- 1044 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
UNUT(A)MAMAK
Unutmak ne kadar karmaşık bir işlem.Acaba gerçekten unutmak diye birşey var mı hayatta?Sanırım insanın herhangi birşeyi öğrenme şekli ve isteğiyle doğru orantlı neyi, ne kadar öğreneceği ve neyi ne kadar hatırlayacağı...Bu açıdan bakınca unutmak diye birşey yoktur.İnsan istedikten sonra illaki hatırlar o ana,o kişiye,o olaya dair birşeyler. Bazen bilinçli olur bu işlem ,bazen de ansızın geliverir aklımıza hiç ummadığımız bir anda hiç ummadığımız bir yerde...
Unutmak sanıldığı kadar kolay birşey değil aslında!Zaman zaman insan tozlu raflara kaldırmak ister geçmişe dair anıları,yaşantılarını.O yaşantıları,o anları unuttuğunu düşünse bile onları kaldırdığı tozlu rafı hep aklındadır.Birgün ansızın o tozlu rafa gidip dokunur ellerini belki de istemsizce.Her bir toz tanesinde geçmişe dair bir an,bir söz,bir bakış gizlidir.İstemeden de olsa bir bir tekrarlar onları zihni,onlar gözünün önünden sanki bir film şeridiymiş gibi geçer gider...Bir süre sonra kendine gelir insan...Öyle ki kendisi bile şaşar düştüğü hale!
Unutmak öylesine zordur ki aslında, her unutmak istediğinde tekrar hatırlar insan.Her defasında bir kez daha tekrar edildiği için zihnine daha bir iyi yerleşir.Öyle ki çoğu şeye şaşıran insan buna da şaşırır kalır...Bunca unutmak istememe rağmen neden bu denli aklımda diye...Kimi zaman hiç tekrar etmek istemez,kendine meşgaleler bulmaya çalışır,didinir,yorulur,parçalar kendini.Öyle bir an gelir ki dinlenmeye ihtiyacı olur.Bir de bakar ki dinleneyim diye gölgesine çekildiği ağaç geçmişe dair unutmak istediği öğelerdir.
Kimi zaman unuttuğunu düşünür insan.Hayatında farklı seçimler yapar,farklı yollara girer,farklı dünyalara gider...Döner dolaşır,bir arpa boyu yol alır almaz bir de bakar ki yine unuttuğunu zannettiği öğe gölge gibi peşindedir...Güneş tepede olduğu sürece peşinde,güneş batınca sessizce gönlünün en hassas yerinde bekler bekler...
Elbette bilimin buna da bir açıklaması vardır.Ne bileyim kısa süreli bellek,uzun süreli bellek,ket vurma,kendilinden geri gelme gibi bir dünya kavramı ve dahasını içinde barındıran bir açıklama.Yine de bu açıklamaların beni tatmin edeceğini düşünmüyorum.Çünkü bu açıklamalar bir makine gibi çalışan insan beyninin fonksiyonlarını açıklayacaktır.Peki ya gönlümüz,duygularımız,hangi limana,nasıl demir atmıştır?Neyi ,nasıl yorumlar,neyi ,nasıl hisseder?Öyle ya bilim duygu alemimizi açıklamaya ne kadar muktedir?
SEÇ.27.01.2012
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.