Ertesi gün anlatacağı derse hazırlanıyordu.Konu doğrunun yolculuğuydu.Doğru,doğru parçası,ışın ve benzeri geometrik kavramları anlatacak hayattan örnekler verecekti onlara dair...Düşünmeye başladı acaba hangi örnekleri verebilirim diye...

Doğruya dair en güzel örneğin her bir insanın varlığı olduğunu düşündü.Evet ,kesinlikle öyleydi.Ama sadece bu dünyadaki varlığı değil,sonsuzdan gelip sonsuza uzanan varlığıydı doğruya örnek teşkil eden.Sevindi...Doğrunun üzerinde sonsuz sayıda nokta varken,insanın varlığında da sonsuz anlar vardı.Doğru üzerindeki iki noktayla isimlendirilirken,insan da çoğu zaman yaşadığı anlardaki bazı olaylarla anılırdı ya...Bu tamam ,diye düşündü.İlerdeki konuya baktı.Konu,düzlemdeki doğrulardı...Buna örnekler düşünmeye başladı...

Düzlemdeki doğrulara da en güzel örnek insanların varlığıydı.Hani insanlar evrende dolanan doğrular değil miydi?Bu doğrulardan kimileri birbirine paraleldi ve asla ama asla tanışamazlardı,hayatlarında onca benzer nokta varken.Kimileri çakışıktı,tüm hayatları beraber akıp gelirdi sonsuzdan ve beraber akıp giderdi sonsuza...Kimileri de kesişen doğrulardı...Aslında aralarındaki açının bir önemi yoktu çoğu zaman ,onbeş derece olsa da doksan derece olsa da...Onlar sadece bir an karşılaşırlar sonra da sonsuza doğru akıp giderledi kendi hayatlarının içinde başka doğrularla kesişebilmek için...i

Toplum olarak ne kadar önyargılıyız diye düşündü.Aslında matematik hayatın kendisiydi...Önemli olan sadece insanın onu anlamak istemesiydi...İnsan anlamak istedikten sonra kendini alıp matemetiğin içine koyup,doğru doğru ,düzlem düzlem gezebilirdi...

SEÇ 26.01.2012