- 956 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
BİR DAKİKA SÖYLEYECEKLERİM VAR!
“Söz gümüşse sukut altındır” sözüne fazla itibar edenlerden olmadım hiçbir zaman. Kaldı ki konuşulması gereken durumlarda suskun kalmayı yeğleyenler ise hiç güven vermez bana öteden beri. Her şeye pozitif bakan. İyi yürekli. İyi niyetli. Nazik ve sevilen kişi olmak adına susmanın. Olumsuzluklara bile gülümseyerek bakmanın. Sürekli sevgi ve güzelliklerden söz ederek edebiyat yapmanın nasıl bir inandırıcılığı olabilir dersiniz? Onca kara güldürü sahneleri gişe rekorları kırarken. Okur yazar oranının düşüklüğünden. Toplumun okuma alışkanlığının olmadığından söz edilir yıllardır. Kocaman bir yalan oysa! Cumhuriyet’in ilanından sonraki tarihlerde %10-15 dolaylarında olan okur yazar oranı bu gün neredeyse % 100’ lerin sınırına yaklaşmış durumda.
Okumayan daha doğrusu okuyamayan kesime gelince…Dur da biraz düşün!
Evine götüreceği ekmeğin derdine düşmüş olan bu insanlar. Bu yazılı sayfaların karınlarını doyurmayacağını iyi bilirler. Ortalıkta okumuş yazmış. Bilgili diplomalı canavarların halini gördükçe...
Çoğunluğunu kadınların oluşturduğu salon doluydu. Başta yabancı ülke Kadın Başbakanları. Resmi Kadın Yetkililer. Akademisyenler. Etkin konuşmacılar ve davetliler “Marmara Grubu Vakfı Dünya Yöneticiler Kadınlar Formu’nda o gün.
Oturumun konu başlıklarından biri: Yoksulluk mu yoksunluktan doğar, yoksunluk mu yoksulluktan? Yıllardır ne çok konuşan olmuştu bu konuda susanların aksine. Her şey çok iyi gidiyordu onlara göre. Onlar ülkenin en değerli ekonomistleri. Bilgili deneyimli profesörleriydiler. Sözlerine inanmamak olur muydu hiç? Oysa yapılan onca olumlu konuşmalar. Saptamalar. Öneriler doğru ve gereği gibi yapılmış uygulanmış olsaydı eğer ülke böylesine yoksul düşer ve toplumun ahlakı çöker miydi bu denli ?
İkinci oturumun konusu ise: “Okuma Yazma Seferberliği” idi.
Dört koldan ülke geneline yayılmıştı seferberlik. Okur yazar sayımız çok yükselmişti kısa sürede. Bir ülke için en önemli şeydi okur yazar oranının yüzdesi. O ülke insanının kalitesinin kalkınmışlığının ciddi bir göstergesiydi çünkü..
Sayın Semra Sezer cumhurbaşkanı eşi sıfatıyla değil, öğretmen kimliğiyle kürsüdeydi. Zarif tavırları. İnsana güven veren kişiliği ve birer billur damlaları gibi yüreklere düşen sesiyle beni alıp çok gerilere çocukluğuma götürdü…Ön dişlerimden bazıları düşmüş. Yanaklarım kızarmış. Kirpiklerimi zor kaldırıyorum. Sağ elimin küçücük işaret parmağı daha da zor durumda. Görüyor öğretmenim parmağımı. Dikkatli. İlgili O. “Sor!” diyor baş işaretiyle bana. Soruyorum ben de:
–Öğretmenim okur yazar olmak demek adam olmak demek midir?
–Öğretmenim okula gitmek demek iyi bir insan olmak demek midir?
–Öğretmenim çok okumak bilgi sahibi olmak demek çok önemli bir insan olmak demek midir?
–Öğretmenim çok diploma almak demek her şeyi çok iyi bilmek demek midir?
-Öğretmenim! Peki bize bu kadar kötülük edenler okuma yazma bilmiyorlar mı?
YORUMLAR
Okur yazar olmak demek iyi insan olmak demek midir?Zor bir soru...Ancak şöyle bir tanım yapılır zaman zaman "her mücadele zaferle sonuçlanmaz,ancak zafere ulaşanlar hep mücadele edenlerdir". Yani okur yazar olmakla iyi insan olunmuyor diye,okur yazarlık mı kötü ilan edilmelidir? Bu da yanlış olur kanaatimce.O halde iyi insan olmakla okuma oranını kıyaslamak ne derece doğrudur.Ruanda,Somali,Etiyopya gibi ülkelere bakacak olursak neler neler yaşanıyor,kıyımlar,cinayetler,soykırımlar...
OKumuş cahillerden de Allah cümlemizi korusun.
Selam ve saygılarımla...
TÜLİN ÖZTUNÇ
Elbette kötü ilan edlemez. Ama akside savunulamaz. Çünkü dağ başında öyle insanlar vardır ki dünyayı yönetecek belagata sezgiye sahiptirler. Öyle güzel ve başarılı inanlar var ki övgülere sığmazlar. Her şeyin okulu var lakin insan olmanın yok maalesef.
Sağlık ve Güzellikle Kalın
TÜLİN ÖZTUNÇ
Çok Teşekkürler. Gerçekler daima acıdır ve kolay kabullenilmez.
Esenlikler Dleklerimle.
Okuyup yazarak insan sömürmek nasıl olacak onu öğreten bir sistem ve analyış
Toplum mühendisiği denilen şaralatanlık
en kutsal değerlerin törelerin örf ve adetin birer araç olarak görülerek toplumların
robotlaştırılma çabası
gerçek maksadını gizlemesini ustaca yapan FİRAVUNLAR ordusu
daha küçük yaşlarda kendi sistemine ugun insan yetiştirme sevdası ve hırsı ile oluşturulmuş bir eğitim sistemi
bize vaktiyle öğretilen yedirilen zehirleri kusa kusa hala bitiremedik
işte bu yüzdendir Aykırİ oluşum işte bu yüzdendir her şiir yazışımda anadan doğma soyunuşum selamlar ve sevgiler
TÜLİN ÖZTUNÇ
Beni asıl çileden çıkaran, bu uyanık kurnaz ve çıkarcı toplumun hala saf ve kandırılmaya müsait gibi görülmesidir. Ne mafya ülkeleri. Ne eğitimsiz toplumlar düzlüğe çıktılar da...BU toplum hala uyuyor öyle mi!..
Bırakın Allah aşkına. Olan bitenlerin asıl sorumlusu yalnızca bu toplumun kedisidir!
Selam ve Esenlikler...