ALLAH AFFETSİN 22.BÖLÜM
Esin eşinin elini tuttu sıkıca.
" Kim aradı ? Konuşsana canım ...Susma Allah aşkına."
Ayhan anlatacaktı anlatmasına da ...Nereden başlayacaktı?
"Sultanım......Televizyon kanalından aradılar."
" Eeee neden ? Ne ilgileri var bizimle ?"
( Gerçekler bazen öyle acımasızdır ki yükü ağır gelir; taşımaktan yorulursun, dilin lal olur kendine bile açıklamaktan korkarsın.)
"Var işte ...Oğlumuzun öz annesi ,babası onu arıyorlarmış.Yarın gazeteci ekip gelip bu konuda konuşmak istiyorlar."
İkisi de bir banka oturdular; .Esin çantasından kağıt mendil çıkarıp birini kendine diğerini eşine uzattı. Sessizce ağlıyorlardı.
" Şimdi ne olacak canım ? Nasıl söyleyeceğiz evladımıza ?"
Üç bilinmeyenli denklemdi ...çözülmesi hiç de kolay değildi...
" Doğrusunu istersen ben de bilmiyorum sultanım;ama bizden öğrenmesi daha iyi olur diye düşünüyorum."
Kadıncağız öyle iç çekti ki yüreğinin sessiz fırtınasıyla önünde anılar savruluverdi .
" Bizi zor bir sınav bekliyor; hem de çok zor ...Kalkalım mı üşüdüm ben ."
Yavaş yavaş yürümeye başladılar; Ayhan ceketini çıkarıp eşinin omuzuna koydu.
" Hasta olacaksın sultanım ."
Gülümser ve eşinden kan alınmış; sonucu sabırsızlıkla bekliyorlardı.
Esin’le Ayhan Azmi’ye hiç bu kadar zor telefon etmemişlerdi.
" Oğlum güzel akşamlar ; nasılsınız ."
Babasının sesi sanki uzaklardan geliyor gibi boğuktu.
" İyiyiz merak etmeyin ;sizler nasılsınız ?"
" Bu günümüze şükür evladım; çok özledik de bir arayalım dedik."
"Bak Ebru da selam söylüyor ikinizi de öpüyor ."
" Biz de onu öpüyoruz sağolsun.Yarın akşam bir programınız var mı ?"
Azmi ne diyeceğini bilemedi telefonu eliyle kapatıp kısa bir süre eşinle konuştuktan sonra cevap verdi.
" Olur geliriz tabi ;seve seve .Annem ne yapıyor ? "
" İyi ...iyi dur vereyim de konuşun hadi iyi akşamlar ."
O gece ne Esin ne de Ayhan uyuyabildi. Yarın neler getirecekti ? Yüreklerinin bir kefesi hüzünle doluydu ;ama ya diğer kefesindeki sevgi ...öyle ağır basıyordu ki...
Ertesi gün öğlenden sonra tv muhabiri ve program sorumlusu onları ziyarete geldiler.
"Bakın hiç endişe etmeyin ;zaten stüdyomuzda uzman psikolog bulunmakta.Eğer Azmi Bey kabul ederse kan verip DNa test sonucuna göre emin olacağız."
Esin onlara çay ikramında bulunurken içindeki endişelerini de paylaşıyordu .
" Keşke diyorum küçükken bu gerçeği açıklasaydık ; şimdi öyle çıkmaza girdik ki ..."
Ayhan" da eşinin sözlerini onaylarken devam etti.
" Nasıl anlatacağımızı bilemiyoruz. Ama kabul etmek gerekir ki...Eninde sonunda öğrenecek."
"Doğru ...Efendim yardımlarınız ve verdiğiniz bilgiler için sizlere çok teşekkür ederiz. İnanın gözü yaşlı ,nadim bir anneyi ,babayı çok mutlu edeceksiniz."
Onları yolcu ettikten sonra pencereden arkalarından bakarken yüreği ateş gibi yanıyordu.
Bunca sene aramayan insanlar şimdi ortaya çıkıyordu. Neden ? Neden ? İsyan ediyordu.
