- 14029 Okunma
- 17 Yorum
- 0 Beğeni
ATATÜRK'ÜMÜ NEDEN SEVMEZLER
"Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz. En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır."
" Dünyada her şey için, medeniyet için, hayat için, muvaffakiyet için en hakiki mürşit ilimdir, fendir. İlim ve fennin haricinde mürşit aramak gaflettir, cehalettir, dalalettir."
-Mustafa Kemal ATATÜRK-
Dinciler Atatürk’ü sevmezler, çünkü;
1. Hilafeti kaldırmıştır.
2. Öğrenim birliğini kurarak, eğitimi din yobazlarının elinden almıştır.
3. Din ve devlet işlerini birbirinden ayırarak, halkın dini vecibelerini hiçbir baskı olmadan yerine getirebilmesinin önünü açmış, din yobazlarının halk üzerindeki tahakkümünü kırmıştır.
4. İçerideki din yobazlarıyla işbirliği yapan emperyalist ülkelerin sömürüsüne karşı gelmiş, tüm dünyadaki mazlum halkların uyanmasını sağlamıştır.
5. Türk kadınını erkeğiyle eşit haklara sahip vatandaş statüsüne getirmiş, kadını, uydurma hadislerle erkeğin kölesi haline getiren din yobazlarının tahakkümünden kurtarmıştır.
6. Din bezirgânlarının elinde oyuncak olan halkın, yaptırdığı Kur’an tercümeleri ile dinini öğrenmesini ve anlamasını sağlamış, din bezirgânlarının “Din elden gidiyor” nidalarına aldırış etmemiştir.
7. Halkı cehaletten kurtarmak için eğitim ve öğretime büyük önem vermiş, halkın okuma ve yazmayı çabuk öğrenebilmesi için Arapça harfleri kaldırmış, onun yerine okunması ve yazılması daha kolay olan yeni Türk alfabesini getirmiş, Halk Mektepleri, Köy mektepleri, Köy Enstitüleri açarak halkın aydınlanmasını sağlamıştır. Halkın aydınlanması gayretleri ise, din yobazlarını işine gelmemiştir.
8. Halkın dilini ve tarihini öğrenmesi ve geliştirebilmesi için bilimin rehberliğinde faaliyet gösteren kurumların kurulmasını sağlamıştır. Halk düşmanı dinciler ise ahalinin dilini, dinini, tarihini öğrenmesini hiçbir zaman istememişlerdir.
9. Halkını başkalarından aldığı sadakaya muhtaç etmemek, kendi gayretiyle kazandığı parasını gururla harcayabilir hale getirebilmek ve halkın gönencini yükseltmek için elde mevcut imkânları seferber ederek her türlü ekonomik tedbiri almıştır.
10. Halkını raiya olmaktan kurtarıp çağdaş yurttaş haline getirmiştir.
11. Türkiye Cumhuriyeti’ni kurmuştur.
Bunları sağlayabilmek için ise, kendisi hayatta iken aşağıda sıralanılan işleri yapmış, vefatından sonra ise,1950 senesine kadar, işler O’nun görüş ve düşünceleri doğrultusunda arkadaşları tarafından devam ettirilmiştir.
1923 - Ankara Başkent ilan edildi. (13 Ekim 1923)
1923 - Cumhuriyet ilan edildi (29 Ekim 1923)
1923 - Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu kuruldu.
1924 - Hilafet kaldırıldı.
1924 - Tevhid-i Tedrisat (Öğretim Birliği) kabul edildi.
1924 - İlköğretim zorunlu hale getirildi.
1924 - Lozan Antlaşması yürürlüğe girdi.
1924 - Gölcük’te ilk tersane ünitesi kuruldu.
1924 - Devlet Demiryolları kuruldu.
1924 - İstanbul - Ankara arasında ilk yolcu uçağı seferi yapıldı.
1924 - Türkiye İş Bankası kuruldu.
1924 - Türk Kadınlar Birliği kuruldu.
1924 - Ankara ilk planlı şehir olarak tanzim edildi.
1924 - Cumhurbaşkanlığı Orkestrası kuruldu.
1924 - Türkiye Tütüncüler Bankası kuruldu.
1924 - İlk milli sigorta Anadolu Sigorta faaliyete geçti.
1924 - Bursa’da Karacabey Harası kuruldu.
1924 - Milli Sahne Ankara’da ilk tiyatro olarak kuruldu.
1924 - Topkapı Sarayı müze olarak ziyarete açıldı.
1924 - Türkiye Cumhuriyeti yazılı ilk madeni para tedavüle çıktı.
1924 - Atatürk’ün önerisiyle ismini de verdiği Cumhuriyet Gazetesi yayına başladı.
1925 - Danıştay kuruldu.
1925 - Türk Hava Kurumu (Türk Tayyare Cemiyeti) kuruldu.
1925 - İstanbul’da Liman İşleri inhisarı kuruldu.
1925 - Osmanlı’da köylülerden alınan Aşar Vergisi kaldırıldı.
1925 - Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü kuruldu.
1925 - Sanayi ve Madenler Bankası kuruluş kanunu kabul edildi.
1925 - 1920’de Atatürk tarafından kurulan Anadolu Ajansı, Anonim Şirkete dönüştürüldü.
1925 - Ticaret ve Sanayi Odaları Kanunu kabul edildi.
1925 - Gazi Orman Çiftliği kurulmaya başlandı.
1925 - Eskişehir Cer Atölyelerinde demiryolu malzemesi üretecek birimler hizmete girdi.
1925 - Adana Mensucat Fabrikası üretime başladı.
1925 - Türkiye’nin ilk betonarme köprüsü Menderes Nehri üzerine yapıldı.
1925 - İlk Cumhuriyet altını basıldı.
1925 - Adana ve Bergama Müzeleri açıldı.
1925 - Tayyare Cemiyeti’nin katkılarıyla Ankara’da Türk yapımı ilk planör uçuruldu.
1925 - Şeker Fabrikaları kurulmasına ilişkin kanun kabul edildi.
1926 - Demir Çelik Sanayiinin kurulmasına ilişkin kanun yayımlandı.
1926 - Uluslararası saat ve takvim uygulanmasına başlandı.
1926 - Türk Medeni Kanunu yürürlüğe girdi. Kanunla kadın erkek eşitliği sağlandı.
1926 - Türk Telsiz Telefon Şirketi kuruldu.
1926 - Eskişehir Uçak Bakım İşletmesi açıldı.
1926 - Yabancı gemilere tanınan ayrıcalıkları kaldıran Kabotaj Kanunu yürürlüğe girdi.
1926 - İlk şeker fabrikası Alpullu Şeker Fabrikası işletmeye açıldı.
1926 - Ankara otomatik telefonu işletmeye açıldı.
1926 - İstanbul’da inşaat demiri üreten ilk haddehane açıldı.
1926 - Tarım Satış Kooperatifleri ve Birlikleri kuruldu.
1926 - Amasya, Sinop ve Tokat Müzeleri açıldı.
1926 - Kayseri Uçak ve Motor Fabrikası açıldı. (1950’li yıllarda Adnan Menderes hükümetince kapatılana kadar bu fabrikada toplam 112 savaş uçağı üretildi.)
