SINANIYORUZ

• 21 Ocak 2012 Cumartesi 18:51:27

SINANIYORUZ
Yüce Allah dünyada bazen hastalık, bazen maddi veya ailevi sorunlarla insanı imtihan etmektedir…
Bize özümüzü tanıtır bu imtihanlar…
Bir sahnede içki ile, Başka bir sahnede zina ile, Bir başka sahnede bir başka yasak veya emir ile sınanıyoruz ;yani özümüzdeki eksiklik özümüzde gizli kalmıyor… Yüce Allah atamız Ademi de sınamıştı…Şeytanı da…Şeytanın özündeki hasetlik(eksiklik) ortaya çıkmıştı …
Bize yoldan sapmalarımızı ikaz eder bu imtihanlar…
İşte bir ayeti kerime
A’raf( 7.163):" Sor onlara o deniz kıyısındaki kentin durumunu. Cumartesi günü azıp sınır tanımazlık ediyorlardı. Sebt yaptıkları gün balıkları onlara akın akın gelirdi; sebt yapmadıklarında ise onlara gelmezdi. Yoldan sapmaları yüzünden onları böyle imtihan ediyorduk."
Bazen peygamber göndererek imtihan eder O… Yani zulme sapma der…
Kasas (28.59) :"Senin Rabbin, memleketleri/medeniyetleri, ana merkezlerinde kendilerine ayetlerimizi okuyan bir resul göndermedikçe helâk etmez. Biz; ülkeleri/medeniyetleri, halkları zulme sapmadıkları sürece helâk etmeyiz."
Zulme sapma nedir… Kasaya masaya kadına … Allahın verdiği kıymeti ver …ne az ne çok… ikisi de zulme sapmadır. Mal onun mülk onun varlık onun de …zulme sapma. Mal sahibi olursan yetimi doyur…O mal helakına sebep olmasın aman.
Zulme sapma nedir…Faniye görevimiz Bakiye aşkımızdan olsun…Bakinin rızası için olsun… Ve Faniye ne fazla ;nede eksik kıymet ver…Allah ne kıymet verdiyse o kadar kıymet ver…Faniye bağlanma fani yok olur Bu büyük iflasdır… Allah’ın bağlan dediği kadar bağlan faniye ve Allah bağlan dediği için bağlan…

Sınanıyoruz…Simdi sor kendine iflasın neresindeyim…Eyüplüğün neresindeyim…Yusufluğun neresindeyim…Hz İbrahim fanilerle sınandı,Başka bir deyişle ,Fanilere Allahın verdiği kıymetten daha çok kıymet verenlerin çok olduğu bir çevre ile sınandı…Hz Eyüp hastalıkla…Hz Yusuf zinacı çevreyle…sınandı.(Kötü çevreden hicret şart değil...Allahın koruduklarına...Allahın koruduklarına kötü yok...)

Fert ve toplum olarak sınanıyoruz …Helaka dönme yüzünü…Peygambere dön …Bu dönüşün nersindeyiz…
Peygamber sözüne kulak ver…
“Bir şeyin çok miktarda alınması insana sarhoşluk veriyorsa onun azıda haramdır” (Ebû Dâvûd, Sünen, c.II, s.294; Tirmizi, Eşribe 3) Bu hükme göre az miktarlarda da olsa, terkibinde etil alkol bulunan her madde dinen haram demektir.
Kur’ana kulak ver…
“Allah, kendisine şirk koşulmasının dışındaki istediği kimselerin bütün günahlarını bağışlar."(Nisa, 4/48,116)
ANKEBÛT (29.64) :Şu iğreti dünya hayatı, bir eğlence ve oyundan başka şey değil. Âhiret yurduna gelince, asıl hayat işte odur. Ah, bilebilselerdi!"
HADÎD (57.21) :" cennete doğru yarışarak koşun."

