Merhaba 1
Duydum ki ev sahibine "merhaba" dedirten misafirmiş. Öyle bir gelmeli, öyle bir yakışmalı ki mekana, edasıyla, duruşuyla, huyuyla, suyuyla ev sahibine yakışmalı. Yakışmak yeterli kalmaz, bir de gönül hoşlanmalı. İşte o andan sonra ev sahibi esirgemezmiş gönlünden kopan "merhaba"yı.
Merhaba! Kendi içinde anlam yükü…
Öncesinde ahir, sonrasında evvel…
Benden sana zarar gelmez demek “merhaba”…
Dediler ki cana yakışan, yanına da yakışır cananın. Öyle bir can olmalı ki, öyle bir yerleşmeli şah damarına, alınan nefeste, duyulan her sözde, alfabenin her harfinde canan saklanmalı. Saklamak yetmez, bir de candan sakınmalı. İşte o andan sonra canan esirgemezmiş, canından kopan “merhaba”yı.
Merhaba! Yağmur öncesi toprak kokusu…
Haylaz çocuğun uslu duruşu…
Benden sana selam olsun demek “merhaba”…
Anlattıklarına göre en rahat yer karşındakinin gönlünde kurulduğun mekanmış. Öyle bir rahatlık ki, ne sırça saraylar ne de bey konakları öylesine rahat olurmuş. Hem yılların da haddi hesabı sorulmazmış. Sonra o rahatlıktan yılların ne haddine? Sen kalkıp gitmek istesen de o gönül bırakmazmış ellere seni. Bir kere ağızdan çıkarırmış “merhaba”yı
Merhaba! En uzun kapı komşuluğu…
Tek kapılı han yolculuğu…
Geniş ve güzel yere geldiniz, rahat ediniz demek “merhaba”…
Anlatanlar anlatmış, biz anlatılanları böyle duyduk. Öyle duyduk deyip de bir köşeye bırakmadık, her harfine işledik, her söze nakşettik, her anlatılanlara kulak verdik. Kimi zaman sevgili kıssalarıydı dinlediğimiz, kimi zaman yaratılış mucizesi. En hasından hikaye ise anlatılanlar, döner dolaşır sevgiliye gelir söz. Sevgiliye açılmışsa kapı, can-ı gönül söylermiş “merhaba”yı.
Merhaba! Anlatılmamış kıssa…
Duyulmamış, görülmemiş muhabbet…
Methedilen sevgiliye söylenen ilk söz “merhaba”…
Gönlümden içeri giren! Nasibin varsa benden yana, sana yüz "merhaba"
İshak SAKA
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.