1926 - Bakırköy Çimento Fabrikası kuruldu.
1926 - Uşak Şeker Fabrikası işletmeye açıldı.
1927 - Teşviki Sanayi Kanunu kabul edildi.
1927 - Bünyan Dokuma Fabrikası hizmete girdi.
1927 - Ankara - Kayseri demiryolu açıldı.
1927 - Emlak ve Eytam Bankası kuruldu.
1927 - İstanbul Radyosu yayınlarına başladı.
1927 - Samsun - Havza - Amasya demiryolları açıldı.
1927 - Bursa Dokumacılık Fabrikası açıldı.
1927 - Eskişehir Bankası kuruldu.
1927 - Ankara Arkeoloji Müzesi ve Sivas Müzesi kuruldu.
1927 - Okullarda karma eğitime geçildi.
1927 - İlk basketbol ligi düzenlendi.
1927 - Köy Öğretmen Okullarından ilki Kayseri’de açıldı.
1927 - Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk kâğıt parası tedavüle çıkarıldı.
1927 - İzmir Müzesi açıldı.
1927 - Ankara’da Çocuk Sarayı açıldı.
1927 - İlk düzenli radyo yayını İstanbul’da gerçekleştirildi
1928 - Laiklik Cumhuriyetin temel ilkesi olarak kabul edildi.
1928 - Anadolu Demiryolu Şirketi yabancılardan satın alındı.
1928 - Haydarpaşa-Eskişehir-Konya ve Yenice-Mersin Demiryolları yabancılardan satın alındı.
1928 - Ankara Çimento Fabrikası açıldı.
1928 - Türk Halkına okuma-yazma öğretmek için Millet Mektepleri açıldı. (1936’ya kadar 16-45 yaş arası yaklaşık 3 milyon kişiye temel eğitim verildi.)
1928 - Ankara Numune Hastanesi açıldı.
1928 - Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsü kuruldu.
1928 - Türk Eğitim Derneği (TED) Atatürk’ün koruyuculuğunda Ankara’da kuruldu.
1928 - Türk Vatandaşlığı Yasası kabul edildi.
1928 - İstanbul Bomonti’de Türk Mensucat Fabrikası hizmete girdi.
1928 - Amasya - Zile demiryolu açıldı.
1928 - Türk Harflerinin Kabul ve Tatbiki hakkındaki kanun kabul edildi.
1928 - Malatya Elektrik Santralı açıldı.
1928 - İlk defa Kadınlar Mahkemelerde Avukat olarak görev aldılar.
1928 - Kütahya - Tavşanlı demiryolu açıldı.
1928 - İstanbul’da Üsküdar, Bağlarbaşı ve Kısıklıda tramvay hatları açıldı.
1928 - Ankara’nın ilk büyük oteli Ankara Palas açıldı.
1928 - Gaziantep’te Mensucat Fabrikası işletmeye açıldı.
1929 - Mersin- Adana demiryolu yabancılardan satın alındı.
1929 - Ankara ile İstanbul arasında telefon konuşmaları başladı.
1929 - Ayancık Kereste Fabrikası açıldı.
1929 - Trabzon Vizera Hidroelektrik Santralı hizmete girdi.
1929 - İstanbul’da Fatih-Edirnekapı tramvay hattı hizmete girdi.
1929 - Anadolu-Bağdat, Mersin- Tarsus Demiryolları yabancılardan satın alındı.
1929 - Haydarpaşa Limanı yabancılardan satın alındı.
1929 - Kütahya- Emirler, Fevzipaşa-Gölbaşı demiryolları açıldı.
1929 - Deniz Ticaret Kanunu kabul edildi.
1929 - Yeni Türk harfleriyle ilk posta pulları basıldı.
1930 - Ankara - Sivas Demiryolu Hattı ulaşıma açıldı.
1930 - Kadınlar Belediyelerde seçme ve seçilme hakkı kazandı.
1930 - Ankara’da Ziraat Enstitüsü kuruldu.
1930 - Kayseri - Şarkışla demiryolu açıldı.
1930 - Türkiye Gazeteciler Birliği kuruldu.
1930 - İstanbul Galata Köprüsü’nden 70 yıldan beri alınan köprü geçiş ücreti kaldırıldı.
1930 - Ankara Etnografya Müzesi halka açıldı.
1931 - Bursa- Mudanya demiryolu yabancılardan satın alındı.
1931 - Gölbaşı - Malatya demiryolu açıldı.
1931 - 10 ilde Bölge Sanat Okulları açıldı.
1931 - Çocuk Esirgeme Kurumu kuruldu.
1931 - Tekel Genel Müdürlüğü kuruldu.
1931 - Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası kuruldu.
1931 - Uluslararası ölçü birimleri kabul edildi.
1931 - Türk Tarih Kurumu kuruldu.
1932 - Devlet Sanayi Ofisi (DSO) kuruldu.
1932 - Samsun- Sivas demiryolu açıldı.
1932 - Sanayi Teşvik Kanunu ile toplam 1473 işletme teşvikten yararlandırıldı.
1932 - İzmir Rıhtım İşletmesi yabancılardan satın alındı.
1932 - Türkiye Sanayi Kredi Bankası kuruldu.
1932 - Kütahya - Balıkesir demiryolu açıldı.
1932 - Ulukışla - Niğde demiryolu açıldı.
1932 - Halkevleri açıldı. (1951’de Demokrat Parti-Adnan Menderes hükümetince kapatıldıklarında 478 Halkevi, 4322 Halk Odası vardı.)
1932 - Türk Dil Kurumu kuruldu.
1932 - Türkiye Milletler Cemiyetine üye oldu.
1933 - Eskişehir Şeker Fabrikası açıldı.
1933 - Sümerbank resmen faaliyete geçti.
1933 - İstanbul - Ankara arasında düzenli uçak seferleri başladı.
1933 - Adana-Fevzipaşa demiryolu açıldı.
1933 - Ulukışla - Kayseri demiryolu açıldı.
1933 - Yerel Yönetimlere finansal yardım için İller Bankası kuruldu.
1933 - İstanbul Üniversitesi kuruldu.
1933 - Zonguldak Yatırım Bankası ve Kayseri Milli İktisat Bankası kuruldu.
1933 - Havayolları Devlet İşletmesi kuruldu.
1933 - Samsun- Çarşamba demiryolu hattı yabancılardan satın alındı.
1933 - Halk Bankası kuruldu.
1933 - Ankara’da Yüksek Ziraat Enstitüsü açıldı.
1934 - Bandırma- Menemen- Manisa demiryolu yabancılardan satın alındı.
1934 - İlk Türk Operası sahnelendi.
1934 - Kadınlar birçok Avrupa ülkesinden önce genel seçimlerde seçme/seçilme hakkı kazandı.
1934 - İzmir -Kasaba demiryolu yabancılardan alınarak devletleştirildi.
1934 - Keçiborlu Kükürt Fabrikası üretime başladı.
1934 - Soyadı Kanunu kabul edildi.
1934 - Turhal Şeker Fabrikası açıldı.
1934 - Isparta Gülyağı Fabrikası üretime başladı.
1934 - Kayseri Uçak ve Motor Fabrikasında yapılan ilk uçağın deneme uçuşu yapıldı.
