın içinde dipdiri kalmak arasındaki gidip gelmeler,idealler ve gerçekler arasında kalmalar…

Olgunlaşmanın olmadığı bir yerde arayış mümkün değildir. İnsan arayış varlığı olarak yaratılmıştır.Hayvanlar aramazlar çünkü onlar için bir kemal nokta yoktur. Meleklerde aramazlar çünkü onlar tatmin noktasında dururlar. Ve fakat insan Esefi Sefilin ile Ahseni takvim arasında duran bazen fucurata ve bazen da takvaya kayan bir varlıktır. Bunun için insan varoluş sürecine tabidir. Yani İnsan Varlık değil Varoluştur. Varlık gelişimi,oluşumu,değişimi olmayandır. Allah Varlıktır Çünkü bütünüyle eksik ve noksan sıfatlardan uzaktır.

İnsanoğlu zamana,mekana ve şartlara tabi olduğu için gelişim ve oluşumunu tamamlama arayış ve gayretini gösterir.
Aramak bir yönüyle farkına varmaktır. Kendi varoluşunun farkına varan insanda da arayış başlamıştır. Tatminsizliğin,doyumsuzluğun sarıp sarmaladığı insanlar arayışın derinliklerinde yüzerler