- 5730 Okunma
- 7 Yorum
- 0 Beğeni
ERMENİ SOYKIRIMI YALANI
Bilindiği üzere 1915 olaylarıyla ilgili Ermeni iddialarının inkârını suç sayan yasa tasarısı, akıllara ziyan bir kararla Fransız Milli Meclisi’nin ardından Senato’dan da geçti. Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’nin desteğiyle gündeme gelen soykırımı inkâr yasa tasarısı, Türkiye’nin son dakikaya kadar yaptığı sert uyarılara rağmen onaylandı. 343 üyeli Senato’daki oylamaya sadece 68 senatör katılırken, "açık oy" sistemi nedeniyle birçok senatör vekaletle uzaktan oy kullandı.
Teklifin yasalaşması halinde, Fransa’da ’Ermeni soykırımının’ varlığını inkâr etmek suç haline gelecek ve inkâr edenler 1 yıl hapis ve 45 bin Euro tazminat cezasıyla yargılanacak. Fransız kanunlarına göre, meclis ve senatoda 60 senatör ve milletvekili, tasarıya itiraz edip iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvurabiliyor. Umarız Fransa Anayasa Mahkemesi bu maksatlı ve hukuka aykırı sözde soykırımı inkar yasasını bozar da sağduyulu ve tarafsız hiçbir tarihçinin tasvip etmediği bu tarihi yanlıştan dönülmüş olur.
Sözde Ermeni soykırımı inkar yasasına destek veren Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy kimdir? Neden böyle bir girişimde bulunarak, tarihi gerçekleri olduğu gibi kabul etmeyerek, tarihi, tarihçilere değil de, siyasetçilere bırakmıştır? Bunun nedenlerini araştırdığımızda ilginç bilgilere ulaşıyoruz. Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy’nin kökeni, ortaçağda İspanya’dan Osmanlı’ya sığınmış olan Sefarad Yahudilerine dayanmaktadır.
Gazeteci Yazar Ersoy DEDE bir yazısında Sarkozy’nin kökeniyle ilgili şu ilginç bilgilere yer vermiş : “Bugünkü Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy, aslında bir Osmanlı torunudur.Hatırlarsanız, Sarko, seçim kampanyası sırasında ‘Ben Selanikli bir Yahudi’nin torunuyum’ demişti.. kendi vatandaşı tarihçi ve felsefeci Olivier Chartier ise, Sarko’nun kökeni ile ilgili olarak şu tespitte bulunmuştu; ‘Sarkozy’nin anne tarafından olan dedesi Benedict Mallah, Osmanlıların kucak açtığı Sefarad Yahudilerindendi. Dedesinin kuzeni olan Ascher Mallah da 1900’de Galatasaray Lisesi’nden mezun oldu.’ Ascher Mallah’ın 14 Temmuz 1900’de aldığı diplomanın isim hanesinde; ‘Ascher Mallah Efendi’, verildiği kurum hanesinde ise ‘Osmanlı Eğitim Bakanlığı’ yazıyor.. Anne tarafı böyle.. Baba tarafını da Macar tarihçi Sandor Mosony yazdı.. Mosony’ye göre Sarkozy’ler, Osmanlılara karşı savaşan 2. Ferdinand döneminde, Macar Kralı tarafından, asalet unvanı ve şövalye armasıyla ödüllendirilen bir aileydi. (1628) Mosony, Sarkozylerin Macaristan’daki köyü Allatyan’da bir şato sahibi de olduklarını, Sarkozylere ait şatonun 2. Dünya Savaşı’ndan sonra komünistler tarafından devletleştirilerek yıkıldığını açıklamıştı. Kilit mesele ise, Sarko’nun dedesinin başına gelenlerde gizli.. Özetle şöyle diyebiliriz; ‘2. Ferdinand’ın asalet unvanı ile ödüllendirdiği Sarkozy’nin dedesi, Osmanlı tarafından asıldı..’ İşte aileden yıllar boyu çıkmayan acının kaynağındaki hikaye.”
Geçtiğimiz günlerde Le Monde gazetesine demeç veren Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy “Başarısız olursam politik hayatıma son veririm. Evet, bu kesin" demiş.