1934 - Basmane (İzmir) - Afyon demiryolu yabancılardan satın alındı.
1934 - Sümerbank Bakırköy Bez Fabrikasının açılışı yapıldı.
1934 - İlk Süttozu Fabrikası Bursa’da açıldı.
1934 - Zonguldak Kömür Yıkama Fabrikası işletmeye açıldı.
1934 - Demiryolu Elazığ’a ulaştı.
1935 – Hafta sonu tatili Cumartesi - Pazar olarak kabul edildi.
1935 - Aydın Demiryolları yabancılardan satın alındı.
1935 - Amortisman Sandığı kuruldu.
1935 - MTA Enstitüsü kuruldu.
1935 - ETİBANK kuruldu.
1935 - Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş. kuruldu.
1935 - Türkkuşu kuruldu.
1935 - İstanbul Rıhtım Şirketi yabancılardan satın alındı.
1935 - Ankara’da troleybüs hattı işletmeye açıldı.
1935 - Fevzipaşa - Ergani - Diyarbakır demiryolları açıldı.
1935 - İlk Arkeolojik kazılar Alacahöyük’te başladı.
1935 - Paşabahçe Şişe ve Cam Fabrikası üretime başladı.
1935 - Zonguldak Türk Antrasit Fabrikası işletmeye açıldı.
1935 - Afyon - Isparta demiryolu açıldı.
1935 - Sümerbank Kayseri Dokuma Fabrikası’nın açılışı yapıldı.
1935 - Ankara Mamak’ta Gaz Maskesi Fabrikası açıldı.
1935 - Ayasofya müze olarak ziyarete açıldı.
1935 - Ankara’da Dil ve Tarih- Coğrafya Fakültesi açıldı.
1936 - Kabotajın Deniz Yolları İdaresi’ne geçmesi sağlandı.
1936 - Ankara Çubuk Barajı açıldı.
1936 - Motreux Boğazlar Sözleşmesi imzalandı.
1936 - Çanakkale ve İstanbul Boğazlarında askerden arındırılmış bölgelere Türk askerleri yerleştirildi.
1936 - Ankara’da Devlet Konservatuarı açıldı.
1936 - Edirne-Sirkeci Şark Demiryolları yabancılardan satın alındı.
1936 - Haydarpaşa Numune Hastanesi hizmete girdi.
1936 - Sümerbank Malatya İplik ve Bez Fabrikası kuruldu.
1936 - İzmit Kağıt ve Karton Fabrikası hizmete girdi.
1936 - Elazığ Şark Kromları İşletmesi kuruldu.
1936 - İzmir Enternasyonal Fuarı açıldı.
1936 - İzmir Havagazı Şirketi yabancılardan satın alındı.
1936 - İstanbul Telefon Şirketi yabancılardan satın alındı.
1936 - SEKA’nın İzmit’teki fabrikasında ilk kağıt üretildi.
1936 - Ankara 19 Mayıs Stadyumu hizmete açıldı.
1937 - Sümerbank Konya Ereğlisi Dokuma Fabrikası üretime başladı.
1937 - Ziraat Bankası Kanunu kabul edildi.
1937 - Kozlu Kömür İşletmeleri yabancılardan satın alındı.
1937 - Çatalağzı - Zonguldak demiryolu açıldı.
1937 - İstanbul Resim Heykel Müzesi açıldı.
1937 - Toprakkale - İskenderun demiryolu yabancılardan satın alındı.
1937 - Ankara’da Motorlu Tayyarecilik Okulu açıldı.
1937 - Urfa’da Ceylanpınar Devlet Üretme Çiftliği açıldı.
1937 - Sümerbank Nazilli Basma Fabrikası açıldı.
1937 - Denizbank kuruldu.
1937 - İstanbul ve Trakya Demiryolları yabancılardan satın alındı.
1937 - Diyarbakır - Cizre Demiryolu açıldı.
1937 - Yozgat Termo-Elektrik Santralı hizmete verildi
1938 - Gemlik Suni İpek Fabrikası açıldı.
1938 - İzmir Telefon Şirketi yabancılardan satın alındı.
1938 - Ankara Radyoevi hizmete girdi.
1938 - Divriği Demir Madenleri üretime başladı.
1938 - Bursa Merinos Fabrikası faaliyete geçti.
1938 - Murgul Bakır İşletmeleri satın alındı.
1938 - Türk askerleri Hatay’a girdi.
1938 - Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü kuruldu.
1938 - Devlet Havayolları Genel Müdürlüğü kuruldu.
1938 - Eskişehir İspirto Fabrikası açıldı.
1938 - İstanbul Elektrik Şirketi yabancılardan satın alındı.
1938 - Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) kuruldu.
1938 - Sivas - Erzincan demiryolu açıldı.
1938 - Giresun’da Fiskobirlik kuruldu.
1939 - Ergani Bakır İşletmesi hizmete girdi.
1939 - Karabük Demir Çelik Kok Fabrikası üretime başladı.
1939 - İstanbul’da yabancıların işlettiği Tramvay Şirketi tesislerini hükümete devretti.
1939 - İstanbul’daki Tünel İşletmesi tüm tesislerini hükümete devretti.
1939 - Bursa ve Mersin elektrik tesisleri devletleştirildi.
1939 - Adana Elektrik Şirketi devletleştirildi.
1939 - Sivas Demiryolu Makineleri Fabrikası kuruldu.
1939 - Aydın’da 4000 köylüye toprak dağıtıldı.
1939 - İstanbul’da İETT kuruldu.
1939 - Fransız askerleri Hatay’dan çıkartıldı, Hatay Türkiye’ye katıldı.
1939 - Karabük Demir Çelik Fabrikası Yüksek Fırınları hizmete girdi.
1939 - Ankara Havagazı Şirketi devletleştirildi.
1939 - Karabük Demir Çelik Boru Fabrikaları hizmete girdi.
1939 - Milli Piyango İdaresi kuruldu.
1939 - Unkapanı Atatürk Köprüsü açıldı.
1939 - İlk Türk denizaltısı Haliç’te denize indirildi.
1939 - Sivas - Erzurum demiryolu açıldı (Cumhuriyetin ilk 15 yılında yapılan demiryolu 3.000 km.ye ulaştı.)
1940 - Koza birlik kuruldu.
1940 - Türk Petrol Şirketi kuruldu.
1940 - Köy Enstitüleri kuruldu. (Toplam sayısı 21’i bulan köy enstitüleri
1954 yılında Adnan Menderes Hükümeti tarafından tamamen kapatıldı.)
1940 - İstanbul Radyo İstasyonu hizmete girdi.
1940 - Ereğli Kömür İşletmesi kuruldu.
1940 - Haliçte yapılan İkinci Türk denizaltısı donanmaya katıldı.
1940 - Taksim Gezi Parkı İstanbul’da açıldı.
1940 - Eğitim amaçlı Halk Odaları kuruldu. İlk etapta 141 Halk Odası açıldı.
1940 - Ankara’da Milli Halk Kütüphanesi Açıldı.
1940 - Garp Linyitleri İşletmesi kuruldu.
1941 - Gebere Barajı açıldı.
1941 - Petrol Ofisi kuruldu.
