SÜNNET
SÜNNET
Erkeğin penisinin ucu, kadının klitorisinin yarısı ya da tamamının alınması işlemidir.
İsa’dan önce 8000 ve 7000 li yıllarda Mısırda bulunan mumyalarda sünnetli erkeklere rastlanmıştır. Aynı dönem Anadolu’da yaşayan Frig’lerde hüküm süren dişi Tanrı Kybele’nin döllenmesi için rahiplerin penislerini tamamen kestikleri ve toprağa gömdükleri belirtilmektedir. Sivrihisar’daki Manastırları gezerken bunu size anlatacaklardır. O günden itibaren, yarısını kesme, biraz kesme ve ucundan azıcık kesme olarak günümüze kadar süregelmiştir. Bu süreç içinde kadını sünnetsiz bırakamazlardı. Yaptılar ve yapıyorlar da. Her iki sünnet biçiminde cinselliğin yasaklanması hedef alınmıştır. Her iki sünnet biçiminde doğallığın bozulması söz konusudur. Özellikle erkeklerde sıvı kaybı ve sinir uçları hasarı söz konusudur, ayrıca. Penisi koruyan parçanın alınmasını, göz kapağımızın alınmasına benzetebiliriz. Koruyucusu olmayan bir organın sürekli tahriş olması ve zarar görmesi doğaldır.
Bir de insanımızın bunu dini olgu gibi görmesi var. Eğer dinimize göre Tanrı insanı kusursuz yarattı diye inanıyorsak, neden onun yarattığını beğenmeyip de sünnet ediyoruz. DEDE İrfan ÇELİK.