- 3368 Okunma
- 11 Yorum
- 0 Beğeni
.....HER ŞEYİ OLDUĞU GİBİ KABULLENMEK.....
İnsan hayatında kırılma ve dönüm noktaları mutlaka olmuştur,bu bazan olumlu olurken bazanda olumsuz gelişir.
Bazan hayatı yıllarca yaşarız ama çok bir beceri kazanamayız,fakat öyle anlar vardırki gerek zihinsel edinimlerimizi artırır,gerekse el ve vucut melekelerimizi oldukça geliştirir,bende bu günü yani 25 Ocak 2012 çarşamba gününü hayatımdaki,olumlu edinimlerin başladığı gün olarak alıyorum,milat olarak isimlendiriyorum.
Biraz kendimden bahsedeyim,sıradan bir yaşantısı olan bir fabrika işçisiyim,lise mezunuyum ama çalkantılı yılların olduğu dönemlerin öğrencisiyim,yani 12 eylül öncesinin,kavgalar,boykotlar ve direnişle geçti hayatımızın bir kısmı,dövdük,dövüldük ama bazı değerleri çok sağlam aldık,gerek solcusu,gerekse sağcısı olarak,Neydi bu değerler diye sorulursa,önce okumayı,sorgulamayı,onurlu olmayı,düzgün yalansız,riyasız olmayı,bir çok şeyin temel diyalektiğini okuyarak ve yaşayarak öğrendik,bazı önemli konular haricinde kararlı ama ortama ayak uyduran bir yapım oldu,yapıcı olmak en temel karakteristiğim.
Hayatımda hiç kolay kazanmadım,bu gerek para,gerekse manevi değerler anlamında,hep tırnaklarımla sökerek aldım,en zor koşullara gönüllü oldum,taşın altına elimi soktum,bazan ne kazandığımıda düşünmedim değil hani,buda çok dürüstçe bir öz eleştiri kendime,sadece kadınlar konusunda kaybettiğimi düşünüyorum,hiç başarılı olamadım açıkçası aşkta,buda başka bir beceri ve yetenek işte.
Bazan dostlarla tartışırız,ortaya bir siyasi malzeme koyarız,bazanda bir kelime üzerinde günlerce kafa yorarız,bir’’’’ rabıta’’’ kelimesini günlerce tartıştığımızı bilirim,yakın zamanda da İHANET kelimesini çok uzun tartıştık,ihanet neydi ??kimine göre ihanet illaki bedensel olmalıydı,düşünsel anlamda soyut kaldığından çok önemli değildi,tabi ben karşı görüşte olduğumdan böyle düşünmüyorum.
Nedenimi şöyle sıralayayım,birincisi ihanetin nesnel ve soyut olanı olmaz,soyut kavram somutun zeminini hazırlayacağından zayıf bir zamanda somutu oluşturabilir,ikincisi istiklal savaşında bir çok vatandaş divanı harbe verilmiş ve idam edilmiştir,suçları vatan hainliği,o zaman neden bu insanlar idam edildi??vatanın topraklarını düşman alıp evinemi götürdü??hayır toprak yine yerinde,ama düşünsel anlamda bu adamlar karşı safa geçtiler,İngilizlerin İstanbulu işgalinde gazeteci Ali Kemal’de vatan hayiniydi,çünkü halkı ingilizlere manda olmak konusunda telkin ediyordu.
Bu gün çok sevdiğim eşimle bazı konuları tartışırken,benim ufkumu açan şu sözü oldu,sen her şeye fazla kafa yoruyor,insanların üstüne gidiyorsun onları yoruyorsun dedi,arkasından bu önemli kararı almama sebep olan sözü söyledi’’’’NEDEN HER ŞEYİ OLDUĞU GİBİ KABUL ETMİYORSUN’’’’her şeyi olduğu gibi kabul etmek,bir kaç saat düşündüm çok hoşuma gitti,yerindeydi teşhis,dün kimler için savaştım,kimler tarafından satıldım,iki tokata bülbül kesilen masa kabadayıları gördüm ama sustum,şimdi neyin savaşını veriyordum ki??savaş vermek için karşılıklı kabullenmek lazım,baktığın zaman suyun dibini görüp ona göre paçaları sıvamak lazım,bundan böyle beni herkes, eşim,dostum,arkadaşlarım olduğum gibi kabullenecekler,bende onları,kısaca bir mum daha söndü,elime bulaşan tortu biraz yaktı ama doğru söze ne denir ki.