1941 - Türk Hava Kurumu Ankara’da uçak fabrikası kurdu.
1941 - THY Yurtiçi uçuş merkezlerini 11’e çıkardı.
1941 - Elazığ’da Cüzzam Hastanesi açıldı.
1942 - Ankara Etimesgut’ta üretilen ilk Türk uçağı deneme uçuşları yaptı.
1942 - Türk Devrim Tarihi Enstitüsü kuruldu.
1942 - İlköğretim seferberliği başladı.
1942 - Hasanoğlan Yüksek Köy Enstitüsü açıldı.
1942 - Dalaman ve Hatay Devlet Üretme Çiftlikleri kuruldu.
1942 - Bursa, Denizli, Mersin, Çorum ve Urfa’da Kız Sanat Enstitüleri açıldı.
1942 - İlk büyük Türk ilaç fabrikası Eczacıbaşı İlaç Fabrikası Levent’te açıldı.
1942 - Atatürk Devrim Müzesi açıldı.
1943 - Ticaret ve Sanayi Odaları, Esnaf Odaları ve Ticaret Borsası Kanunu kabul edildi.
1943 - Zonguldak - Kozlu demiryolu açıldı.
1943 - İstanbul’da Atatürk Bulvarı açıldı.
1943 - Ankara’da Gençlik Parkı açıldı.
1943 - Diyarbakır - Batman Demiryolu açıldı.
1943 - Seyhan Regülâtörü açıldı.
1943 - Sivas Çimento Fabrikası açıldı.
1943 - İstanbul Yüzme İhtisas Kulübü kuruldu.
1943 - İstanbul’da Yıldız Parkı açıldı.
1943 - Ankara Fen Fakültesi açıldı.
1944 - Türkiye Zirai Donatım Kurumu (TZDK) kuruldu.
1944 - İzmit Klor Alkali Fabrikası hizmete girdi.
1944 - İzmit Selüloz Fabrikaları işletmeye alındı.
1944 - Türk Hava Kurumu’nun Ankara’daki uçak fabrikasında 140 eğitim uçağı, ambulans uçakları ve çok sayıda planör üretildi. (Ankara, Kayseri ve Eskişehir’deki Uçak ve Uçak Motoru Fabrikalarının tamamı 1950’li yıllarda Adnan Menderes hükümeti tarafından kapatılmıştır.)
1944 - İzmit’te Gazete ve Sigara Kağıdı Fabrikası açıldı.
1944 - Yeşilköy’de yerli sermaye ile üretilen ilk Türk özel yolcu uçağının denemesi yapıldı.
1944 - Anıtkabir’in temeli atıldı.
1944 - İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) kuruldu.
1944 - Mersin Limanı hizmete açıldı.
1944 - Gaziantep Havaalanı açıldı.
1944 - Fevzipaşa - Malatya, Diyarbakır - Kurtalan demiryolu hizmete girdi.
1944 -Sakarya’da Ziraat Alet ve Makineleri Fabrikası üretime başladı
1944 - İzmir’de Yüksek Ekonomi ve Ticaret Okulu açıldı.
1945 - Şirketi Hayriye devlet tarafından satın alındı.
1945 - Türkiye Birleşmiş Milletlere kurucu üye olarak katıldı.
1945 - İskenderun Limanı hizmete girdi.
1945 - Türkiye ilk defa yerli ampul üretimine başladı.
1945 - Balıkesir, Van, Rize, Erzurum, Erzincan ve Çankırı’da lise ve enstitüler açıldı.
1945 - Çiftçiyi ve Köylüyü Topraklandırma Kanunu kabul edildi.
1945 - Ormanlar koruma amacıyla devletin mülkiyetine geçti.
1945 - İstanbul -Londra, İstanbul - Paris uçak seferleri başladı.
1946 - İş ve İşçi Bulma Kurumu kuruldu.
1946 - İşçi Sigortaları Kurumu yürürlüğe girdi.
1946 - İstanbul - Ankara arasında yataklı tren seferleri başladı.
1946 - Ankara Üniversitesi kuruldu.
1946 - İstanbul ve Ankara Gazeteciler Cemiyeti kuruldu.
1946 - Türkiye’nin ilk çok partili seçimleri yapıldı.
1947 - Heybeliada Sanatoryumu hizmete girdi.
1947 - İstanbul Açıkhava Tiyatrosu açıldı.
1947 - İşçi ve İşveren Sendikaları Kanunu kabul edildi.
1947 - Palu - Genç demiryolu açıldı.
1947 - Türkiye Dünya Sağlık Örgütüne üye oldu.
1947 - Rize Çay Fabrikası hizmete girdi.
1947 - Eskişehir Demiryolu Takım Fabrikası hizmete girdi.
1947 - İstanbul’da İnönü Stadyumu açıldı.
1948 - Köprüağzı - Maraş demiryolu açıldı. (Açılan son demiryolu hattı oldu, 1950 DP-Adnan Menderes hükümetinden itibaren demiryolu yapımları durduruldu.)
1948 - Çatalağzı Termik Santralı hizmete girdi.
1948 - Türkiye Milli Talebe Federasyonu kuruldu.
1948 - Milli Kütüphane hizmete girdi.
1948 - Ankara Etimesgut’ta kurulan Uçak Motor Fabrikası hizmete girdi.
1949 - Porsuk Barajı açıldı.
1949 - Emekli Sandığı kuruldu.
1949 - Türkiye İnsan Hakları Bildirgesini onayladı.
1949 - Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü kuruldu.
1949 - İstanbul’da Kartal- Yalova araba vapuru hattı açıldı.
1949 - Sümerbank Ateş Tuğla Fabrikası Filyos’ta açıldı.
1949 - Muş’ta Alparslan Devlet Üretme Çiftliği kuruldu.
1949 - Murgul Bakır İşletmeleri üretime başladı.
1949 - Türkiye Avrupa Konseyi’ne kabul edildi.
Bunlar yapılırken;
• 1923 - 1950 arasında tüm bu eserler yaratılırken ve yatırımlar gerçekleştirilirken tek kuruş bile borç alınmamıştır. Borç alınmadığı gibi Osmanlı’nın bıraktığı Düyun-u Umumiye borçları da ödenmiştir.
• 1929 -1932 arası Dünya tarihinde şu ana kadar yaşanan ve en büyük kriz olan
"Dünya Ekonomik Bunalımı" dönemidir.
• 1939 - 1945 arası tüm dünyanın yıkıma sürüklendiği II. Dünya Savaşı dönemidir. Bu dönemde tüm dünya kana bulanırken ve komşu ülkelerde bile milyonlarca insan ölürken, savaştan dolayı tek bir Türk vatandaşının burnu kanamamıştır.
Atatürk’ü sevmeyenler ve her şeyi kendilerinin yaptığını ifade edenler yukarıdaki listeye tekrar baksınlar.
Bu yazının elverdiği ölçüde kısaltılarak yukarıda sıralanılan ve halkın alın teriyle biriktirilen paralarla yaratılan değerlerin kimler tarafından, ne zaman, nasıl ve kimlere peşkeş çekildiğinin değerlendirmesini ise okurlara bırakıyorum.
