MELEKLERİN EMRİNDE
MELEKLERİN EMRİNDE
Seni giyinik sevmiyorum, at üzerindekileri, biraz silkelen... Bakalım hayat şimdide de eskisi kadar durağan mı? Çözemediğin bir problem misali, boş gözlerle bakma yüzüme, ben hep senindim zaten, ne diye kayıp kutusunda arıyorsun ki!
El verip dağıldıkça efkarımız, göz yaşlarımızı katık etmekte zorlanmayız sevinçlerimize, sevdalar büyümek ister, aşksa; gününü gün etmek... Seni sevmek neden bu kadar güzel sanıyorsun!
Üç kuruşluk günahlar, beş saatlik rüyaları silip atamaz, “Zehir gibi ayazlar” var diye, pamuk gibi yazları yok mu sayacaksın? Ne dün geçtiği için pişmandır, ne bugün yaşandığı için, yarına dil uzatacağına, şükret; yarına çıkmaya gücümüz yetsin.
Yağmura sitem edeceğine, dile gelip güneşe sevdalan. Yanı başında duran gölgen bile, senden bir adım önde.
Koşmak güzeldir, rüzgârın sana değdiği yerde biter hayat, solukların sıklaştıkça daha çok yaşamak istersin, ciğerlerin düğümlendikçe, bir heyecan sarar, hiç düşünemediğin kadar yakınsındır kendine. Bak kollarım hâlâ açık, çıkıp gelmek bu kadar zor olmamalı.
Köpekbalıklarıyla dolu bir okyanusta, melek balıklarıyla denizatlarının sevdaları çok görülmesin. “Gecikmek” diye bir şey yok, tılsımlar yüreğinde yeşerir, fikrinde solar...
Düşünmek değildir en iyi becerdiğin, tuttun mu sevdanın elinden, rüzgâra karşı uçurursun yüreğini, gökte şahittir, yerde...
Binlerce fikrin aynı anda içini doldurduğu ve canını yaktığı anlardan biridir yaşadığın.
Çıkıp gelmedin, ama gitmedin de... Ucuz elbiseler diktin, üzerimde emanet gibi duran, beni bir kitap gibi okuduğunu söylerdin, tek bir satır bile anlamamışsın ne yazık.
Aşıma tuz kattım, içimi yaktın. Boğuldum yüzme biliyorken. Sen aradığım suçlu değilsin, sen suçun ta kendisisin, gafil avlandım. Başımı okşadın; içimdeki çocuğu uyutmak için, “elma şekeri” diye verdin elime düşlerimi, kolladın, korudun, büyüttün, sonra aldın elimden şekerimi!
Şimdi vazgeç diyorken;
Saçlarımda rüzgârlı umutlar, aklımda kavak yelleriyle pek hoyrat mı duruyorum?
Kulağında küpe, paçanda çamur, dilinde küfürde olsam, sana bulaşmaksa sevda; ben en küçük hücrende varım.
Senden aldıklarım için bıraktığın adisyon var ya, ben onun üzerine bir dünyayı resmettim.
Şeytana uyduysan, bu benim suçum değildi. Ben şeytanlarımı öğütledim, şimdi hepsi, meleklerin emrinde.
TALAN AYŞE KANCA
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.