Seçimleri kaybederse birkaç ay içinde, yine Cumhurbaşkanı seçilmesi durumunda da beş yıl sonra, siyasete son vereceğini ifade ederek şunları söylemiş: "Her halükarda, hayatımda ilk kez siyasi kariyerimin sona ermesi ihtimaliyle karşı karşıyayım".
Sarkozy, bu açıklamalarla "koltuğa yapışmadığını" göstermek istemiş ve sık sık "Ben diktatör değilim" cümlesini tekrar etmiş.
Sarkozy, politikayı bıraktıktan sonra ise iş hayatına atılacakmış. Paraya olan zaafını inkar etmeyen lider, Cannes’daki G20 zirvesinde de, dünya devlerine hitaben, "Ben de gelecekte para kazanmak isterim" demiş. Ünlü işadamlarından Sarkozy’ye şimdiden teklifler geliyormuş.Sarkozy, iş hayatında da kendini yormak istemiyormuş. "Seyahat edebilirim. Haftaya, salı gününden başlayıp perşembe günü bitirebilirim. diyormuş.
Tüm cumhurbaşkanları gibi tarihte bırakacağı izin nasıl olacağından kaygı duyan Sarkozy, "Gelecekte sevgiyle anılmak için, fazla uzatmamak lazım" diye düşünüyormuş.
Financial Times’da yer alan haberde ise, Sarkozy’nin politikalarına onay verenlerin oranının yüzde 32’ye kadar düştüğüne işaret edilmiş.
Kastamonu İli’ne bağlı Kapaklı köyünün Tütenli Mahallesi’nde yaşayan Ermeni asıllı Serkis Durak (74), AA muhabirine yaptığı açıklamada şu çarpıcı ifadelerde bulunmuş : ’’Bölgedeki Türklerden farklı hiçbir uygulama görmüyoruz, Allah devletimizden razı olsun. Hem muhtar azalığı yaptım. Hem de köy kooperatifinin yönetim kurulu üyesiyim.Dedem burada yaşamış 80 yaşında ölmüş. Babam burada yaşayıp burada öldü. Bende burada doğdum burada yaşıyorum ve burada öleceğim. Biz her şeyden memnunuz. Huzurumuz burada gayet iyi. Bizi rahatsız eden kimse yok. Ama bu tarz dışarıda yapılan söylemler bizi rahatsız ediyor. Fransa’nın her seçim öncesi böyle bir şey çıkartmasını doğru bulmuyoruz. Bizim üzerimizden siyaset yapmasınlar. Biz bu topraklarda doğduk. Türk milleti ile aynı şartlarda yaşadık. Bizler burada mutluyuz. Bizi rahat bıraksınlar. Eğer söylendiği gibi bir soykırım ya da çifte standart olsaydı ben muhtarlık seçimlerinde birinci aza ya da köy kooperatifinin yönetim kurulunda olabilir miydim?”
Dedesinin 4 sene askerlik yaptığını söyleyen Ermeni asıllı Ahmet Kazeroğlu da ’’Dedem Kars’ta askerlik yapmış ve o dönem ölen Ermeni vatandaşlarının tifo ve benzeri hastalıklardan öldüğünü ve Türkleri haksız yere soykırımla suçladıklarını söylerdi. Bizler burada en ufak bir kötülük kimseden görmedik’’ demiş.
Kapaklı Köyü Muhtarı Salih Yılmaz köyde şu anda 70 kişinin yaşadığını, 50 hane bulunduğunu, köylerinin Tütenli Mahallesi’ndeki 10 hanede de 20 Ermeni asıllı Türk vatandaşlarının yaşadıklarını belirterek : ’’Bu zamana kadar birbirimizi kırmamışızdır, birbirimize mümkün oldukça yardım ederiz. Biz yüzyıllardır burada kardeşçe yaşıyoruz. Bizler Fransa’nın bu tavrını kabul etmiyoruz kınıyoruz’’ demiş.
Bu örnek bile topraklarımızda yıllardır yaşayan ve hiçbir negatif ayrımcılığa maruz kalmadan hayatlarına devam eden ermeni asıllı vatandaşlarımızın memnuniyetlerini belirtmeye yetmektedir.