Unutma ,Yüce Allah her insanın içine " vicdan " koydu, ilahi kitaplar gönderdi ve onların pratik uygulamasını hayata aktaracak peygamberler gönderdi, insana akıl vererdi …
Onun katında kıymetli olan mal hangi maldır…hangi makam kıymetli onun katında…nefse teslimiyetin veya ona teslimiyetin neresindesin…Evliliğin zinadan kaçış olsun…Allaha sığınış olsun…Kadın sevgin mal sevgin makam sevgin nefse teslim olmuşlarınkinden ne kadar farklı…Ne kadar kulsun…
Unutma dünya kula kulluk rütbelerinin takıldığı yerdir…Hayat rütbe takılış sahnesi…Savaşıyla kavgasıyla hazırlanan bu sahnelerde Önümüzde güzel örnekler var .Eyüpler var Yusuflar var…Şehitler şehidi Hamzalar var… Uhut nedir diye sorsalar bana “Yetmiş güzel kula şehitlik rütbesinin takılış törenidir…” derim.
Şadırvanlarda arınanlardan olmak bir rutbe.Şadırvanlara koşalım.Bir şiirimde bu koşuya değinmişim

Şadırvanların akışında Mavilik

Gönlüme mavilik
Şadırvanların akışında
Gönlüme mavilik
Göklerin bakışında

Mavilik için savaşı var ışığın seccademde
Ellerim çiçek açma telaşında
Alnım ay olur geceye
Dilim gök sarayının anahtarı
Göklerin bakışında

Seccadem yünden pamuktan
Seccademdeyim sevinçliyim farkım yok
Salıncakta sallanan çocuktan

Seccademde neşeliyim
Altın çağ yaşıyorum seccademde
Seccademde cennet bahçesi
Şadırvanların akışında gül
Altın çağ yar bana ışıklı bana..
Göklerin bakışında

Annemden içtiğim süt beyaz siyah ar bana
Onların yolundan kopmak ateş bana kor bana
Seccademdeyim tek seccadem yar bana

Seccadelerde mutluyum
Bir yaz mevsiminde ağustos güneşinde gönlüm...
Seccadelerdeyim gül mevsiminde gönlüm
Mavilik için savaşı var bu gönül gül
Göklerin bakışında

Bahar bahçesi var seccademde
Seccadelerde bir ömür
Göklerin bakışında
Çıkmazsa bu karanlıktan gönülden saymam onu
Göklerin bakışında

Seccademde gönül bir gül
Develerinden geçer veysel gönül
Geçer develerinden gül aşk için
Göklerin bakışında

Seccadem denizler serer önüme
Mavilik için inciler mercanlar için
Göklerin bakışında

Ahir zaman arsızlığıyla utansın bu gül gönüle
Nur yolcusu gül bu gönül
Şadırvanların akışıyla
Güvercinlerin bakışıyla
En nurlu yollarda gönlüm
Canım feda seccadelerle
Şadırvanların akışında bir savaşçıdır gönlüm

Secdelerde olayım bir ömür
Şadırvanların akışında bir gönül
Şadırvanların akışında gül
Şadırvanların akışında
Bir güneş gibidir mavilik için savaşçı gönlüm

Gönlümün savaşı ahir zamana
Şadırvanların akışında
Göklerin bakışında

Bana seccadelerde ağustos serinliği
Bana seccadelerde selvi gölgeliği
Şadırvanların akışında öleyim

Gönlümün gül için savaşı eylüle
Şadırvanların akışında
Göklerin bakışında

Eli kolu beyazlığı...
Şadırvanların akışına
Secdelerde olayım bir ömür

Gönlümde aşkların paşası
Şadırvanların akışında
Şadırvanların akışında güneş
Arındım
Şadırvanların akışında
Göklerin bakışında

Seccadem mavi gök
Şadırvanların akışında gül
Ruhum mavi bir an yaşıyor
Şadırvanların akışında
Göklerin bakışında

Seccadeler susuzluğuma deniz
Başım olgun bir başak başım düşüyor
Seccadelerde doğuyor güneş
Göklerin bakışında

Seccadelerde denizler taşıyor...
Seccademin eczanesine koşuda dertlerim
Göklerin bakışında

Seccadelerde bitsin bu ömür
Şadırvanların akışında misk-i amber
Huşuyla akar şadırvanlar
Çağırıyor şadırvanlar
Günde beş vakit ellerimi alnımı
Göklerin bakışında

Ellerim kirli ayaklarım kirli
Şadırvanların akışında nur
Seccademde kanlı aksın göz yaşlarım