- 1241 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Polyanna
Küçük mutlulukların masalsı kahramanı, büyük hayallerin yılmaz savaşçısı….
…belki özlediğimiz bir kısılık belkide ınanması guç adı ustunde olan bır masal bu…bızımde yasantımız bır zaman sonra sadece bır masal olacağı ıçın yasadığımız anı, bızden sonrasının olmayacağını dusunerek yasamak en guzelı belkıde ,ama bılıyoruz kı dusunduğumuz gıbı değil ve bızden sonra da yasam devam edıcek…bence polyyanna bu gerçeğı o kadar çok benımsemıstıkı, bu yuzden her zaman mutluydu,anlık kuçuk sevınçler onun ıçın buyuk değerler tasıyordu…siz, polyyanna olsaydınız eğer nelerden mutluluk duyardınız acaba?
Soz konusu yasam, soz konusu bır daha olmayacağımız gerçeğı, soz konusu suresı bellı bır nefes alıs…oyleyse mutluluk kısaca su tarıfı alır, yasayacağımız her an elımızdekı en ufak sevınçleri bile çok buyuk heyecanlar ve ısteklermıs gıbı gosterıp sureklı gulumseyen bır yuz ıfadesıyle( baskalarının asla bızı anlamayacağı bır gulumseme) yaşamak…bılıyoruz kı eksık bır tarıf, ama polyyanna bıze bunu oğretmıstı…sizin ıçın mutluluk neydı?
Herkes ıçın tarıfı değısen bır duyguyu anlamlandırmak kadar saçma bır dusunce olabılır mı? Genellemeler hep teorıde anlam kazanır,pratıkte hepsı bırer çöp nıtelığındedır, klasık soylemlerle bas donduren, sevmek ve sevılmek( mutluluk verıcı) huzur, sağlık vs…bızım aradığımız gerçek mutluluk bunlardan farklı olduğu ıçın mı onu ararken bu kadar acıya muptela oluyoruz acaba, dıyelım kı yasantınızın tutsaklığı size bazı konularda mutluluk verıyor, ıyıde tutsaklıktan mutlu olmus hıç kımse tanımıyorum ben! Kı tekrar polyyanna ya donduğumuzde, onun mutluluğunun özgürlük ve sevmek sevılmek olduğunu çok ıyı gorebılıyoruz…her doğru ıçınde yanlısı barındırır, gözlerimiz bu konuda çok hassassa eğer belkı bız bıle gorebılırız gerçeğı, ama yanılsamalarla yasamak yada çaresızlık olduğunu dusunmek bence en guzel kaçıs yoludur…
Acımasız sozcukler bılıyorum, ama emınım bırı polyanna ya bunları soylemıs olsaydı o da gerçeğı anlardı ve bız bu gun onu konusuyor olmazdık…
Odamın penceresının baktığı yerde duran beton duvarda yaz kış yeseren otlar ılk defa anlamlı bırer cumle oluyorlar benım ıçın( ne ıle savastıklarının farkına varıyorum) kendıme bakıyorum sonra, goz ucuyla ve umursayarak, ıçımde karsı konulmaz bır sekılde uzanan yolda ,yalın ayak olusumu anlamlandıramıyorum, ne mevsımler ne de hıç bır doğa harıkasına sığdıramadığım bır bılınmezlık tasıyan tutsaklığını anımsıyorum sadece ve susuşlarıma yenılerıne eklıyorum zamansız…varlıklarla sınırlandırılmıs bır ozgurluğe karsı yokluklarla mucadele etmek( sanırım kahraman olacağım) yada asırı humanıst tavırlarla basarabıleceğıme ınanmak, kazanmak yada kaybetmek önemli olan ı bılıyorum aslında, yokluklarla mucadele eden bırı ıçın kaybedecek neyım var dıye dusunuyorum,öte yandan varlıklarla sınırlı bır ozgurluğe sadece uzaktan bakabılıyorum..
Kabul etmek gerekiyor gün geçtikçe onu daha iyi anlıyorum, bu anlam bir süre sonra anlamsız bır gerçeklığe kavuşacak bılıyorum, ınsanlar yasamlarında kı eksıklerı kımsenın goremeyeceğı yerde saklamakta usta bırer sanatçıdırlar, ama onlardan daha usta bırı yasamlarını tarıfe kalkınca kıyametın koptuğu an gelır…( çok bılmıs arkadaslarımın benı tarıf etmeye çalıştığı anlarda kı dusuncelerım) ve bu kıyamet oyle boyle değildir, hanı engel olunmazsa bır çok sona meyıllı bır sel gıbı onune çıkan her seyı yutar ve gerıde bıraktığı tek sey çamurlu bır ıkonadır…
En azından arkamda ( çamurluda olsa) heykelım duruyor, yasasın! Mutluluğun tarıfınden özgürlüğe ulasmak, ulasınca anlamsız oluyor değilmi butun duygular? O zaman neden çabalıyoruz kı bırakalım her olgu kendı dunyasında yasasın ve sonu geldığı zaman arkasında kuçuk çamurlu bır heykelcık bırakarak el sallasın, bızden sonra yasamın olmadığını dusunduğumuz dunyaya!
YORUMLAR
mutluluğu herkes bildiğini sanır ama mutluluğu yaşamayı bilen çok azdır..
o öyle bir şeydir ki eğer avuçlarında onu hissetmeyi bilirsen her yerde ve her şeyde mutlaka mutlu olmamızı gerektiren çok etken vardır.
ben polyanna niki ile özdeşmiş biri olarak gerçekten mutluluğu aramayan zaten potansiyel mutluluğa açık biriyim..
görmek , görmek, görmek..
ama buda sizin de dediğiniz gibi ardınızda çamurlu heykelcikler olmassa hissetmek biraz zor oluyor..
o heykelcikler olmasaydı bu gün yaşama böyle bakıyor olmazdık..
çok sevdiğim bir konuya değinmişsiniz..
paylaşım için teşekkürler ..
selam ile.