4
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
768
Okunma
Genç bir kardeş öldü. Öldürüldüğü günü bildiğim halde, öldürüldü demeye varmıyor ağzım... Genç bir kardeş öldü. Güzel şeyler bıraktı bize. Devrimciyim diyen herkesin birazda kendi kendini sorgulaması için.
Genç bir kardeş öldü.
Yazılmamış, yarım kalmış şiirlerin acımsı tadını bıraktı bize. Yapabileceği nice güzel şeyin, yazabileceği nice güzel şiirin, yaşayabileceği nice güzel aşkın duyglarını emanet bıraktı bize.
Bütün güzel ve anlamlı şeyler gibi ölümsüz olan...
Bu yıl, on dokuzundan yirmisine yaslamıştı gençliğini. Daha bitirmeden on dokuzunu, doğum yaşı durdu, ölüm yaşı başladı. Havanın kara sancılandığı son gecesi sabaha ulaşıp ağarmadan, bir kurşun oydu aldı canını karnından. Kaldığı öğrenci yurdunun soğuk taşlarına doğru oydu aldı...
Alçak gönüllü, huzursuz sessizliğini, meraklı gözlerini, uysallığını, yorgunluğunu, sadakatini, halkı için doldurduğu sayfaları, kalender giysilerini, afişlemelerden döndüğü alaca vakitleri, anıları alarak bırakıp ayrıldı aramızdan...