- 1139 Okunma
- 3 Yorum
- 1 Beğeni
Camdan Kalpler...1. Bölüm
Genç kiz minyon, bir o kadarda dikkat çeken, çalıştığı iş yerin de sevilendi..
Neşeli, yardımsever, sevecen, ismi gibi de nazlımı nazlıydı, ve aileninde tek kızıydı..
Serdar ise, yakışıklı, uzun boylu, duygulu, neşeli, iyi niyetli, dürüst, hobi olarak, bir enstüman çalan ve aranilan işinin hakkini veren bir gençti..
Arkadasinin söylemesi üzerine, onlarin dügün salonunda dügünler de çalışmaktaydı, tabi düğünler olduğun da..
Varlıklı bir ailenin oğlu ve bu işide sadece bir hobi olarak görmekteydi..Fakat yapmış olduğu bu işide oldukça sevmekteydi..
Genc kiz çalışırken ortak arkadaş aracığılıyla sevdiği, sevecek olacağı bu gençle tanıştırılır..
Naz ilk başlarda sadece arkadaş gözüyle bakar.
serdar ise kararını vermiştir bile, kafa yapısı tam bana göre diye düsünür, ve bir ay sonra birbirlerine nasıl bağlandıklarına kendileri bile hayret ederler,
bundanda büyük bir haz duyarlardı..
Naz ile önceleri hafta da bir kac gün bulusmaya, fit olan serdar daha sonraları ise iş saati çıkışları derken, yanmıştı Naz’ı için..
sevgililerin gözü hiç bir şeyi görmüyordu..Masum ve ciddiydi beraberlikleri, kendilerini endekslemiŞlerdi artik evliliğe..
Ve bu bulusmalar, günde iki kez olmak üzere devam etti, hemde tam üç sene..
Sabahları ve akşamları; Serdarın kar kış demeden, şemsiyesiyle uzak bir yol yürüyerek, Nazına kendini ispat etmişdi..
Yani bir saatlik gidiş ve bir saatlikde geliş olmak üzere tam tamına iki saatini sevgilisine feda etmiş,
ayda en az 50 saat beraber olduklarının hesabını gülerek yapmışlardı bile..
sevgilisi için arşınlıyordu, İstanbulun dört semtini yürümek neydi ki serdar için, elleri bulusacaktı sımsıcak ve masumca..
Serdar ve Naz’in aşkı günler, haftalar, aylar birbirini kovaladıkca birbirlerinden kopamaz hale gelirler ve aşkları günden güne alevlenmişti..
içlerine nedensiz korkular zuhur etmişdi, Serdarın iri gözlerinde kaybolurdu Naz, ona doymak ne mümkündü ki !
Ama çekiniyorlardı bazı şeylerden, ya Serdarın ailesi ne diyecekti bu beraberliğe gibi, yada tam tersi..
ümit etmek, umutsuzluğa düşmek istemeselerde! Naz bir kez huysuzlanmıştı, olabildiğince rahatsız ve huzursuzdu..
Bu onların geleceklerinden bahsetmelerine sebep olur, Serdar Nazli Naz’ını sakinleştirememişdi..bir soğukluk olacağını yakışıklı genç kısada olsa hissetmişdi..
Kız kendini birazda olsa çekmiştir, gözünün nurundan, Naz Serdarin önce gözlerine vurulmus iri kahve gözlerine ve civan boyuna posuna,
serdarsa sevgili Naz’ının nazına, ellerine, havasına, saçlarna, hülasa gözleriyle severdi Nazını, kaprisini severdi birde hemde gözleriyle, tatlı bakışlarıyla..
Gittikleri bazı pastaneler, onlara nişanlı gözüyle bakıyordu, hareketleriyle kendilerini sevdirmişlerdi pastane çalısanlarıma bile,
özel muamelelere tabi tutuldukları bile olmustu çoğu kez..El ele tutuşup çıktıklarında yine baştan yeniden, başlamıştı nazlı kız, ne olacak bu durumumuz demeye !
Varlıklı olmaları, Nazı biraz korkutuyordu..Kızın aklında; baska bir sorun daha vardı, Serdar sevdiği kızdan üç yaş daha küçüktü..
Kimbilir belki de Naz; bu sorunlarla kendini aşırı mı dolduruyordu ? sorunlar sorun doguracak gibiydi, Nazın içine doğuyordu bir şekilde..
Belli bir işi gücü olmayan serdara kızın ailesi de nazlı kızlarını vermek istemiyorlardı..Tabi hakli olarak, gençler iyiden iyiye bu durumdan huzursuzlardı..
Gençler; kendi kendilerine ne yeminler yapıyorlardi, hic ayrilmamacasına !! Sen ben demek, bende sen demek gibi, ve bu masumcada devam etti, taaaa ki !!
YORUMLAR
Bu güzel aşk hikayesinin gelecek bölümlerini sabırsızlıkla bekleyeceğim Gülsen hanım.Harika bir anlatımdı,kutlarım düzgün kaleminizi.Sevgiyle kalınız.
Gülsen Tunçkal
Öykü çok güzel kurgulanmış görünüyor Gülsen Hanım,devamını bekliyoruz...