Ne diyelim, Sarkozy gibilerine Allah akıl fikir versin.Taraflı,önyargılı ve sağduyudan yoksun bu ilkel düşünceler karşısında söyleyecek başka söz bulamıyorum.Ümit ederim ki, yanlış hesap Fransa Anayasa Mahkemesi’nden döner de bu haksız duruma Fransız kalınmaz ve adalet yerini er geç bulur.
Araştırma :
Vecdi Murat SOYDAN
28/01/2012-Isparta
YORUMLAR
Bu güne kadar hangi yabancı devlet Türkiye'ye yaptıkları gaf ve hatalardan döndüki Fransa gibi kuyruk acısı olanlar ve zamanında çizmeleriyle bu toprakları işgal edip kirletenler dönsün.
Bence yetmiyor bunlara ağır yaptırımlar uygulanmalıki hadlerini bilsinler.Osmanlının kan dökerek aldıkları bu topraklar üzerine oynanan oyunlar dilerim ayaklarına dolanır.Saygı ile kaleminiz keskinliğine devam etsin..
Yaşanmamış Aşkların Şairi
teşekkürler tekrar,,
önemli olan yasa tasarısının fransada kabul edilmesi değil ülke adı önemli değil fransa kapıyı açtı ve bunun devamı gelecektir fransanın peşinden diğer avrupa ülkeleridekabul edecek çünkü fransa türkiye için bir nabız yoklamasıydı baktılar türkiye ve türkler sert yaptırımlar uygulamıyorlar veya haklarını saunmuyorlar her zamanki gibi susuyorlar diğerülkeleresıçrayacak ve dünyaya ozaman işte yandı gülüm keten helva bizim öyle altınlarımız gizli zenginliklerimizde yok tazminat ödeyebilecek ve göç etmeden önce yada katliama maruzkalanların torunları dedelerinin topraklarını isteyeceler keşke bu kadarla kalsa
fransa kendi geçmişine baksın gibi laflara gerek yok fransa cezayirde soykırımın alasını yaptı ama cezayir yine fransa yalakası yazı çokgüzeldi tebrikler
İnşaAllah güzel şeyler olacak...Fransa kendi kendine oyalanmaya baksın...
Ermeniler'de artık birilerinin kuklası olmaktan kurtulacakları gün geldiğinde, Ne Fransa'yı, Ne Rusya'yı ne de ABD'yi takacaklar.. Muhtaç olacakları güç Türkiye olacak!
Yakında Allahın izniyle..
Güzel bir araştırmaydı..Kutlarım..
Benim merak ettiğim konu da şu: Yarın bir gün Fransa'da yaşayan bir Fransız vatandaşı Türkler ermenilere karşı soykırım yapmadılar dediğinde ve akabinde cezaya çarptırıldığında Avrupa İnsan hakları Mahkemesine başvurduğu takdirde o mahkleme nasıl karar verecek? Konu bir Türk vatandaşı olsa tamam da bir Fransız vatandaşı olunca iş değişecek tabii ki. Aşağı tükürse sakal...Yukarı tükürse bıyık. Kısaca bence kendi iplerini çekiyorlar ama farkında değiller.
Selam ve saygılarımla.
Yaşanmamış Aşkların Şairi
sami biberoğulları
SAÇMALIK! FRANSA'DAN GELECEK OLDUKTAN SONRA O ADALETİN İÇİNE TÜKÜREYİM.Aslında ben, Fransa'nın böyle bir yasa çıkartmasının bizim değil, onların aleyhine işlev gören bir tasma olduğunu düşünüyorum. Bırakalım boyunlarında taşısınlar bu olumsuzluğu. Biz etkili olmasını önleyecek tedbirleri alabilelim, yeter... SAYGIYLA
Yaşanmamış Aşkların Şairi
kirli paralarıyla açtılar edepsizler kapıları.
Gel de Osmanlı'yı arama.. Kara Murad'ı arama,,,
kızdım yine,,, çok görme garibi :)
saygılar,,,