Atatürk’ün kurduğu kurumların nasıl yok edildiğine ve yok edilmeye devam edildiğine, hatta Atatürk’ün fotoğraflarının dahi asılı olduğu yerlerden indirilmeye çalışıldığına, yapılan hakaretlerin ayyuka çıktığına, kanla ve irfanla kurulmuş bu ülkenin nasıl bölünüp parçalanmakta olduğuna şahit olduğumuz, at izinin it izine karıştığı bu günlerde, “Gerçek Atatürkçü benim.” diyerek ortaya dökülenleri de ibretle seyrediyor ve takip ediyoruz.
Bekir GÜÇLÜER
YORUMLAR
Atatürk hiç birşey yapmadı!!! Oturdu Rakısını içti, sigarasından bir nefes çekti, çevresinde bulunan Paşalardan ve alimlerden bazı akıllar sordu!!! Dayanamadı ve ayağa kalkarak dedi ki!
BEN TÜRKİYE CUMHURİYETİNİ KURDUM!!!!!
İş bu kadar basit(!)
Sonra ardından gelen bizlerde onun kurduğu Cumhuriyeti beğenmedik! Kimimiz ''' Yanlış yaptı! Türkiye Sosyalist olmalıydı'''dedik Solcu olduk! Kimimiz ''' Yanlış yaptı! Türkiye Şeriat ile yönetilmeliydi''' dedik İslamcı olduk! Kimimiz ''' Yanlış yaptı ''' Osmanlı İmparatorluğu devam etmeliydi''' dedik Osmanlıcı olduk!
Bu sıralamayı uzatıp gidebiliriz.
Yahu kardeşim Atatürk bize çok büyük kötülük etti vesselam!
Onu anlayabilseydik eğer bu tartışmaları hiç birimiz yapmayacaktık!
Aslında benim nacizane düşüncem de Atatürk Yol gösterici büyük bir Başbuğ ve Ülkücüdür!!!
Siz kendi aranızda tartışın!!!!!
Hiç kimse benim yoğurdum ekşi demez!
Ayrıca teşbihte hata olmasın! İt ürür kervan yürür!
Yazınıza gelince, Sol düşünceye sahip, anlamı ve içeriği yazanın kendi düşünce tarafına yazılmış bir yazı.
Hiç demiyoruz ki Soluduğumuz havayı bize bahşeden Allah u Teala ya hamd olsun.
Bu Vatanı bize armağan eden Atatürk'ümüze Teşekkür ler olsun!
Selamlarımla.
bekir güçlüer
İlginiz için teşekkür eder, saygılarımı sunarım.
Bu ülkenin başına ne geldiyse ATATÜRK düşmanları tarafından gelmiştir.
Bir türlü hazmedemezler ve türlü çirkinlikleri üzerine yaftalamaya çalışırlar.
Çünkü ;karın ağrıları başka
Hilafeti kaldırdığı ve osmanlıya son verdiği,TÜRK kimliğiyle yeni bir CUMHURİYET kurduğu için hala saray soytarısı gibi padişahlığı yeniden diriltmeye çalışan aklı kıt zevatların o günlere olan özlemi yüzünden..
Bu ülke insanına rahatlık ,özgürlük, ve demokrasi batıyor...
bekir güçlüer
İlginiz için teşekkür eder, saygılarımı sunarım.
Atatürk neden sevilmez?
O hiç bir zaman gosteriş meraklısı olmadığı için.
O hiç bir zaman milletinin önüne geçme gayretlisi olmadığı için.
Tükürüp tükürüp yalayacak işlere imza atmadığı için.
O inancın Allah ile kul arasında olduğunu vurgulayıp,menfaat unsuru görmediği için.
O milletinin orta doğuda yaşanan asimile ve esaret günlerini yaşamasını istemediği için.
Egemenliğin kayıtsız şartsız milletindir. Bu millet teba değil kahraman yetiştirecek millettir tezini savunduğu için.
O her yaptığını milleti ile elele yürek yüreğe yaptığı için.
Ne tiyatro ne pardon ve özürle ne de kendi kendine unvan yakıştırma meraklısı olmadığı için.
Özellikle kadına asırlar önce peygamberimizin ( s.a.v) sağladığı hakların yeniden verilmesini sağladığı için.
Daha yazacak o kadar şey varki. Sevmeyen sevmesin ama bu ona hakaret hakkı da vermiyor farkında olsun yeter.
Tebrik ve saygımla.
hüzün şairi tarafından 8/12/2016 9:22:40 AM zamanında düzenlenmiştir.
bekir güçlüer
İlginiz için teşekkür eder, saygılarımı sunarım.
Okurken cok zevk aldim.Harika bir kaynak,muhtesem bilgi sunumu.Tesekkurler..
bekir güçlüer
İlginiz için teşekkür eder, saygılarımı sunarım.
Merhaba
İlgili yazıyı başlığı tarafımca kurallara aykırı olduğu için kaldırılmıştır.
Dip not: Atatürk'ü seviyorum demek için öncelikle onun ilke ve inkilâplarını anlamak gerekir. Kaçımız bunu tam olarak biliyor? Atatürk'ün inkilâpları insanları kutuplaştırma değil. Bütünleştirme üzerinedir. Ve sürekli gelişimi hedef almıştır. Oturup benim üzerimden birbirinizi yiyin dememiştir. Gelişen medeniyetler topluluğunun hiç birinde mezhep çatışmaları, din, dil, ırk çatışmaları yaşanmamaktadır. Daha çok gelişmeliyiz. Ve hepimiz Atatürk'ün işaret ettiği bilgi teknolojisine erişmeliyiz. Zira bu tür tartışmalar zaman kaybından başka bir şey değildir.
Ve ayrıca kimse kimseyi sevmek zorunda olmadığı gibi sevmeyenlerin sanki özellikle bahsi edilen konu da ki gibi dikte edilmesi de yanlıştır. Bu ülkede T.B.M.M Cuma günü dualarla açılmıştır.
Bu yüzdendir ki Ulu önderimiz Atatürk üzerinden yapılacak tartışmalar çok hassas çizgide olduğu için dikkatli davranmak gerektiğine inanırım.
Bir birey olarak bu tür tartışmaların artık çok faydalı olmadığı kanaatindeyim.
Saygılar
Kemnur
"BU TARTIŞMALARIN YAPILMAMASINI TALEP EDEREK, Tahrik edici yazılar yazılsın -yani Atatürkçü Düşünce üstüne alt yapısı zayıf, kaynakçasız, kasıtlı yazılar yazılsın-, ama Atatürkçü Düşünce mensubu insanlar, belki okur da öğrenirler diye, Bekir beyin yaptığı gibi aydınlatıcı yazılar yazmasınlar mı demek istiyorsunuz?
SAYIN BAŞKAN, GELİN ATATÜRK ÜZERİNE VE ONUN DÜŞÜNCE SİSTEMİ ÜZERİNE TARTIŞMA YARATABİLECEK YAZILAR YASAKTIR, DİYE BİR KURAL KOYUN DA BİZ DE BU YOBAZ TAKIMIYLA YÜZGÖZ OLMAKTAN KURTULUP RAHATLAYALIM... SAYGIYLA.
bekir güçlüer
Sizinle bir tartışma içinde olmayı arzu etmiyorum.
