Yoktuk Aslında
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Yoktum aslında. Biliyor musun? Aslında sen de yoktun. Tutunamamış yanıydık sevdanın, zamana. Kayıp yollar aradık durduk. Anlamsızdı, zamansızdı sevişmelerimiz. Bir aşk vardı olur yanımız; onu da diğer olmazlarımıza uydurduk. Hayat yeni sevdalara gebeydi hep, biz sancı doğururduk!
Gözlerimiz hep başka noktalara dalardı. Noktalarımız kesişecek yol arardı bilirdik; bilirdik ya sapardık yine de kayıp yollara. Yine ayrı düşerdik!
-di’li geçmiş zamana takılıp kalırdı cümlelerimiz. Şimdiki zamana yetişemezdik. Rehavetimiz eskiden kalma değerli bir saz gibi; asılı dururdu hep duvarımızda... Omuzlarımızdaki şal olurdu hüzün, sarınır sımsıkı; usul usul üşürdük.
İncir çekirdeğinden kavgalar büyütürdük. En çocuk yanımız pamuk şekerine ağlarken; ’kırıldım sana’ özneli cümleler sarardık çubuklarımıza.
Gözden ırak, bilmem kaç dakikayı astık akreple yelkovanın kanatlarına. Kordonboyu mehtabı ağırlarken en aşık misafirlerini, biz ’ah keşke’lerin kıyılarında gezinirdik. Hırçınlıktan kalelerimiz vardı. Hep savaşırdık, yenişemezdik.
Sevdadan yana eğilince kelamın bir ucu, bizden öte seven yoktu. ’Özledim’li öpüşmelere uzattık mı dudaklarımızı; gece tutuşurdu! Oysa ki hiç uzanmazdı ellerimiz birbirine. İkimiz ’biz’ olsak, hatta on tane daha ’biz’ eklesek üstüne; bir tek sevda etmezdik!
Yoktum aslında. Sen de yoktun. Biliyor musun? ’Biz’ hiç var olamadık!...