O akşam sofrada iki genç oldukça neşeliydı. Azmi boşalan tabağını annesine uzattı hemen.
" Anneciğim eline sağlık ben biraz daha alabilir miyim ?
Ebru’ da katıldı
" Nefis olmuş ben de ben de istiyorum."
" Tabi ..tabiii afiyet olsun."
Ebru kayınvalidesine
" Ben toplarım,çayı da demlerim lütfen otur " diyerek mutfağı düzenledi.
Anne ve babasının solgun yüzleri Azmi’nin dikkatinden kaçmamıştı.
" Hasta gibi haliniz var; iyisiniz değil mi ?"
İkisi de aynı anda cevap verdi.
" Biraz yürüyüş ,alışveriş derken yorulduk galiba."
" Evet ...evet...aynen öyle ."
Ebru çayları getirirken salonda hala bir sessizlik vardı.
Ayhan artık oğluna gerçekleri bir bir söylemenin zamanı geldiğini düşünerek tüm cesaretini topladı.
" Yavrum ; önemli bir konu hakkında seninle konuşmak istiyoruz."
Ebru
" Eğer sakıncası varsa ben öbür odaya geçebilirim."
" Hayır kızım sen de yanımızda ol; lütfen otur." Esin onun kolundan tuttu.
Azmi onları böylesine ciddi ve üzgün görmemişti.
" Sizi dinliyorum hem de can kulağı ile."
" Oğlum söze başlamadan önce seni çok ama çok sevdiğimizi bilmeni isterim."
( Gözler neşe saçsaydı; sözler tatlı olsaydı,şu kısacık ömürde sevgi sonsuz kalsaydı.)
Esin ise takatının kesildiğini hissediyordu .
" Biliyorum ...biliyorum ve ben de sizleri canımdan çok seviyorum."
"Bu güne kadar sana hep açıklamak istedik ama..."
"Ama...dedin babam .Hadi çok merak ettim ."
Esin ve Ayhan ağlıyordu...
" Allah...allah ne oldu böyle size ? " İkisinin arasına oturdu ve kollarını boyunlarına doladı.
" Evet biz ...biz seni çocuk yuvasından aldık..."
Azmi’nin gözleri karardı birden ; bu sözler beyninde defalarca yankılandı.Toparlamaya çalıştı kendini .Bir süre gözleri dolu dolu sustu ve
dudaklarını ısrdı.
NEŞE KIZILYAR
CAN DOSTLARIM ÖYKÜM SİZLERLE DEVAM EDİYOR...
CAN DOSTLARIMDAN ALTIN DAMLALAR
.............................................................................................................
Hatıraların miladı
dünyaya gözlerini açmakla başlamıyor.
Bilmediğin o zaman diliminde
uyanmak üzere olan hatıralar yatıyor.
Anlatamadın derdini, kimse anlamadı seni.
Sen ağlarken merhameti deryalar kadardı,
göğsüne sarınca minik bedenini,
saçlarına uzanan bir el vardı.
Sen güldüğün zamanlar yüzünde güller açardı,
bugünün anlamıydın o sıcak aile ortamında,
geleceğe dair hayallerin ise en güzel yanı!
Peki; kimdi o! Anne,anne, anne…(Esin, Esin,Esin…)
Merhaba Can Kardeşim. Bu bölümün sonuna gelince gözlerimden yaş boşandı.Demek istediğim o ki; okuyanı kendine çeken ve duygulandıran bir anlatımdı yine. Hiç şüphesiz böyle hayatlar çok ve gerçeğini yaşayanlara Allah dayanma gücü versin…
Anlatımı güzel paylaşımınızı en kalbi duygularla kutluyor, gönül dolusu selam ve sevgilerimi sunuyorum…...............................................yaban böceği
YORUMLAR
evet hakikaten mükemmel bir öğkü ama böylebir acıyı yaradan kimseye tattırmasın diyorum diğer taraftanda dünyada yaşanan olaylardan birsi malesef severek okudum ve çokta etkilendim hayırlı akşamlar diliyorum öykülerinizin devamı dileklerimle saygı ve selamlarımla hayırlı akşamlar neşe hanım
GÜLDESTE
öncelikle emeğinize sağlık diyerek bütün bölümleri okumuş oldum gah yüreğim dağlandı gah gözlerim doldu efendim yazınızı haz alarak okudum harika anlatımdı akıcı ve yalın yüreğinize sağlık kaleminiz daim olsun bir dahaki yazıda buluşmak sözüyle
saygılarımla selamlar
GÜLDESTE
Çok zor bir safhaya geldiler, bu zorluğu aşabilmek sanırım sevginin sihirli gücü ile olur.