Keşke Atatürk'e haksız eleliştirilerde bulunanlar için de aynı hassasiyeti gösterebilseydiniz!
Saygılarımla.
destina*mltm
Bekir Bey; göndermenizin tam olarak kime oluğunu anlamak güç değil. Ancak siz hanımefendinin yazısını yanlış anlamışsınız ki; Atatürk'e haksız eleştirisi yoktur. Atatürkçüyüm deyipte layık olmayan insanlara seslenmiştir. Aynı sizin " Dinci" başlığında eleştirdiğiniz yazınızda olduğu gibi.
Hanımefendi çok net anlatmış aslında şu paragrafta.:
"Evet ben sizin gibi değilim..Atatürk benim için bu ülkenin ortak değeri, lideridir.. Bu ülke ona çok şey borçludur. Atatürk’e olan borcumuzu ödemek ise çalışmak, çalışana sahip çıkmak bu ülkenin geleceğine bekasına yatırım yapmakla olur. Bu ülkeye hizmet edenlerle beraber onun izinde yürümek ise benim için büyük onurdur… Atatürk’ün heykellerini dikmek, rozet takıp alkışlı bağlamalı kirli sakallı yollara düşmek midir Atatürkçü olmak.? Yakın zamanda sanırım herkes bültenlerde görmüş ve okumuştur; İzmir’de muazzam Atatürkçü bir teyzemiz başı kapalı bir genç kızımıza çıkışıp, 10 Kasım’da Atatürk’ü anarken toplanılan alandan bu kızımızı kovuyor. Sebep mi?..Daha büyük sebep olabilir mi: kıyafeti bir kere laik değil bu kızımızın..Ee bu haliyle kendisi de Atatürk’e hiç de layık değil tabiî ki ..Bunlarla bir olmak mıdır Atatürkçülük?…Allah’ım sen beni bu Atatürkçülerden muhafaza buyur."
Yok mu böyle insanlar gerçektende... Ya da Kemnur hocanın belirttiği gibi Yobaz zihniyet... İki yazıda da aynı haklılıklar var. Nasıl siz dinde , Atatürk’e karşı olan yobazlığı görüyorsanız, hanım efendide Atatürkçüyüm deyip sahiplenenleri ve sonrasında karaktersizce hareket edenleri eleştirmiş.
Yazının bir de siyasi kısmı var tabi, o konuda yorumsuzum.
Ancak şu bilinmeli;
Ne Atatürk'e ne de Atatürkçüyüm diyenlere hakaret edilmiyor...
Biline...
Teşekkürler...
Kemnur
destina*mltm
Ben Hanımefendiyi sayenizde tanıdım efendim. Daha önce herhangi bir yazısını denk gelememiştim.
Aslında benim burada ki tepkim hani demişsiniz ya kendi kafasında kurduğu " Atatürkçülük" ile bir sürü madde diziyor, diye.
Benim sözümün aslı da Sayın Bekir Güçlüerin yazısındaki "Dinci- Dindar" " Atatürkçü" gibi bir sınıf ayrımının doğurulmuş olmasına idi.
Ve kimsenin siyasi görüşü ile ilgilenmemekteyim. Siyasi boyutuna asla giriş yapmak istemiyorum. Söylenecek çok laf doğuyor o zaman. Susmak en iyisidir diye düşünüyorum.
Ve ben Kemalist- sosyalist-sağcı-solcu-dinci vs vs gibi ayrımlarının sadece ve sadece sağlıksız tartışmalar yaratacağı taraftarıyım. Bu yazı da hanımefendinin üslubuna karşı yazılmış besbelli birşeydir bu. Ancak işin komik ve de trajik yanı aynı dille ceva niteliğinde yazılmasıdır. Bu tür davranışlar sadece tepki çeker efendim...
İyi geceler diliyorum...
Saygılarımla.
ANSIZIN
Buraya yorumum tarafıma sorular sorulsun diye yapılmamıştır. Eğer site kurallarına uymayan bir durum var ise bu yönetime bildirilir. Bu site de bırakın Ulu Önderimizi kimseye hakaret edilemez. Eğer böyle bir durum var ise bu yönetime mesaj yolu ile bildirilir ise yönetimde elbette gerekeni yapar.
Yazardan yazının başlığı değiştirilmesi istenmişti ve kendisi bu uyarımızı dikkate almıştır.
Dediğim gibi site kurallarına uymayan her türlü durumları yönetime bildirilmesi gerekmektedir.
Bu yorumumdan sonra gelecek cevaplar silinecektir.
Saygılarımla
Ben burada Atatürk'ü sevmeyen ve nefret eden henüz bir yazı okumadım. Böyle bir yazı da olsa o fikirler o kişiyi ilgilendirir.
1-Ne siz ne de bir başkası "dinci" veya "atatürkçü" diye bu toplumu ayırmasın artık lütfen.
2-Fikirlerinizin herkes gibi bir tek sizi ilgilendiren düşünceler ve siz bu sebeple yiğit bir insansınız...
3-Kimsenin kutsalına saldırmayınız ki, sizinde kutsallarınıza kendini bilmeyen birileri saldırmasın...
4-Bu ülke ve millet için dinde bizim dinimiz, bu dindar olmayanlar da bizim dindar olmayanlarımız ve bu Atatürk'te hepimizin Atatürk'ü...
Saygılarımla...
Kemnur
bekir güçlüer
Kimseyi ayırıma tabi tutmuyorum, toplum benim bir yazımla da bölünmez.
Atatürk'ü bu milletin zihninden silmeye çalışan zümreye karşı fikirlerimi ifade ediyorum. Kimsenin kutsalına saldırmıyorum. Dinini yaşayan kimselerle sorunum yok. Sorun dini bir baskı aracı olarak ve kendi menfaatleri doğrultusunda kullanan din bezirganlarındadır.
Burada Atatürk'ü kimlerin sevmediği konusunda ki düşüncelerimi ifade ettim. Yarsı olan gocunur.
bir eşi daha olamayacak lider..........nur içinde yatsın.....onun koltuğuna oturanlar ona layık oldumu .....işte işin özü burada....duyarlı yüreği kutluyorum saygılar
bekir güçlüer
Ziyaretiniz ve değerlendirmeniz için teşekkür eder, saygılarımı sunarım.
Evet zaten sorunda tam da budur. Sonra gelenler ona layık olabildiler mi?
Atatürk'ü yobaz zihniyet sevmez. Ancak yobaz zaten kimseyi sevmez. Sevgiye, güzelliğe düşman, her an kavgaya hazır, nefret ve öfke doludur. Kafası karmakarışık, görüşü pusludur.
Atatürk'ün İslamiyet'e bakış açısını kendisinden okuyalım:
'Milletimiz din gibi kuvvetli bir fazilete sahiptir. Bu fazileti hiçbir kuvvet, milletimizin kalp ve vicdanından çekip alamamıştır ve alamaz."
'Türkler İslam oldukları halde, bozulmaya, yoksulluğa, gerilemeye maruz kaldılar; geçmişin batıl alışkanlık ve inançlarıyla İslamiyet'i karıştırdıkları ve bu suretle gerçek İslamiyet'ten uzaklaştıkları için, kendilerini düşmanlarının esiri yaptılar. Gerçek İslam'ın çok yüce, çok kıymetli gerçeklerini olduğu gibi almamakta inatçı bulundular. İşte gerilememizin belli başlı sebeplerini bu nokta teşkil ediyor."
