- 1338 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
İSTANBUL KİMİN?
İnsanız tabi her şeyi görüp, tahmin etmiyeceğin şeyler yaşıyorsun.
Geçen gün bir sitedeki rezaleti görüp Osmanlı padişahlarına atılıp ve izi kaldığı sanılan çamurlardan bahsedeyim bu gün dedim..
Tabi ben okuduğumda moralim çok bozuldu ve biraz dolaştım, serin, rüzgar demeden dağ, bayır. Bayındırda.
Eğer dolaşmasam korkarım tekrar panik atak olacağım bir kaç yıl sonrasına dönüp.
Benim sorunum o ki kimseye pervam yok, entel geçinip sonra taraf tutanların yardımıyla ideolojilerim için alnım öpülerek değil kalemimle ve Allah’ımla başardım.eğer vatanını sevmek ayıpsa evet seviyorum.
Geçmişte bana üzerinde yürüme hakkı vererek kanlarıyla bu toprakları alanlar adına, atalarım adına seviyorum.
Ha çokmu değer veriliyor bize yooo, ağzından sövgü, ihanet, dökülenler daha aydın ve senden benden daha hak sahibi çok zaman, ama olsun ben yinede toprağımı seviyorum.
Padişahlara bu kadar çamur atmaya meraklı olanların çoğu okumayan kulaktan dolma sözlerle ortalığı iyice kızıştıran ve yeri geldiğinde atalarımızın aldığı topraklara para gücüyle sahip olan Fatih’in İstanbul’unda gezip yeyip konuşanlar....
Kendi hesabıma Fetih adlı sinema filminden ümitliyim, umarım oda çok dizilerdeki gibi hayali ihracatları içinde barındırmıyordur..
Ben kendi yazdığım romanda dahil içinde az yada çok hakikat barındırmayan eserleri sevmem..
Kanuni sultan Süleyman’a gelelim, onun zamanında harem varmıydı? arşivlerden araştırılsın, bu ne yok saymak ve insanları uyuşturmaktır..
Ben bu kadar hayal zan uydurma olan bir diziyi seyretmiyorum seyretmem.
O dizide birisi var ama o Kanuni değil. Gerçekte ve tüm Osmanlı resimlerinde boğazına kadar örtülü Osmanlı kadınları yerine, bağrı başı açık kadınlar ve onlarla garip aşk üçgenleri yaşayan, akşam sabah derdi kadın olan asan kesen biri.
Şunu bilsinlerki Osmanlı haksız yere kimseyi öldürmezdi, içlerindeki bilmedikleri onlarca hainlerde cabası.
Seksen yaşında hala at sırtında seferde olan ve öylede ölen bir padişahın Kanuni Sultan Süleyman’ın kemikleri sızlıyor bir yerlerde.
Hesabı ağırdır ahirete inanlar bilsin bilmeyenlere mesele yok.
Para uğruna bunu teyit edenlerde bilsin..
İŞTE KANUNİ SULTAN SÜLEYMANIN VAKFİYESİ ..
Her kimseki vakıflarımın bekasına ve gelirlerinin artırılmasına özen gösterirse bağışlayıcı ALLAH huzurunda ameli güzel ve makbul olup mükafatı sayılamıyacak kadar çok olsun.
Dünya üzüntülerinden korunup muhafaza edilsin.
KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN VAKFİYESİ HİCRİ :950 MİLADİ :1543
Gelelim Fatih Sultan Mehmed’e..
(KONSTANTİNİYE MUHAKKAK FETHEDİLECEKTİR,ONU ALAN NE GÜZEL KOMUTANDIR,ASKERLERİ NE GÜZEL ASKERLERDİR) diyen H.Z MUHAMMED ALLAHIN SON PEYGAMBERİ VE ALEMLERE RAHMETTİR S.A.V.Onlar ehli olmayanı övmezler...
İSTE CİHAN PADİŞAHI FATİH SULTAN MUHAMMED HANIN VAKFİYESİ
Benki İstanbul Fatihi Abd_i aciz Fatih Sultan Mehmed bizatihi alınterimle kazanmış olduğum akçelerimle satın aldığım İstanbulun Taşlık mevkiinde kain ve malumül hudud olan 136 bap dükkanımı aşağıdaki şartlar muvacehesinde vakfı sahih eyledim.
Şöyleki bu gayrı menkulatımda elde olunacak nemalarla İstanbul’un her sokağına ikişer kişi tayin eyledim.