Harika devam ediyor, gerçekten günlük hayatta rastlanılan bir olay.
İnşallah sonuçlarını beraberce göreceğiz, başarılar dilerim.
Kutluyorum, sevgilerimle
GÜLDESTE
GÜLDESTE
sevgili güldeste hep sen bana dersin abi yazılarında ağlatıyorsun diye bak sende bizleri ağlattın...çok güzel gidiyor....tutabilene aşkolsun saygılar
GÜLDESTE
GÜLDESTE
Azminin canı çok yanacak belli. Umarım olgunlukla karşılayabilir ve
onu canlarından cok seven bu aileyi yeniden bağrına basar. Karar günü
kara gün olmasıııııııııın :)
GÜLDESTE
Öykü yazmayı hiç denemedim... Ama sizin için deneyeceğim;
Azmi bir süre duyduğu haberin şokuyla binbir düşünceye dalmışken anne ve babası da ona bu haberi vermenin şokunu yaşıyorlardı... Birbirlerine sarıldılar. Gözyaşları ve hıçkırıklar birbirine karıştı.
neden sonra Azmi kendine geldi. Anne ve babasının öylesine sarılmış, hıçkırıklarını bir süre dinledikten sonra; yanlarına gitti... Önce sırtlarına dokundu... Tepki gelmeyince hafifçe vurdu her ikisine de... Yine tepki gelmeyince sarıldı ve üçlü bir sevgi topu oluştu...
"Anneciğim... Babacığım..." dedi...
Onların kendisini dinlediklerini hissederek devam etti...
"Gerçek anne baba ne demektir?" diye sordu...
"Yani evladım..." diye ses verdi baba ağlamaklı olarak ve devam etti... "Gerçek bir anne baba, çocuklarla bir kan bağı oluşturur..."
Eşinin anlatmakta zorlandığını farkedince Esin de söze karıştı.
"Gerçek anneler bebeklerini dokuz aylık bir hamilelikten sonra doğururlar..."
"Eee!" dedi Azmi... "Yani beni de bir anne doğurmamış mı sonuçta?"
"Evet ama..." dedi Esin...
Azmi sözünü kesti...
"Sonra da yetimhaneye bırakmış yani..." dedi Azmi ve devam etti...
"Ve siz de oradan aldınız."
"Evet" dedi Ayhan ve devam etmek istedi... "Ama biz..." derken Azmi babasının sözünü kesti bu defa...
"Peki aldınız yetimhaneden..." dedi ve devam etti... "Gerçek bir aile gibi bağrınıza basmadınız mı?"
"Tabi ki oğlum" dedi anne baba... "Şüphen mi var?"
"Yooo!" dedi Azmi... "Şüphem yok..." dedi... "Öyleyse siz neden üzülüyorsunuz?"
Ve devam etti Azmi;
"Gerçek ailelerin farkı nedir? DNA'larının aynı oluşu mu?"
Anne ve baba başlarını eğerek testik ettiler...
"Onlar sizden daha fazla mı seviyorlar çocuklarını? Sizden daha fazla mı titriyorlar üzerine?"
Anne ve baba ne diyeceğini bilemeden sessizce yeni gelecek soruları bekleyedursun Azmi soruları sürdürdü...
"Bugüne kadar siz bunu bana söylemediniz de ben hiç şüpheye düştüm mü?"
Azmi devam etti...