Gerçek İslam'ın, yani hurafeleri, batıl inançları içinde barındırmayan, 'akla, fenne, ilme uygun" ve dinin özü olan Kuran'ın halka anlatılmasını amaçlıyordu.
"Türk Kuran'ın arkasında koşuyor; fakat onun ne dediğini anlamıyor, içinde neler var bilmiyor ve bilmeden tapınıyor. Benim maksadım; arkasında koştuğu Kitap'ta neler olduğunu Türk anlasın."
"Bilhassa bizim dinimiz için herkesin elinde bir ölçü vardır. Bu ölçü ile hangi şeyin bu dine uygun olup olmadığını kolayca takdir edebilirsiniz. Hangi şey ki akla, mantığa halkın menfaatine uygundur; biliniz ki o bizim dinimize de uygundur. Bir şey akıl ve mantığa, milletin menfaatine, İslam'ın menfaatine uygunsa kimseye sormayın. O şey dinidir. Eğer bizim dinimiz aklın mantığın uyduğu bir din olmasaydı mükemmel olmazdı, son din olmazdı."
"Her fert din ve diyanetini, imanını öğrenmek için bir yere muhtaçtır. Orası mekteptir. Fakat nasıl ki her hususta yüksek mektep ve ihtisas sahipleri yetiştirmek lazımsa, dinimizin hakikatini tetkik, tetebbu ilmi ve fenni kudretine sahip olacak güzide ve hakiki ulema yetiştirecek yüksek müesseselere sahip olmalıyız "
Çanakkale Savaşı sırasında:
"Öleni görüyor, üç dakikaya kadar öleceğini biliyor, en ufak bir fütur (yılgınlık) bile göstermiyor; sarsılmak yok! Okumak bilenler ellerinde Kuran'ı Kerim, cennete girmeye hazırlanıyor. Bilmeyenler, kelime-i şahadet getirerek yürüyorlar. Bu, Türk askerlerindeki ruh kuvvetini gösteren, şaşılacak ve övülecek bir misaldir. Emin olmalısınız ki, Çanakkale Muharebesi'ni kazandıran bu yüksek ruhtur."
TBMM Açılış Bildirisi:
1. Allah'ın yardımıyla 23 Nisan Cuma günü, Cuma namazından sonra Ankara'da Büyük Millet Meclisi açılacaktır.
2. Vatanın bağımsızlığı, yüksek halifelik ve saltanat makamının kurtarılması gibi çok önemli vazifeleri olan Meclisin açılış gününü, Cumaya tesadüf ettirmekten maksat, o günün kutsallığından faydalanmak ve açılmadan önce sayın milletvekilleriyle Hacı Bayram Camii'nde Cuma namazı kılmak, Kuran ve namazın nurlarından faydalanmaktır. Namazdan sonra Peygamberimiz (sav)'in sakalı ve sancağı el üstünde olduğu halde Meclis binasına gidilecektir. Camiden buraya kadar olan merasim için Kolordu Komutanlığı'nca özel olarak askeri tertibat alınacaktır.
3. O günün kutsallığını güçlendirmek için bugünden başlayarak valiliklerde, vali beyefendinin düzenlemesiyle hatim indirilecek, muhayiri şerif okunacaktır. Hatmin son kısımları Cuma namazından sonra Meclis binası önünde tamamlanacaktır.
4. Kutsal ve yaralı vatanımızın her köşesinde aynı biçimde bugünden başlanarak muhari ve hatm-i şerif okutularak Cuma günü ezandan önce selavat verilecek ve hutbede halife padişahımızın adı söylenirken, padişahımızın ve topraklarımızın bir an önce kurtuluşu ve mutluluğa erişmesi için dua edilecektir. Cuma namazı kılındıktan sonra hatim duası yapılarak yüce halifelik ve saltanat makamının ve bütün yurdun kurtulması uğrundaki milli çalışmaların kutsallığı ve milletin her bireyinin kendi temsilcilerinden oluşan Büyük Millet Meclisi'nin vereceği vatan görevlerini yerine getirmesine ilişkin vaazlar verilecektir. Sonunda halife ve padişahımızın, din ve devletimizin, vatan ve milletimizin kurtuluşu, mutluluğu ve bağımsızlığı için dua edilecektir.
Bu dini ve vatani törenin arkasından camilerden çıkıldıktan sonra bütün yurtta hükümet konaklarına gelinerek Meclisin açılmasından dolayı kutlama yapılacaktır. Her tarafta Cuma namazından önce Mevlid-i Şerif okunacaktır.
5. Yüce Allah'tan tam başarı dileriz."
Kemnur
bekir güçlüer
Ziyaretiniz ve değerli yorum ve aydınlatıcı bilgileriniz sebebiyle teşekkür eder, saygılarımı sunarım.
RAMAZAN YILMAZ
İyi Geceler Bekir Bey,
Harikasınız. Bilgilerimi tazelediğiniz gibi bilmediğim yapılmış hizmetleri de öğrendim. Buradan Perihan Hanıma bir kez daha sesleniyorum. Farklı bir söz söylemeye dilim varmıyor. Atatürk'ten sonrakiler bir şey yapmadılar diye görüş bildirmişsiniz. Bekir bey bir kısmını yazmış. Ben, göz önündekileri belirteceğim. Üstünden geçtiğiniz boğaz köprülerini, bazı otoyolları kim yaptı? Keban, Hasan Uğurlu, Karakaya barajlarını kim yaptı? En önemlisi Türkiye bütçesini delik deşik eden Gap'ı kim yaptı? Saymaya kalksam zamanım yetmez.
Şu iyi bilinsin. 1990 yıllarına kadar tüm devlet birimleri, hizmet için yarışırdı. En önde gideni de Karayolları idi.
Sizi bir kez daha kutluyorum Bekir Bey. Saygılarımla.
Veysel Başer tarafından 1/21/2012 1:56:18 AM zamanında düzenlenmiştir.
Esmize - Perihan Kılıç
Veysel Başer
O yazınzı okudum ve yorum da yaptım. "Ondan sonrakiler hiç bir şey yapmadılar demenize" yanıt verdim. Böyle bir ifade, dağ bayır gezip,
karda kışta hizmet yarışında olanlara haksızlıktır. İnsafsızlık olur.
Nuri Demirağ'ı yazan birisinin olaylara daha geniş açıdan bakması
gerekirdi. Saygılar.
bekir güçlüer
Ziyaretiniz ve değerlendirmeleriniz ve yazıya yaptığınız katkılardan dolayı teşekkür eder, saygılarımı sunarım.
Atatürk'ü sevmeyenler çoğalıyorsa ülkemizde, sizin gibi Atatürkçülerin yüzündendir. Atatürk bir tarafa, Müslümanlar bir tarafa der gibi yaklaşıyorsunuz olaya. Sizden son bir ricam var, bu gidişe dur demek istiyorsanız, Atatürk'ün sevilmesini istiyorsanız benim gibileri incitmeyiniz. Bu yazınız, Atatürk'ü sevmeyenlerin sayısını artırır efendim. Siz kendinizi gözden geçiriniz.
