KORKU
Bazen sorarım kendime nedir aşk? Ne tutabilirsin, ne görebilirsin. Ama hep varlığını hissedersin. Aşk bence sadece yürek acısı. Dedim kendi kendime dindireceğim ben bu acıyı.
Ve asla aşık olmayacağım bir daha.
Avuçlarıma aldım yüreğimi, ördüm cevresine çelikten bir duvar. Önünede koskaca bir tabela:
’GİRİŞ YASAK’
Ve senelerce başardım ben bunu. Sonra bir gün.
Aslında koca bir şakaydı herşey. Ama anlamıyorum şimdi neden bu şaka canımı acıtmaya başladı. Hemen baktım tabelaya. Halen orada. Sadece biraz eğilmiş. Korkarak sordum kendıme. Yaşasammı yaşamasammı? Yol yakınken uzaklaşsammı koşarak?
Ya da korkuyormuyum ne?
Yine yüreğimi ağlatmaya! Saklansammı acaba yine bulutların arkasına. Sonra göremese benı, ne hissettiğimi anlamasa, gider belki güneşe doğru ve unutur beni.
Peki ya onun özlemi değmezmi yüreğimin ağlamasına…
YORUMLAR
Dumura uğramış anlayışlar, duygular, heyecanlar, nefretler silsilemizde ilk ve en öncelikle uğranılması gereken durak sevgi durağıdır. Mazeret beyan etmenin asla kabul edilmediği olmazsa olmaz. Bir şeye ne kadar doğru başlanılırsa sonu da o kadar güzel gelecektir. Eğer bu sevgi ise zaten orada durup düşünmenize gerek yok. Paylaşıldığında çoğalan ender heyecanlarda biridir o. Aslından ve asaletinden taviz verilerek uğratıldığı “tahribat”, gerçek sevgiye susamış gönül fedailerinin ellerinde “tamirat” edilecektir. Aslına rucu etmeyecek hiçbir şey yoktur zaten…
TEBRİKLERİMLE