(AŞK) Hem Yek Hem Ahenk
Aşk üstüne kurulur edebiyat gücünü ruhtan gıdasını eza ve cefadan alır. Hiçbir zaman isteyerek gerçekleşmez yanına isteyeni değil istediğini alır, evirir çevirir mutlak devirir, yatak yorgan etmez ama sağır, dilsiz eder.
Katili vuslattır. Vuslat, aşkı yaralamaz öldürür. Bu, büyük bencillik olan aşak tek kişiliktir. Kendi içinde hem yek hem de ahenktir. Sevgiliyi bile istemez. Hayalle beslenen, büyütülen ve kemale erdirilen bir duygu nasıl sınırlandırılmış bir varlığı kabulle tamamlanabilir ki? Tarifi ve hissi bireysellikle değişkenlik kazanan duygu harc-ı alem piyasanın sakızı olabilir. Aşk, en ücra köşelerin derinliklerinde saklanırken nasıl olur da herkes görebilir. Sevgili bile bu ummanın derinliğini bilmez kendince anlamlandırır ancak algılayabildiği kadar aşkı anlar ve yaşar. Aşk izahı mümkün olmayan derin bir histen ibarettir. Adı konulmayan bir virüs gibi ruhu ve bedeni ele geçirir yüksek sesle aşığına duyurur "Hakimiyet kayıtsız şartsız benimdir." , aşığın teslimiyetten başka çaresi yoktur. Vuslat katilidir. Aşkı besleyen cefa kavuşma ile kaynağını kurutacağından dolayı aşkın devam etmesi mümkün değildir. Devam eden aşk olamaz belki aşkın can çekişmesi belkide evrime girmesidir. İnsan sahip olduğunu hayal edebilir mi? Aşk büyüklüğü ve derinliğiyle evreni içine alabilecek kadar büyükken bencillik olarak asla iki kişiye tahammül edemeyen bir duygudur.
o kısaca ,hem yek hem de ahenktir. Ne tekliğini bozdurur ne de ahengini kaybetmeyi düşünür. Gider ve giderse aynı sevgiliye doğası gereği dönmez tekrar yek ahenk içinde yaşatır.
(Anlık bir denemedir)