Botokstan fikirler
Evvel zaman içinde kalbur saman içinde yaşlı bir kadıncağız varmış. Kendisine böyle benim gibi yaşlı diyenlere eşşoolueşşekk çekermiş içinden. Çünkü bu ak saçlı kadın yaşlanmayı bir türlü kabul etmemiş. Küçükken ona, “büyüyünce ne olacaksın sen bakim” diye soran büyüklere, “genç kız olacağım” diye cevap verirmiş.
Ancak yerçekimiyle takvim elele vermiş ve bir gün kadın yaşlanmış.
Az mı yaşlılıkla savaşmış halbuki. Ebru Şallı’yla beraber pilates yapmış her gün üşenmeden, torunlarının dalga geçmesine aldırmadan. Ender Saraç’ın fotoğraflarını duvarına asmış, o genç adamı peygamber gibi dinlemiş, tavsiyelerine harfiyen uymuş. “Her sabah maydonozu kaynat ve iç, maydonoz gerçek bir antiagingtir” diye anlatıyormuş komşusu kambur Necla’ya.
Necla cevap veriyormuş
“Dizlerim ağrıyo biliyon mu namaz da gılamadım”
Ayla içinden kızıyormuş, yaşlı moruk sen ne anlarsın. Yüzünü de ikinci kez gerdirmiş de torunları surat yapmış, emekli maaşını hiç onlarla paylaşmamasından hırslanıp. Neyse ki fena görünmüyormuş aslında.
En son büyük torunu Cemil’den yardım alarak açtığı feysbuk profiline koyduğu fotoğraflarda, sol üst açıdan çektiği mavi kazaklı fotoğrafında taş çatlasa 40 görünüyormuş. Tüm yaşıtlarını, arkadaş çevresini ekmeye başlamış. Kızı bir gün sormuş, anne ne diye görüşmüyorsun, bak seni sorup duruyorlar,
“Hepsinin içi çürümüş sersemler” diye kestirip atmış.
Fakat tüm bunlara rağmen kendisiyle barışamayan Ayla Hanım, ne yapsa kendini yeteri kadar genç hissedemiyormuş. Aklını karıştıran bir konu mesela, kızının arkadaşları eve geldiklerinde aralarında bir şeyler konuşup gülüyorlarmış, ne varmış o olayda bu kadar gülecek, hiç de komik değilmiş. Hele geçen gün damadı Gökhan, yeni çıkan bir reklam, kim oynuyordu Can Yılmaz mı yok Cenk Yılmaz, öff neyse işte, o adama ne fena gülmüş öyle “koş koş Nihan baksana herifin yeni reklamı çok iyi yaa” demiş, beraber gülmüşler o saçmalığa.
Canları çıksın ben fıkra anlatınca kibarlıktan gülümsüyorlar, resmen beni aralarına katmıyorlar, diyerek içlenmiş Ayla Hanım. Bunlar genç değil ki boş beyinli, cahil hepsi. Bir de bana çatıyorlar, “anne ya espiriyi anlamadın mı” diyorlar. Ben bir espiri yapsam hepiniz gülmekten çatlarsınız, sersemler. Neyse kayısı da gençleştiriyor, Seda Sayan’a baksana, kadın 20 yaş gençleşti işte, tüh ben bu hafta sadece 3 sabah kayısı yedim, aslında istikrarlı olmam lazım, baksana Seda’ya nasıl gençleşmiş. Bazen aklım geçmişe takılıyor, ağlamam geliyor ama hemen boşveriyorum, ne salak şey yaşlılar gibi.
Omega 3 yaşlanma karşıtı ceviz kaldı mı evde acaba, eyvah dün oğlanlar onu bitirdi mi yoksa.
Ayla Hanım, daha da genç olmaya karar vermiş. Artık cerrahi yöntemler, aktarlardan aldığı yağlar kremler ona yetmemiş. Ve bir gün, alışverişten dönerken otobüste gözüne kestirdiği bir kadına yer vererek başlamış eylemine
“Oturun siz bayan” demiş
“Yok rahatsız olmayın siz ben ineceğim az ilerde”
Oturmamış Ayla Hanım, tebessüm etmiş. Ayakta da gidebilirmiş gayet. Eve gelmiş, feysbukunu açmış ve tanımadığı birkaç yakışıklı gence arkadaşlık isteği göndermiş. Davetine cevap verilmeyince onları dürtmüş. Bu dürtmek çok havalı gelmiş ona, birkaç tane yakışıklıyı daha dürtmüş. Evin içinde nutella yiyip, demet akalının son kasetini dinlemeye başlamış. Torunlarıyla oturup Küçük Sırlar’ı izleyip, “Kossip gırlın çakması bu” demeyi öğrenmiş.
Evet, şimdi daha iyi hissediyormuş. Mutlu ve genç biri gibi. Bir de dizleri ağrımasa ve bayramlarda duygulanmasa tam olacakmış.
Botokstan fikirler Yazısına Yorum Yap
"Botokstan fikirler" başlıklı yazı ile ilgili düşüncelerinizi ve eleştirilerinizi diğer okuyucular ile paylaşın.