T.GÜNAYDIN tarafından yazıldı

KARALAR BAĞLAMAKTA GENÇLERİMİZ! (1)

Lise yıllarımı anımsarım da şimdiki liselilerimize bakar dururum. Bizim kuşak okuyan, sorgulayandı. İdolleri, idealleri vardı. Şimdikilerde bunları görememek insanı çok ama çok üzüyor.

Eğitimci olarak, olaylara genel, çevresel ve bireysel olarak bakıp değerlendiririm. Eğitimle amaç, iyi bir birey veya iyi bir vatandaş yetiştirmektir. İyi bir birey, hem ait olduğu toplumu bilir, hem de toplum içindeki sorumluluklarını bilir. İyi birer vatandaş olabilmek içinde aile, çevre ve okullarda eğitimci konumundakilerin ve de okulların yeterli olması gerekir. Yeterli midir?

Genelde aileler ekonomik zorluklarla boğuşurken çocuğuna değer verir; ama o insana yatırım yapamaz. Sosyal çevreyi de bu ailelerden oluşan toplum oluşturacağına göre gençlerimiz sağlıklı çevreden de yoksun kalmaktadır.

Devleti yönetenler bu zamana kadar ve şimdi de insan için olanı ölü yatırım sayıyor ve yatırım yapmak yerine kuşakları yok etmekte. Öyle değil mi? Hangi okulun alt yapısı düzgün? Laboratuarı olmayan, olup da kullanılmayan liselerimiz hala mevcut. Gençlerimiz sadece okullara gelmiş oluyor ve zamanı geçirdiği ile kalıyor. Sağlıklı bir eğitim öğretimden mahrum ediliyor.

Gün geçmiyorki okullarımızda bir olay olmasın. Okullarda alt yapı olmadığı için, çocuklar boş zamanlarını cafeler de veya başı boş sokaklarda geçirmektedir. Aldığı sokak kültürü bir gün geliyor o gencin hayatına mal oluyor. Bunu görmemezlikten gelemeyiz.

Toplumumuz öğrenciler üzerinden para kazanma rantı peşindedir. Maalesef ülkeyi yönetenler buna göz yummaktadırlar. Anne ve babalar ellerinden geldiğince kapılmış oldukları selde boğulmamak için çırpınmaktadırlar. Halk arasında söylendiği gibi “dişinden tırnağından artırarak” çocuklarına harcama yapmaktadırlar. Bunu da rantçılar paylaşmaktadır.

Liseli gençlerimiz kitap okumaz oldu. Ailelerin buna ayıracak bütçesi de yok; ancak gençlerimiz ailelerinin verdiği harçlıklarını cafelerde, orda burda harcayarak kullanmaktadırlar.

Doğal olarak da gittikleri bu yerlerdeki eğitimi almaktadırlar. Akşam eve geldiklerinde anne ve babalar çocukları ile hiçbir şeyi paylaşamadığı için de yazık oluyor. Ne yazık ki okumayan bir toplum oluştu çoktan. Bunun sonucu iyi görünmüyor?

Düşünmeyen, sorgulamayan, ne istediğini bilmeyen bir gençlik ordusu var .

Bu "ordu" ne yazık ki üniversitelerin hem içinde, hem de dışında yığılmış durumda.

Her biri de karalar bağlamakta.