"Başka anne ve babalardan daha az sevildiğimi hissettim mi Anneciğim, babacığım?"
Onların sessiz bakışları altında Azmi konuşmasını sürdürdü...
"Sizi üzen nedir? DNA'larınızın farklı oluşu mu? Benim bunu dert edeceğimi mi düşündünğz yoksa?"
Azmi ayağa kalktı...
"Siz de ayağa kalkın!" dedi anne ve babasına... "Beni nerden almışsanız almışsınız" dedi ve devam etti...
"Ben sizleri şimdiye kadar gerçek anne ve baba bildim, bundan sonra da öyle bileceğim." dedi...
"Hatta birçok gerçek anne ve babadan daha fazla sevgi gördüm sizlerden..." dedi ve onları kollarından tutarak ayağa kaldırdı...
Üçlü bir sevgi yumağı oluşturdular...
"Gerçek anne ve baba değilken bunu hiç hissettirmediniz... Onlardan daha fazla sevdiniz beni anneciğim, babacığım..." dedi...
"Size karşı sevgimin, saygımın azalacağını düşündünüz ama aksine benim size olan sevgim ve saygım daha da arttı..." dedi...
Hıçkırıklar ve gözyaşları arttıkça arttı...
Ama bunlar mutluluk gözyaşlarıydı...
Kadir Tozlu
GÜLDESTE
superbaba
Asıl ben teşekkür ederim.
AYSE 09
harşkasınız kutladım sizi saygılar bıraktım sayfanıza
km demiş öykü yazılmaz diye çok güzel bitirdiniz
"( Gözler neşe saçsaydı; sözler tatlı olsaydı,şu kısacık ömürde sevgi sonsuz kalsaydı.)"
sustum
gerçekten zor bir konu
bekleyip devamını göreceğim
sevgilerimle
GÜLDESTE
Hatıraların miladı
dünyaya gözlerini açmakla başlamıyor.
Bilmediğin o zaman diliminde
uyanmak üzere olan gerçekler yatıyor.
Anlatamadın derdini, kimse anlamadı seni.
Sen ağlarken merhameti deryalar kadardı,
göğsüne sarınca minik bedenini,
saçlarına uzanan bir el vardı.
Sen güldüğün zamanlar yüzünde güller açardı,
bugünün anlamıydın o sıcak aile ortamında,
geleceğe dair hayallerin ise en güzel yanı!
Peki; kimdi o! Anne,anne, anne…(Esin, Esin,Esin…)
Merhaba Can Kardeşim. Bu bölümün sonuna gelince gözlerimden yaş boşandı.Demek istediğim o ki; okuyanı kendine çeken ve duygulandıran bir anlatımdı yine. Hiç şüphesiz böyle hayatlar çok ve gerçeğini yaşayanlara Allah dayanma gücü versin…
Anlatımı güzel paylaşımınızı en kalbi duygularla kutluyor, gönül dolusu selam ve sevgilerimi sunuyorum…
yaban böceği tarafından 2/1/2012 10:45:47 PM zamanında düzenlenmiştir.
GÜLDESTE
Canım benim, şimdi ne olacak çok merak ediyorum..Kaderin cilvesine bak demekten başka bir şey gelmiyor elimden. Gerçeği bilmeyen o kadar çok Azmiler var ki...
GÜLDESTE
Çok kötüsün en alıcı yerinde kesilirmi hiç.
Yarını nasıl getireceğim şimdi..
Hadi hayırlısı ne yapalım bekleyeceğiz
sabırla..
GÜLDESTE
Günlerdir yazılarınızı okuyorum, harikasınız. Sabırsızlıkla devamını bekliyorum. SEVGİLERİMLE...
GÜLDESTE
Yüreğinin güzelliğini görebiliyorum öykülerinde. Yine naif ve hoş bir anlatımdı. Tebrikler canım. Sevgilerimle.
GÜLDESTE
soluksuz okudum sonucu çok merak ediyorum. çok anlamlı bir konu toplumumuzda hep var var olacakta
emeğine sağlık diğer bölümde buluşmak dileğiyle selamlarımla