Bazan susmak,yada yırtıp atmak gerekir,bazanda çaresiz kalıp boyun bükmek var,daha söylenecek çok şey var ama bu kadar yeter,çünkü yaşanacak uçsuz bucaksız bir hayat var önünde,insan yeni şeylerde yeni heyecanlar duyar,eskiyide kaldırıp atamaz geçmişe ait izler var.
Sana binlerce teşekkür ediyorum sevgili karıcığım,şiirlerimde yüzlerce kez seni anlattım ama bu deneme yazısıyla dahada ölümsüzleştiğini düşünüyorum,dilerim her şey yürekteki gibi olur.
Ya tabe mlogo volim
25/01/2012
YORUMLAR
Yuregine saglik severek okudum ve seninle hemfikirim Ne kadar zor olsada aslinda oldugu gubu kabullenmek lazim ..Zaten aksinde birseyde cozulmuyor sen feryadlarinla itirazarinla yapayalniz kalakaliyorsun koca hayatta .. Nazihane fkirlerim Dost kaleme sevgi ve saygilarimla ..
İnsanın eşine karşı böyle güzel duygular beslemesi ve onun sözlerini böyle kaale alması cidden imrenilesi bir şey.Çünkü günümüzde evlilikler daha çok rekabet ortamına dönmüş durumda,eşler birbirlerini rakip gibi görüp her seferinde işte ben kazandım durumuna getiriyorlar tüm tartışmaları.Yazınız da çok anlamlı olmuş bu yüzden.Tebrik ederim,mutluluklar dilerim efendim.
Ya Tabe Volim
herşeyi olduu gibi kabul etmek bulunulan yerde saymak gibidir.bence eşiniz herşeyi olduğu gibi kabul et derken insanları ve onların düşüncelerini demek istemiş olabilir.mesela sol a inanan bir insanı olduğu gibi, alevi inancını, hanefi inancını özgür insanın düşüncesi olarak kabul edebiliriz ve doğrusu budur..ancak, insanların kutsallarına saldırı olduğunda olduğu gibi kabul etmek doğru olamaz.Mesela ABD büyük devlet ne yapalım onun peşine takılalım diyerek durumu kabullenmek kanımca yanlıştır.Iraktaki vahşeti ne yapalım öyle olacak deyip susmak yanlıştır.ne yapalımi okyup anlatalım doğruyu bilelim.bilinçli yurttaş olalım..
bilmem anlatabildimmi dostum.saygılar
Ya Tabe Volim
Değerli Dost.
Herşeyi olduğu gibi kabullenmek insanı en rahatlatan şeydir. Aksi takdirde yel değirmenleriyle savaşan Don Kişot misali hem amaçsız, hem de asla kazanamayacağın bir savaşı sürdürür durursun.
Hem hayat da zaten insanı hep her şeyi olduğu gibi kabullanmaya zorlamıyor mu? Yanlış giden bir şeyleri değiştirmek için kafa yormak gerek elbette. Ama Can Yücel'in de dediği gibi ''Olmuyorsa zorlamayacaksın ''
Selam ve saygılarımla.
Ya Tabe Volim
Saygılarımla.........
Bu gün çok sevdiğim eşimle bazı konuları tartışırken,benim ufkumu açan şu sözü oldu,sen her şeye fazla kafa yoruyor,insanların üstüne gidiyorsun onları yoruyorsun dedi,arkasından bu önemli kararı almama sebep olan sözü söyledi’’’’NEDEN HER ŞEYİ OLDUĞU GİBİ KABUL ETMİYORSUN’’’’her şeyi olduğu gibi kabul etmek,bir kaç saat düşündüm çok hoşuma gitti,yerindeydi teşhis,dün kimler için savaştım,kimler tarafından satıldım,iki tokata bülbül kesilen masa kabadayıları gördüm ama sustum,şimdi neyin savaşını veriyordum ki??savaş vermek için karşılıklı kabullenmek lazım,baktığın zaman suyun dibini görüp ona göre paçaları sıvamak lazım,bundan böyle beni herkes, eşim,dostum,arkadaşlarım olduğum gibi kabullenecekler,bende onları,kısaca bir mum daha söndü,elime bulaşan tortu biraz yaktı ama doğru söze ne denir ki.
