Kimim Ben ? (II)
Girebilirsin içeri! Evet, sana kızgın olduğum yalan değil. Güzel güzel anlatıyordun. Yani, ben anlatıyordum, sen onaylıyordun. Terapiyi yarım bıraktığın için sana epey kızgınım. (Önemli değil, o boş yarım saatimde okumam gereken kısa yazılara göz attım, çok keyifli bir-iki de şarkı dinledim, iyi ki gittin, nasıl olsa şu an benimlesin.)
Biliyorsun ki hayalperestsin. Oldukça hem de. Bu ekstrem düşlerinin düşüşünde canın yanıyor değil mi? Hatırladın değil mi o günleri? Hep yeteneklerinin ve olanaklarının ötesinde beklentiler içindeydin. Yeteneklerine dair açıklarını çalışarak kapatabileceğini düşünürdün. Bunun için onca vakit harcadın. Sabah 10’da başlayıp, 12 saat boyunca aynı dikkatte ve ilgide çalıştığını biliyorum.
-Bunun suçlusu sensin. Ben hayalperest isem, düşlerimi bana sen yükledin!
-Suçu bana yüklemek, bana haksızlık olur. Ben hep biraz ayaklarını yere basman gerektiğini tembihledim kulağına. Uçuşuyordun. Beni dinlemedin. Herşeyi başarabilecek güçte olduğuna inanıyordun. Hey hat... Hızlı koştun, çabuk yoruldun. Pes ettin. Ama yenilgi sana acı verdi.
Yenilgi ve yetersizlik hissi.
Haydi, hep beraber Erikson’un meşhur "Kimlik Duygusuna Karşın Rol Kargaşası" dönemine gidelim senin. Hayalperestliğinin tohumunu attığın dönem. O zamanlar bize şu soruyu sorardın, hatırladın mı? "Dante gibi ortasına geldiğimde ömrümün, kimbilir, nerede, nasıl olacağım?". Hep birileri çok çok yakınların, sana güzel yükler yüklediler. Sen de kendine inanıyordun. Ama beklenmedik seçimlerin oldu. Bunu sen, bilerek, isteyerek yaptın. Konu aşk olduğunda neden önceliklerini değiştirebiliyorsun? İşte bak, aşkının peşinden koştun.
-Aşktan hiç konuşmasak...
-Pekii olur, konuşmasak. Ama bak, düşlerinin çoğu yarım kaldı. Ummadığın gerçekler karşına çıktı. Ama bak, saçlarımız tıpkı o zamanki kadar siyah yine. Gece kadar siyah:) Bu seni mutlu etmedi mi:)
Şunu anlamalısın:) Yeteneklerin doğrultusunda düş kurmalısın. Seçimlerini yaparken kazanacakların ve kaybedeceklerini iyi tartmalısın. Her şeyi aynı anda yapamazsın. Aynı nehirde iki kez yıkanamazsın...
Senin şu anda bir sigara içmen gerek, biliyorum.
Bekle, ben de geliyorum bu kez seninle. Hiçbir yere kaçamazsın...