- 661 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
kredi kartını kırabilir miyim
‘Borç yiğidin kamçısıdır’ deyimi Türk toplumunun, genel olarak kendini kandırma politikalarından birisidir. Borçlu yaşamak bir nevi özgürlüğünün elinden alınması gibidir. Fikrinin, zikrinin borcu ödemek olunca, hayatın en değerli anı olan şimdiyi tutsak etmektir.
Kapitalizmin doğumu, yaşayışı bu prensip üzerine kuruludur. Pragmatizmin en çok savunulduğu ülke amerlka olması ve maximum faydanın nedenini de ortaya koyan bağlantılı bir örnektir.. Kredi kartı insanların bugününü, geleceğini satmaktan başka ne olabilir. Borcun olduğu zaman haktan bahsedebilir misin. Bugün yapılan tokiler insanları 10 seneliğine apartmanların kulu yaparken, sen kendini düşüneceksin tabi ki. Sanane topraklarımız, kaynaklarımız özelleştiriliyor, sanane üniversite de okuyan öğrencilerin kas gücünü kullanan bireylerden dayak yemesi, düşünceleri yüzünden, sanane 19 Mayıs’tan, sanane ölen şehitlerden, sanane düşünmenin terörist sayıldığı, din adına ülkeyi sömürmenin ‘hayır’ kurumu sayıldığı ülkede yaşamak sanane…
İnsanın tek borcu olabilir. Okumak, sorgulamak, dünyayı nasıl bulduysan öyle bırakmaktır. Sömürmeden, eşitçe, Enel Hak deyip birlik olmaktır. Sulh içinde yaşamak. Borç ne imiş, neyin borcuymuş. Bugün sen meyveni yerken başka bir yerde soğan meyve niyetine yeniyorsa sen ona borçlusun. Dağlarda yaşayan köyünden başka yurdu olmayan insanları düşün. 18 yaşında gencecik bir çocuk düşün. Sen ölesiye harcarken o sadece nefesini harcamaktadır. Sen harcarken ölesiye ya da yerken patlayacakmışçasına acaba hiç düşündün mü başkasının hakkını yiyorum. Kişisel gelişim kitaplarıyla, kredi kartıyla bireyselleşen toplumum yüksek binalarda yaşamak için toplumun sorunlarından uzak kalmayı yeğleyip orijinal kafelerde zaman öldüren bireyler sizin tek borcunuz var tek yaşamın hakkını veremediğiniz gibi ölmek ölmek