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------’’NEDEN HER ŞEYİ OLDUĞU GİBİ KABUL ETMİYORSUN’’ ---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------Sevgili volim;Makalende şiirlerin gibi akıcı ve anlaşılır olduğunu görüyor,tebrik ediyorum.Yazmış olduğun yazının anafikri umarım "EMPATİ" dir. "YILGINLIK" ve "TESLİMİYET" değildir.Çünkü devrimci bir ruh bazı kişilerde karekteristik bir özellik halini almaktadır zaman içinde.’’NEDEN HER ŞEYİ OLDUĞU GİBİ KABUL ETMİYORSUN’’ vurgusunun etrafında dolaşıyor,altında yatan mesajın türlerini gözden geçiriyorum.Dönüyor,dolaşıyorum takıldığım yer hep aynı;"TESLİMİYET".İnan bana dost;Bizi biz yapan değerlerden silkindiğimiz an,kendimizi yanlızlık ve buhran limanına demirlemiş olarak buluruz.Ne olur bunu kendine yapma!..Etrafımıza baktığımızda tüm dost ve yakınlarımızında zaman içinde kendilerini inandırdıkları bahane limanlarına demirlemiş olduklarını görüyoruz.Onlardan biri haline dönüşmemek için direnmeliyiz.Direnirken ise çevremizide kırıp geçirmemeliyiz aynı zamanda.Bu bağlamda eşinizinde üzüntü dolu günleri sizde bu yazıyı yazma zorunluluğuna sebep olduğunu görebilmekteyim.Ayrıca eşinizinde haklı olduğu noktalar yok değil.Sevdiklerimizi dönüştürme çabalarımız ve dayatmalarımız hem onları hemde bizleri yıpratmakta zaman içinde.Bir söz var bilirsin mutlaka şair dost;"DEĞİŞTİRMEK İSTEDİĞİN ŞEY,GÜCÜNDEN FAZLAYSA YA SEN DEĞİŞİRSİN veyahut YIPRANIR GİDERSİN" Bu bağlamda değiştiremiyeceğimiz ve tekbaşımıza başaramıyacağımız "OLAYLAR"da fikirdaşlarımızın artmasına olanak vermeliyiz.Yılgınlık dehlizlerinde kaybolmamak için mutlaka yeni insanlar arayıp bulmalıyız.Çevreni değiştirmek için harcadığın yıllar seni değiştiriyorsa inan dost bu almış olduğun karar umarım sevdiklerini rahatlkatırken seni karnalık dehlizlere sokmasın.Sevgi ve mutlulukla kal.
Ya Tabe Volim
Saygılarımla......
Çok güzel bir yazıydı ve böyle güzellikleri bizimle paylaşmanızda çok hoşuma gitti degerli yazarım..aslında çok dogru herkezi oldugu gibi kabullenmek gerekir kimseyi degiştiremeyiz ve bunun içinde kendimizi yıpratmamalıyız degilmi....Ömür boyu mutluluklar dilerim...
Saygılarımla
Ya Tabe Volim
Saygılarımla............
Şiirlerinizde pek tanıyamadığım sizi bu kısa yazıda biraz tanıdım. Her konuda düşünmek, üstünde kafa yormak iyidir. İhanette sevgi de beyinde başlar biter. O yüzden sizi haklı görüyorum.Eşinize sevginiz ise gıpta edilesi. Allah artırsın mutluluğunuzu..
Tebrikler,
selâm ve saygılarımla..
Ya Tabe Volim
Ya Tabe Volim
İç dökümü, zaman zaman yapmalı.
Öğrencilerim sorunun çözümünü göremeyince :
Uzaktan bakın, sorunun içine düşmeyin diyorum, hep işe yarıyor.
Çoğu kere kendi sorumluluk duygumuzdan, biz de çevremizdekiler de yoruluyor. Arada sakin sakin bakmalı hayata.
Hayat kısa ama güzel.Hele insana hayatı hatırlatan sorumlu sevdiklerimiz olması daha da güzel.
saygılarımla