Murat Elter
bekir güçlüer
Ziyaretiniz için teşekkür ederim.
Müslümanlara bir diyeceğimiz yok. Derdimiz dini kendi menfaatleri için kullanarak müslümanlara, dindarlara zulum edenlerledir.
Bu sebeple, yazıyı dikkatli okumadığınız ve dindar ile dinci arasındaki ayırımı kacırdığınızı düşünüyorum.
mehmetefe4810
bu soruyu ben de hep merakla dinci arkadaslara sormusumdur..Akli basinda tek bir cevap alamadim tek birinden...hani sevgiden de vazgectik de neden saygi duymazlar ve hatta ismini duyduklarinda yuzlerindeki anlam degisir de neden ve napacaklarini dusunur pozisyonuna gecerler anlam vrememisimdir...birisi cikip da aslanlar gibi yanitlamadi bu sorulari ve kaygilari...hep saklandilar.yazinizda bu sorunun cevabini aldik da ama yine yetinmedik...sorunun cevabini dincilerden ya da ataturk isminden rhatsiz olan birilerinden almak isterdik...eminim duyacaklarimiz cok degisik seyler olacakti...bna kalirsa din merkezli devlet yonetimine sahip oldugu iddia edile Osmanli devleti nin sonunu Ataturk hazirlamistir, gibi bi kaygi tasiyolar sanirim....calismaniz icin buuyk tesekkurler efendim
bekir güçlüer
Ziyaretiniz ve yorumunuz için teşekkür eder, saygılarımı sunarım.
Bu ülkede biraz eleştirmeye kalkınca herkes Atatürk düşmanı ilan ediliyor.. İşte bu ülkedeki asıl yobazlık budur...!
bekir güçlüer
Ziyaretiniz için teşekkür ederim.
Dinci diye kafanızda bir rakip yaratmışsınız.
Sonra "Atatürk'ümü" niçin sevmezler diyerek Atatürk'ü sahiplenmişsiniz.
1.- Atatürk'ün emriyle ölmeye giden 57. alay askerlerinin hepsi dindardı, cephelerinde namaz kılıp Kur'an okurlardı.
2.- Milli Mücadelede Mehmet Akif gibi niceleri Atatürk'ün etrafında kenetlendiler ve hepsi dindardı.
3.- TBMM Kur'an okunarak açıldı.
4.- Atatürk İnkılaplarını yazmanız sizin Atatürkçü olduğunuzu göstermiyor, Atatürk adına sığınarak dindarlara giderek Müslümanlara sataşıyorsunuz. Siz kulaktan dolma bilgilere itibar ediyorsunuz. Kur'an'ı mealinden okuduğunuzu sanmıyorum. Okusaydınız bu kadar katı olamazdınız.
Saygılarımla eleştirimi takdim ediyorum. Tahammülünüz varsa tabii...
RAMAZAN YILMAZ tarafından 1/21/2012 1:12:11 AM zamanında düzenlenmiştir.
Kemnur
RAMAZAN YILMAZ
mehmetefe4810
İşte bekir bey bütün mesele burada Atatürk bu ülke için pek çok şey yaptı.Ne güzel her birini tek tek emek verip sıralamışsınız...Ellerinize sağlık..O'nun yaptıklarından kimsenin şüphesi yok Asıl mesele ardından gelenler ne yaptı..Taş üstüne taş koyan oldu mu ..izindeyiz demekten başka ülkeyi kaç adım O'nun bıraktığı noktadan daha ileriye taşıdılar..Bir Atatürkçü olarak bu soruları sormanız ve cevaplamanız gerekir..maalesef yıllarca O'nun yaptıkları ile geçindiler. Cumhuriyetin ilk on yılında yani 1933'lere kadar yapılan kalkınma hareketi daha sonra 2000 li yıllara kadar durağan bir hal aldı. yıllarca yerinde saydı memleket siyasi ekonomik kültürel alanda bir adım öteye gitmedi..İnsanlar cumhuriyetin 83.yılında hala 10.yıl marşı ile yazık ki avunmaktalar..Bu ülkede dinciler Atatürk'ü sevmez diyerek, Atatürk'ü dinci olmaması nedeniyle kendine aitmiş gibi kabul eden insanlara sormanızı isterim "seviyorum" ya da "izindeyim" demekten başka ne yapmışlar..Ve Atatürk bu sözcükleri ardımdan söyleyin bu bana kafii mi demiş acaba ... Artı dinci öcü değildir.Korkmayın dincilerden...Din duygusu günah sevap haram helal kavramları insanları doğruya yönelten yanlıştan alıkoyan bir fren mekanizmasıdır.toplumların en çok bozulduğu dönemler ise inançların yerini başı boşluğun aldığı dönemlerdir.saygımla
Esmize - Perihan TUNÇOK K tarafından 1/21/2012 12:58:48 AM zamanında düzenlenmiştir.
Kemnur
Esmize - Perihan Kılıç
Kemnur
bekir güçlüer
Daha önceleri bazı yazılarınızı okumuş ve yorum da yapmıştım diye hatırlıyorum. Ancak dünkü yazınız beni çok şaşırttı, üzdü ve bu yazıyı yazmama sebep oldu.
Dünkü yazınıza fikir olarak asla katılmıyorum. Bu gün ülkeyi idare edenlerinde Atatürkçü düşünceye sahip olduklarını düşünmüyorum.
Yazınıza yapılan bir yoruma verdiğiniz cevapta siyasete atılabileceğinizi ifade etmişsiniz. Yolunuz açık olsun.
RAMAZAN YILMAZ
yazının başlığı çok saçma..
içerik daha da saçma... kusura bakmayın!
bide kardeşim Atatürkü sevmek zorunluluk mu?
Murat Elter tarafından 11/3/2013 12:43:53 AM zamanında düzenlenmiştir.
destina*mltm
Özür dileyerek bir şey belirtmek istiyorum;
Okuduğunuz şiir değil, makale türünde yazılmış bir yazıdır...
Saygılar..
Murat Elter
başlığı görünce tepem attı sevgili" destina mltm"
ama iyi ki uyardın eyvallah
Kemnur
Esmize - Perihan Kılıç
Murat Elter
Kemnur
bekir güçlüer
Ziyaretiniz için teşekkür ederim.
Ne okuduğunun bilincinde olmayan size, nasıl cevap vereceğimi bilemedim.
Atatürkçü olmak demek dini dışlamak değildir...
Ki din ile de bir ülke parçalanmaz..
Neyse dini tartışacak değilim ancak;
"Atatürk’ü sevmeyenler ve her şeyi kendilerinin yaptığını ifade edenler yukarıdaki listeye tekrar baksınlar." böyle bir genelleme ile devam etseniz daha okunaklı ve daha önyargısız bakabilirdim yazıya...
Ki başlık çekti beni yazıya... Atatürk'ü sevmeyenler yalnızca dinciler mi?
Saygılarımla;
İyi akşamlar..
bekir güçlüer
Ziyaretiniz ve yorumunuz için teşekkür ederim.
Konumuz din bezirganları olunca konuyu sınırlı tutma ihtiyacı oldu.
Saygılarımla.