Hayatımın rüya dönemi ve beşinci boyutu,dört ve beşinci sınıflardaki en samimi arkadaşım Ahmet Demirdi...Mahallede birlikte olduğumuzda oyunları beraber oynar mahalle dışında da aynı zevkler için uğraş verirdik..İkimizinde Türk oluşu ailelerimizin birlikte gezmemize karşı çıkmadığı sebepti..
Bazı zamanlar rus pazarına gider,cebimize göre oyuncaklar alırdık ki yem yiyip yumurta çıkaran oyunlu bir atariyi unutamam..Bu atariyi yüz liraya almıştım ki bu günün hesabıyla altı ekmek parasına denk gelen bir ücretti..

İlk ticaretimi ahmetle beraberken yapmıştım..Rus pazarından 25 liraya kalemli not defteri alır çarşıda yüz liraya satardık..Alanların çoğu taksi şöförleri ve polislerdi..Kırtasiye ve kitapçılarda gözüme ilişen istediğim her şeyi alıyordum bu sayede..

Kendi paramla aldığım ilk kitap Süleyman Çelebinin Mevlidi şerif kitabıdır..Daha sonra Türkiye Çocuk dergisini biriktirmemde cabası olmuştur..Ömürleri kısa süren civcivleri ve ördek yavrularını unutamam..Rus pazarında o not defterlerinin tükenmesi beni yeni arayışlara yöneltti..Nadir görünen şeyler bana daha yakın geliyordu ki bir dönem sonra leblebi tozu,cevşen ve tesbih satmaya başladım ve babama karşı yarı özerkliğimi ta o sıralar kazanmıştım..Radyo,teyp ve barış manço kasetleride paramla aldığım ilk envanterlerdendi..

Bu dönemlerde saitle biraz biraz kaynaşmaya başlamış ve bir dönem hoşuma gitmeyen durumlara karşı önyargılarımı yitirmeden dalıyordum..Saitin çarşıda gömlek sattığını görmek çok şaşırtmıştı beni..

Ahmetlerin mahalleden taşınması sait ve ali ile mecburi yakınlaşmama neden olmuştu..Ali Türk idi ama ondan hiç hoşlanmamıştım oldum olası..Onunla en hoşuma giden anılarım ve kendisine de ilerki zamanlarda bahsettiğim, onu taşa tuttuğum anılardır..Şehitler mahallesine taş benimle gitmiş, öğrendiğim kadarıyla..

Bir daha ki sefere devamla..