Ayrıca on cerrah ,on tabip ve üçte yara sarıcı nasp eyledim.
Bunlarki ayın belli günlerinde İstanbul’a çıkalar bila istisna her kapıyı vuralar ve o evde hasta olup olmadığını soralar var ise şifası şifayap olalar.
Değilse kendilerinden hiç bir karşılık beklemeksizin Darülacezeye kaldırılıp orada salah bulduralar.
Ayrıca külliyemde bina ve inşa eylediğim imarethanede şehit ve şühedanın kavimleri Medine_i İstanbul fukaraları yemek yiyeler.
Ancak yemek yemeye ve almaya bi,zatihi kendüleri gelmeyenlerin yemekleri, güneşin loş karanlığında evlerine götürüle..
Türk büyüklerine hep yapılan ve amacı belli olunan, belden aşağı bakılma ve bunlarla uğraşanlar.
Üstelik hiç bir vesika ellerinde delil yokken.
Ama Peygamberimize bile hala iftira atılıyor onlara atılmış çokmu..
Hiç bir Osmanlı vesikasında Fatih sultan Mehmed’in kardeş katili olmaya cevazı fetvası kararı yoktur.
Bir yerden yakalayıp kurt gibi dalanlar Osmanlı arşlivlerini incelesinler o yazılar benim değil onların araştırmacı Türk Profösörlerinindir..
Kardeşinin öldüğü dönemlerde kendisi kaç yaşındaydı? büluğ çağını yeni geçmişti İstanbul’u aldığında..
Fatih Sultan Mehmed hanı kazıklı sarhoş bir adamın, kendi halkını ve binlerce Türk esiri kazığa oturtan ve Fatih Sultan Mehmed Han’ın kalesini çembere alıp rezil eylediği daha sonrada adamları tarafından kellesi Fatih’e getirilen bir sadist.. Kazıklı Voyvoda’nın kardeşiyle samimiyetini uç noktalara taşıyanlarmı dersiniz,sanki yanındaymış gibi başka anlamlar çıkartanlarmı dersiniz, daha neler, neler.
Fatih Sultan Mehmed Han şiir yazmışmış Hıristiyan bir güzelden bahsediyormuş şiirinde aman ne büyük bir gaf..
İstanbul’u aldığı ilk cuma namazını Aya Sofya’da kıldıran, Molla Gürani gibi ciddi heybetli büyük bir veliden yaramaz ve celalli bir çocuk olduğundan terbiye adına icabında babasının izini ile kötek yeyip, paylanarak, İslam Fıkıh dersi alan, Kuranı Kerimi öğrenen, onlarca dil bilen Allahın keskin kılıcıdır Fatih..
Yıllar geçtikten sonrada hocası Molla Gürani’den yine nasihat alır, saygıda kusur etmezdi. Hocası saraya girer, çekinmeden selam verir oturur, gerektiği zaman uyarı azar bile dinlerdi koca Fatih.
O Bir Alim, Veli, Peygamber aşığı,alimleri çok seven şehit, aman şiir yazarak ne büyük kusur eylemiş..
Onun ilmi kadar ilmi olmayanlar, yoksa Kazıklı Vlad’ın ve Hristiyanların intikamınımı almak için asırlar sonra ona iftira atıyorlar..
Çünkü kendisi İstanbul’u alarak Anadolu’ya Hıristiyan’lığın yayılmasını önlemiştir..
Ben herkese bir lafın ardından gitmeden önce böyle büyük sorumluluklara girmeden önce iyice araştırmalarını öneriyorum.
Küçük yaşımdan beri okumayı çok severim öğrenmeyide ve ahiretimi ziyan edecek iftiralardan çok korkar sakınırım.
Halkımız çok okuyan bir millet değil, yüksek okul diploması almış insanlar televizyonda sokak anketlerinde bakıyorum çok şeyi bilmiyor.
Çünkü öğrenme hevesi yok ve de öğrenme aşkı.
Bir meslek sahibi olup para kazanmak için okumuş çoğu.
SAYGILARIMLA DOSTLAR... Yoruma niye kapattım? çünkü kimseden değil kendimden korkuyorum. Bilende bilmeyende konuşuyor. Haksızlık karşısında el öpüp bel bükemiyorumda kırıveririm birilerini diye:(
RABİABELGİN İNSANIZ İŞTE ÇOK YAVAŞ VE SORUNLU BİR HATLA BÖYLE SAYFA ALTI SORUNLAR OLUYOR..
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.